Ders bitmişti. Sıramda oturup defterle kitabımı düzenliyordum. Zil çaldıktan 1-2 sonra dakika birisi, "Minho!" diye seslenmişti.
Sesin geldiği yöne doğru baktım ve gülümsemiştim. Chan kapıdan bana bakıyordu. Yanına gittim.
Gülümseyerek bana baktı.-Chan: Ne yapmak istersin, dışarı çıkalım mı?
-Minho: Olur.Dışarı çıkmıştık ve boş bir banka oturmuştuk. Konuşup sohbet ediyorduk, mutluydum. Yıllar sonra bu mutluluğu ikinci kez hissetmiştim. Şu an hiçbir şey düşünmeyip mutluluğumun tadını çıkartıyordum.
Çoğu ders bitmişti ve öğlen vaktine gelmiştik. Chan'la kafeteryaya doğru gidiyorduk. Tepsi alıp yemeklerimiz konulduktan sonra boş bir masaya oturmuştuk. Yemeklerimizi yerken, tuvalete gitmem lazımdı ve Chan'a söyleyip tuvalete gittim.
Ellerimi yıkayıp çıktıktan sonra duraksadım. Hyunjin ve Jisung'un sesleri geliyordu. Seslerin ne taraftan geldiğine bakmak için kafamı çevirdiğimde tuvaletin yanındaki biraz ileride duvara yaslanıp konuşuyorlardı.
Beni görecekler diye çok korkup, duvarın arkasına yaslanmıştım ve onları dinlemeye çalışıyordum. Sanırım benim hakkımda konuşuyorlardı.-Hyunjin: Hadi ama Jisung, neden o eziği bu kadar kafana taktın? Hep ondan bahsediyorsun.
-Jisung: Abartma Hyunjin. Hep bahsetmiyorum bazen bahsediyorum ve o bana okulda kafa tutan tek kişi. O sarı piç ezikte öyle.Felix'e böyle dediği için sinirlenip onların yanına gidicektim ama asla böyle bir hata yapmamalıydım. Kendimi tutup dinlemeye devam etmiştim.
-Hyunjin: Ne yani? Sana kafa tutuyorlar diye mi bu kadar çok taktın onlara?
-Jisung: Hatırlatayım, Hyunjin: Önceden de çoğu kişi sana kafa tutuyordu.
-Hyunjin: Evet ama, hiç biri sikimde değildi. Beni dövemeyeceklerini biliyorlardı. Sadece biraz fazla özgüvenlilerdi.
-Jisung: Bende umursamamaya çalışıyorum ama, o Minho... Beni delirtiyor (Aşkından delirtiyor XD)-Hyunjin: Al işte, yine ondan bahsediyorsun. Yoksa.... Hayır, hayır öyle birşey olmaz değil mi?
-Jisung: Ne olmaz, sen neyden bahsediyorsun?
-Hyunjin: Yoksa... sen Minho'ya mı aşıksın?
-Jisung: H-hayır tabi kii de. Ben o eziğe mi aşık olacağım, sen kafayı yemişsin.
(İkinci kez Jisung kekeliyor dünyanın sonu gelicek haberiniz olsun.)~UwU~
Bende duyduğum zaman şaşırmıştım. Böyle bir şey olamayacağını bildiğim için kafeteryaya doğru gidiyordum. Fakat, Hyunjin Jisung'a bir şey söylemişti. Ne söylediğini merak edip tekrar duvara doğru yaklaşıp onları dinlemeye başladım.
-Hyunjin: Emin misin? Hadi söyle, kimseye söylemiyeceğimi biliyorsun.
-Jisung: T-tamam. Söylüyorum.... Ona aşık değilim ama...
(Lan üçüncü oldu bu noluyo aw)
-Hyunjin: Ama ne?! Hadi söyle artık insanı çatlatma burda hadii!-Jisung: Ona aşık değilim ama belki hoşlanıyorumdur. Ama sadece bir hoşlantı gelip geçicidir.
-Hyunjin: Ağağağağağağaaağ. Hayırlı olsunnn. Sen bile aşık olduysan daha da bir şey söylemiyorum.
-Hyunjin: Minho'ya bak be. Helal olsun. Senin gibi birisini kendisine aşık ettirdi ya. Yengemin Minho olacağını kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.-Jisung: Salak! Aşık değilim sadece bir hoşlantı o da gelip geçici olur... yani.
-Jisung: Ben gidiyorum ya, daha fazla onun hakkında konuşamayacağım.
-Hyunjin: Ayy kıyamam utandıı. Hadi git bakalım zaten sonra yanıma geleceksin.Bunları duyduktan sonra artık... Ne yapacağımı bilemiyordum. Koşarak Kafeteryaya gittim Chan'ın oturduğu masaya oturup hemen olanları anlatacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~My Cool Bully~ / Minsung
Teen FictionOkulda herkesin korktuğu popüler zorba olan Han Jisung, ve okula yeni gelen asosyal öğrenci olan Lee Minho. Bu iki yabancı birbirlerinin kaderi olabilir miydi?... Yan shipler: Jeongbin Hyunlix Chanmin !! UkeMin !! !! SemeSung !! (Hikayede biraz mant...