~Yazarın anlatımı~3 gün sonra~ (28 Aralık)
Boyut konusunu tartışalı aradan 3 gün geçmişti. Bu süreçte Taehyung'un sunmuş olduğu 'Eunji'yi bir vampire mühürleme' fikri üzerine de çok konuşulmuştu. Namjoon herkesi yine bir araya toplamış ve aralarına sonradan katılan bu 3 genç kıza mühürlenmenin ne olduğunu anlatmıştı. Sunyeon hala bunun acı verici bir şey olduğunu düşürnürken Eunji, eğer boyuta gittiklerinde onlarla birlikte kalabilecekse sevdiği kişinin onu mühürlemesine razı olmuştu. Minji ise hiçbir tepki vermemişti çünkü o diğerlerinin aksine, sevdiği adamla her duygusunu paylaşmaktan büyük zevk alırdı. Eunji bu konuyla alakalı olarak şu sözleri dile getirmişti.
"Boyuta gittiğinizde ben eve gidemem. Sizinle olacağım ve eğer mühür işi beni sizin yanınıza sokabilecekse, mühürlemeye razıyım."
Bu söz üzerine aralarında minik bir konuşma geçmişti. Son zamanlarda ilişkisi henüz belli olmayan iki çift, birbirlerine bayağı bir yakınlık göstermeye başlamıştı. Jimin bazen kız kardeşinin, en değer verdiği küçüğüne bu kadar yakın olmasından rahatsız olsa da, asla aralarına girmemişti. Öte yandan Jimin'in de Eunji ile olan ilişkisi iyiye gidiyordu. Dün geceyi birlikte geçirmişlerdi mesela, Jimin'in odasında.
Kızların evindeyken Jimin'in dediği şeyleri çok düşünmüştü Eunji ve tabi, Jimin'in Jungkook ile olan gizli konuşmasını da duyması, bazı düşüncelerinin net bir hale gelmesine neden olmuştu. Jimin ile bütün bu konuları konuşmuştu ve son derece emin olduğunu belirtip, Jimin'den bir şans istemişti. Bu Jimin'in çok hoşuna gitmişti ama tabi o kadar belli etmemişti. Sonuç olarak Jimin Eunji'ye istediği şansı vermişti ve bir şeye inanmak istiyordu. Eunji'nin Jinkyong gibi olmadığına.
.......
Malikanede in cin top oynuyor denilebilecek bir sessizlik vardı. Kimse görünürde yoktu. Odalarında bir şeylerle ilgileniyorlardı. Malikanedeki tek aktif kişi şu anlığına Minji idi. O da mutfaktaydı ve kendisine geçen sefer yiyerek aşık olduğu zencefilli kurabiyelerden yapıyordu. Ama sadece kendisine.
Eline büyük fırın eldivenlerini taktı ve fırını açtı. Buhar tütüyordu. Minji siyah, dikdörtgen tepsinin ucunu tutarak fırından dışarı çekti ve kurabiyeleri kontrol etti. Ardından yeniden fırına sürdü. Fırını kapattı ve elindeki koca eldivenleri çıkarttı. Fırın eldivenleri zaten büyüktü, ama buradaki kişilerin eliyle birleşince daha da büyük oluyordu.
Minji tüm bu işlerinin arasından adım sesleri işitmişti ve mutfağa giren birinin olduğunu anlaması uzun sürmedi. Arkasına dönüp kimin geldiğine bakmaya tenezzül etmedi ama içeri giren her kimse, dolapları karıştırdığı kesindi. İçeri giren beden buzdolabını açıp bir paket kan aldı ve saniyeler içinde, Minji arkasını dönmeden içip bitirdi. Paketi tezgaha koyduğunda Minji'ye yaklaştı. Kurabiye süsleri ile ilgilenen Minji'nin yanına geldi ve tezgaha kalçasını dayayıp kollarını birbirine bağladı. Minji'ye bakmaya başladı. Alayla konuştu.
"Dünyada mısınız Bayan Park?"
Minji sesin sevdiği kişiye ait olduğunu anlayınca gülümsedi ama ona bakmadı. Çünkü süsleme işi onun için bir tık daha önemliydi.
"Evet ama her an gidebilirim," diye yanıtladı Minji espriyle. Jungkook kıkırdadı.
"Beraber gideceğiz zaten. Bu arada..." dedi ve Minji'nin kolunu tutup kendisine bakmasını sağladı. Kolunu bir an bile bırakmadan konuştu.
"...sadece kendine kadar mı zencefilli kurabiye pişiriyorsun? Ben ne olacağım?"
"Yemek yapmayı bilmiyor musun? Sen de kendine yaparsın," diye yanıtladı muzip bir sırıtışla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Mansion⁴ : Tilki
Vampire~~ "Oturmak ister misin?" diye sorduğunda başını olumlu anlamda salladım ama oturmadan önce görüş alanıma bir şeyler girdi. Şu an beni tutan Jungkook'u görmem gerekirken onu görmüyordum. - Malikaneye yakın bir yerdi, fazla yakın. Ağaçlık alanın oldu...