48

58 5 0
                                    

Aslı'dan.

Endişe.

Korku.

Cesaret.

Hepsi içimde barınıyordu. Derin nefesler alarak endişemi ve korkumu dizginlemeye çalışıyordum. Cesaredim bir askerin cesareti ile aynıydı. Ölmekten korkmuyordum ama geride bırakacaklarımı düşündükçe hissettiklerim başkalaşıyordu. Bir tek cesaretim. O ne olursa olsun kırılmıyordu.

"Beş öğrenci seç öğretmen."

"Beni elinde tut ve hepsini sal." Boynuma sarmış olduğu kolu biraz daha sıktırdı. Nefes alamadım. "Ben hepsine bedelim. N'olursun sal onları. Küçücükler daha."

"Doğru diyorsun öğretmen. Küçücükler ve bu benim hoşuma gidiyor."

"Bak," kolunu daha fazla sıktırdı ve bir anda saldı. Öne doğru eğildim. Öksürdüm. Bir kez, iki kez, üç kez derken adam saçlarımdan tutup başımı geriye yatırdı.

"Öğretmen, ya seçersin ya da öldürür öyle atarım dışarı öğrencilerini." Gözlerimi kapatıp bekledim. Saçımdaki eli uzaklaştı. Başımı çocuklara çevirdim. Hepsinin gözlerinde umut vardı. Yaşama umudu...

"Dilan," diye fısıldadım ilk kişiyi seçerken. Bu kız çocuğu bugün geç gelen öğrencimdi. "Rojda," sertçe yutkundum. "Damla, Şilan." Son bir kişi kalmıştı.

"Öğretmenim, kardeşimi de alın."

"Kapa çeneni!" Gözlerim birbirine sarılmış ikiliye kaydı. İkizdi onlar... Belki son kez sarılıyorlardı bilmiyordum. Bilmiyorlardı bunu...

"Çiçek," Onun kardeşini seçtim. Üzgünüm meleğim, meleklerim ama kurtulacaksınız. Söz veriyorum ben kurtulamasam bile siz kurtulacaksınız.

layemut || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin