44

64 6 0
                                    

Mustafa: Görevdeydik Aslı.

Mustafa: Görevdeydik ve seni bu yüzden komutanlığa almadılar.

Mustafa: Oraya iki gün boyunca gitmişsin, haber vermediğim için özür dilerim.

Mustafa: Yorulmuşsundur, komutanlığa git gel yaparken...

Mustafa: Özür dilerim.
*iletildi*

Aslı: Dün akşam konuştuğumuzda söyleyebilirdin ama bu açıklamanın bir önemi yok artık.

Aslı: Yani bana açıklama yapmana gerek yok.

Aslı: Özür dilemene de gerek yok.

Aslı: Senin hiçbir şeyin değilim sonuçta.

Aslı: İyi günler dilerim.

Aslı'dan.

"Aslı?" Başımı kaldırıp solumdan bana seslenen yan evdeki komşuma baktım. Balkonda oturuyor ve yıldızları izliyordum. Yarın iş başında olsamda, uykum yoktu. Uyuyamıyordum.

"Efendim Aslı?" Onunda adı Aslı'ydı. Adaşımdı.

"Neden yıldızları öyle kederli kederli izliyorsun?" Askeri hemşireydi. Evli ve bir çocuğu vardı aynı zamanda.

"Geceye nasıl tutunuyorlar merak ediyorum."

"Anlamadım desem?" Soru sorar gibi çıkan sesiyle ona gülümseyip gökyüzüne baktım.

"Onlar geceye, nasıl böylesine aşıklar gibi tutunuyorlar?"

"Çünkü onlar birbirine aşık değil, işleri güçleri bizim kaybettiklerimizi hatırlatmak." Ona baktım.

"Kaybettiğimi nasıl geri kazanabilirim?" İstemsizce dudaklarımın arasından dökülen kelimelerle hafif bir gülümseme dokundu dudaklarına.

"Şimdi çabalamazsan, hiçbir zaman kazanamazsın..."

"Seninde bir yaran var gibi." Gülümsedi bana, gözleri dolmuştu sanki. Parıldıyorlardı.

"Kapıyı aç, geliyorum. Birine anlatmazsam içime daha fazla dert olacak..."

"Bende anlatabilir miyim?" Bana daha geniş gülümseyip başını salladı. Yerimden kalktım ve içeriye geçtim. Aslı gelene kadar ocağa su koymayı da ihmal etmemiştim tabi.

layemut || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin