~Sunyeon~Daha önce bana söylemeyen bir şeyi daha yeni öğrendiğim için sinirlerim tepeme atmıştı. Neden herkes doğum gününü saklamıştı!?
"Demek öyle ha!? 28, 30 ve 31 Aralık. Peki bunların hiçbirinden benim neden haberim yok!?" diye azarlıyordum onları sofra başında. Ee haklıydım da. Bilseydim unnie ve Taehyung'a hediye alırdım. Hatta Minji'ye de.
"Minji'nin doğum gününü kimse bilmiyordu zaten. Ben dışında," diyen Jimin'in üzerine Minji gülümseyerek konuştu.
"Bir de Jungkook."
"Evet bir de Jungko- Bir dakika ne?! Sen nereden biliyorsun lan!?"
"Takviminde gördüm hyung," diyerek omuz silkti Jungkook.
"Aaa, hatırlat da sana yasak koyayım."
Jungkook kıkırdadı. O sırada Hoseok konuşmaya başladı.
"Umarım güzel bir gece olur," diyerek kadehini kaldırdı ve hepimiz bardakları tokuşturduk. Bu seferki kan değildi.
Yemeğimize başlamıştık. Her şey harika gidiyordu. Aramızdaki gerginlikler bir kenara atılmıştı ve yemek arasında Hoseok, "Ahh! Hediyeler kendi kendine mi sahiplerini bulacak!?" diye isyan etmişti. Sonra da ayağa kalkıp Jaehwa'nın hediyesini getirdi.
"Doğum günün kutlu olsun Jae! Keşke daha iyi bir güne denk gelseydi. O zaman kutlama daha da uzardı."
"Evet ve Jin hyung da burada olurdu."
Jaehwa unnie gülümseyerek teşekkür etti ve hediyeyi Hoseok'tan aldı. O sırada, "Haklısın oppa. Hei unnie de olurdu," diyerek iç geçirdi. Ardından merakla hediyesini açtı.
"Çok sağol oppa bu muazzam kokuyor!" dedi ve hemen kokulu mumu koklamaya devam etti.
Hoseok o sırada Taehyung ve Minji'nin hediyesini de veriyordu. Minji paketi uzatan Hoseok'a şaşkınca baktı ve, "N-ne? İyi de benim doğum günüm değil ki," dedi ve eline tutuşturulan paketi aldı.
"Olsun ama önceden öyleydi. 3 gün önce Minji. Jungkook ve Jimin sana hediye vermişken benim vermemem olmazdı," diyordu Hoseok gülümseyerek. Minji sırıttı.
"Teşekkür ederim Hoseok ama bir yanlışın var," dediğinde ben de dahil hepimiz şaşırmıştık. Minji devam etti.
"O gerizekalı bana hediye vermedi!" dediğinde Jimin sertçe öksürmeye başladı. Taehyung onun sırtına vururken, "İçtiği şey genzine kaçtı herhalde," dedi.
"Vermedi mi?" dedim şaşkınca. Nasıl yani? Onun abisi değil miydi? Şaşkınca Jimin'e baktım. Jungkook da bakıyordu ama tebessüm ederek.
Jimin öksürmeyi kesince önce Jungkook'a, sonra bana, sonra da Minji'ye baktı ve, "Bu yıl...şehre inmedim. O yüzden hediyem yok. Sadece Jae için var," dedi. Minji gözlerini kıstı. Acaba buna bozulmuş muydu?
"Neyse ki senden bir şey gelmeyeceğini biliyordum. Kendi çapımda doğum günümü kutlarken Jungkook geldi ve hediyesini verdi. Sağol oppa, cidden harika bir abisin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Mansion⁴ : Tilki
Vampire~~ "Oturmak ister misin?" diye sorduğunda başını olumlu anlamda salladım ama oturmadan önce görüş alanıma bir şeyler girdi. Şu an beni tutan Jungkook'u görmem gerekirken onu görmüyordum. - Malikaneye yakın bir yerdi, fazla yakın. Ağaçlık alanın oldu...