Gecenin sonuna geliyorduk. Her ne kadar bugün eğlendiğim, güldüğüm kadar mutku olmamış hissetsem de, kendimi biliyordum.
"Yenge, bir gelsene."
"Bir sorun mu var Mavi?" Mavi bana gülümseyip koluma girdi. Nişanıma gelen bütün mahalleli buradaydı ama tek sorun Mustafa ve timinin, ailem ve ailesinin ortalıkta olmamasıydı.
Sonunda evimizin kapısının önüne geldik. Herkes buradaydı. Ben Mavi'nin koluna dokunup bana dönmesini sağlarken, ileride kaşları çatık bir halde duran Mustafa ile göz göze geldim.
"Ne oluyor Mavi?" Tekrar dikkatimi toplayıp Mavi'ye doğru konuştum.
"Yenge, Mustafa abimle konuşta o açıklasın sana. Benim diyebileceğim bir şey yok şu anlık." Ona başımı salladım.
Bir ayrılık olacaktı şimdi. Kalbim hissederdi böyle zamanları.
Mustafa, Mavi ve benim yanıma geldi. Mavi yavaşça yanımızdan ayrıldığında Mustafa'nın gülen yüzü, parıldayan gözlerine bakakaldım öylece.
"Bir sorun mu var?"
"Bir sorun değil, milyonlarca sorun var." Sessizce bekledim. Dediğinden hiçbir şey anlamamıştım.
"Bir görev var. Yıllık iznimi hiçe sayıp gitmem gereken bir görev. Çok önemli." Diye fısıldadı yavaşça. Yüzündeki gülümseme yerini hafif bir tebessüme bıraktı.
"Dağlara mı gideceksin?"
"Hayır, itlerin inine gideceğim." Kaşlarım çatıldı istemsizce. Bu onu gülümsetti. Elleri yüzümü iki yandan sararken, "Biraz zor bir görev ama döneceğim. Beni bekleyebilir misin bu süre boyunca?" Diye soruşu ise kalbimi tekletti. Bekler miydim sahi onu?
"Beklerim seni, bir ömür de olsa..."
🐺
içim içime sığmıyoorrrrr🥹🥹🥹🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
layemut || texting
Nezařaditelné"Layemut." Diye fısıldadım. O devam ettirdi beni. "Şehitler ölümsüzdür." 🐺 📌Bilgilendirme *Kurgu Ankara da geçmektedir.* *Görücü usulü evlilik vardır.* *Çoğu kısımda WhatsApp üzerinden konuşmalara yer verildi.* *Belli kısımlar düz yazı şeklinde ol...
