~My Cool Bully~ / Minsung

✨~ 22 ~✨

-Jisung: Minho! Senden nefret ediyorum!!
-Minho: J-Jisung..
-Jisung: Keşke seninle tanışmasaydım!!
-Minho: J-Jisung.. a-açıklayabilirim..
-Jisung: SİKTİR GİT!!!
Minho: J-Jisung... bekle!!

(Birkaç dakika sonra)

-Felix: Minhooğğğğğ!! Hadi uyaaaannnn!!
(Zooorrrttttt)

Bir anlığına gözümü açıp kalktığımda karşımda Felix'i görünce rahatlamıştım ve Felix'e sarılmıştım. Felix şaşkınca bana bakıyordu ve daha sonra konuşmaya başladı.

-Felix: Noldu lan?!? Rüyanda bir şey mi gördün?
-Minho: Rüyamda yine Jisung'u gördüm.
-Felix: Ne yapıyordunuz?!?
(🤭🤭)
-Minho: Benden nefret ettiğini söylüyordu.
-Felix: Ayyy, Allah korusun. Umarım gerçekte öyle bir şey olmaz.

-Felix: Bir dakika... yine derken? Önceden de görmüş müydün?!
-Minho: Evet.
-Felix: Öncekisinde ne yapmıştı?
-Minho: Benden hoşlandığını söylemişti.
-Felix: Oha laan.

-Felix: Neyse, hadi kalk giyin.
-Minho: Yaaa offff çok üşeniyorum...
-Felix: Kalk hadi. Yine şanslısın kahvaltıyı hazırladım çabuk ol.

*Felix kapıdan çıkacakken Minho'ya dönüp konuşmaya başlar*

-Felix:  Bu arada Minho.... ş-şey.. bir şey söylicem ama kızma.
-Minho: Offf... söyle.
-Felix: Ş-şey... ehehee...... Jisungları bize çağırdım da... bizim evden hep beraber gideriz d-diye düşündüm...
(Peçete is loading...)

-Minho: NEE!?!?
-Felix: Birazdan geliyorlarmış.
-Minho: Ya of Felix siktir git.

*Felix sinsi bir şekilde gülüp odadan çıkar*

Ya of neden ben bu mal çocukla arkadaş oldum ki ya!! Bazen kendime keşke onu o gün kurtarmasaydım diyorum ama çok geç. Bende fazla uzatmadan giyinip aşağıya indim ve Felix'le tıkınmaya başladık.

-Timeskip-

Koltukta oturup telefonlarımızla oynuyorduk ve kısa bir süre sonra kapı çalmıştı. Felix kapıyı açmaya gitmişti ve bende telefonu cebime koyup peşinden gittim. Felix kapıyı açtı ve karşımızda 2 tane otistik duruyordu.

-Jisung: Selam.
-Felix: Selam. Hadi gidelim.
-Jisung: Tamam.

Kapıdan çıktığımda Jisung bana sarılmıştı. Bende onu itmeye çalışmıştım ama başaramamıştım.

-Jisung: Seni çok özledim, güzelim.
-Minho: B-bırak beni. Ç-çok sıkıyorsun.

Daha sonra Jisung beni bırakıp elimden tutmaya başlamıştı ve gülümsemeyi hiç eksik etmiyordu. Felix de, Hyunjin'in yanından yürüyordu ve bana bakıp kahkaha atmamak için zor duruyordu. Şu düştüğüm durum kadar utanç verici bir şey olmadığına eminim.
(Mal awk böyle bir fırsatı varken)

-Timeskip-

Lunaparka varmıştık ve etrafı geziyorduk. Yürürken gözüm rollercoaster a takılmıştı ve Felix'in kolunu dürttüm, Felix gördüğünde ise bana bakmıştı ve ikimizde kahkaha atmıştık. Bu sırada da Jisung ve Hyunjin şaşkın bir şekilde bize bakıyordu.

-Jisung: Rollercoaster a binelim mi?
Hyunjin-Minho: Evet!!

*Hyunjin, Felixe döner*