✨~ 13 ~✨

659 57 167
                                    



-Chan: Sen iyi misin?
-Minho: Evet.
-Chan: Doğru söyle, Minho lütfen.
-Minho: Chan gerçekten iyiyim.
-Chan: Sana bir şey yapmadı değil mi?!
-Minho: Hayır. Chan merak etme.
-Chan: Sana ne söylediğini anlatıcaksın.
-Minho: Tamam Felix'in yanına gidelim anlatırım.
-Chan: Tamam.

Chan'ın koluna girip Felix'in yanına gidiyorduk. Koridorun sonuna doğru Felix'le karşılaştık.

-Felix: Nerede kaldınız ya, kaç dakikadır sizi bekliyorum. Dayanamayıp sınıfa gidecektim bende.
-Felix: Kafeterya iyice kalabalıklaştı, bahçeye gidelim.
-Minho: Olur.

Üçümüzde bahçeye gidip boş olan bir banka oturduk. Chan gözünü benden hiç ayırmayarak sabırsızca benim konuşmamı bekliyordu, ve biraz da sinirli gözüküyordu.

-Chan: Hadi anlat Minho artık.
-Felix: Ne anlatıcak? Yine neyi kaçırdım, off.
-Chan: Sus, öğrenirsin şimdi.
-Chan: Minho hadi ama, anlatmazsan ben zorla Jisung'dan öğrenirim.
(Off bad boyyy)
-Felix: Jisung ne alaka lan... yoksa Minho, Jisung'la bir şeyler mi yaptın lan!
-Minho: Hayır mal! Düşündüğün gibi bir şey olmadı.
(Minho acaba sen ne düşünüyon skzkskskskz)

-Minho: T-tamam anlatıyorum, iyi dinleyin bir daha anlatmam.
-Chan: Sen bi anlat. Biz iyi dinleriz. Özellikle Felix, böyle konularda dinleyicilikte 1 numaradır.
-Felix: Abi, hiç kimse senin kadar iyi olamaz.
-Chan: Sus lan, köpek.
-Felix: Köpek değil, civcivim ben!
(Çok pardon yaağğaaa)

-Minho: Ben sınıfa gittiğimde dolabıma baktıktan sonra arkamı döndüm ve karşımda Jisung duruyordu.
-Chan: Eee...?!
-Minho: Sonra... benden özür diledi, " Senden özür dilerim bu zamana kadar yaptığım şeyler için özür dilerim." Dedi ve daha çok özür dilemeye başladı. Konuşurken ağlıyordu ve kafasını önüne eğmişti. Yüzüme bakmaya cesaret edemiyordu.
-Felix: Jisung özür dilemeyi biliyor muymuş?!
-Chan: Felix bi sus, ee sonra?
-Minho: Sonra sen geldin işte, Chan.

Bu söylediklerime pek inanmamış olsa da, "tamam" deyip geçmişti. Bir şeyler düşündüğü çok belliydi, umarım kötü bir şey yapmazdı. Umarım...

Felix daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı:

-Felix: Bıktım şu Jisung'dan yaa, Minho'ya musallat oldu gitmiyor.
-Felix: Bir dakikaaaa...... Minho Y-yoksa s-s-sen Jisung'a büyü mü yaptın?
-Minho: Evet ben büyücüyüm. Sana da büyü yapıyım mı?!
(Felix cidden malsın spdmflöaozmddmmsz)

-Chan: Kavga etmeyin, Minho iyi olduğuna göre bu konuyu kapatalım.
-Felix: Peki.

Üçümüzde zilin sesini duyup sınıflarımıza gidiyorduk. Chan ne kadar söylesem de beni dinlemeyip sınıfımın kapısına kadar geldi.

-Minho: Buraya kadar gelmene gerek yoktu, hadi derse geç kalacaksın.
-Chan: Senin iyi olduğunu görmezsem, içim rahat etmez.
-Minho: Bak iyiyim, şimdi gidebilirsin, görüşürüz.
-Chan: Görüşürüz.

El sallayıp sınıfına doğru gitmişti. Ben de kendi kapıdan içeri tam girecekken bu sefer Felix geldi ve beni durdurmuştu.

-Felix: Minho bi gelsene, bir şey söylicem.
-Minho: Tamam, hadi ne söyliceksin hoca birazdan gelir.
(Hocanın aw)
-Felix: Yanlış anlama ama sanki.... Abim senden hoşlanıyor gibi gözüküyor.
-Minho: Off Felix şaka hiç komik değil.

-Felix: Hayır, ben ciddiyim.
-Minho: Saçmalama ya, hem o Seungmin'den hoşlanıyor.
-Minho: Abin sana hiç böyle yapmıyor mu? Yani, güvende olmanı istemiyor mu?
-Felix: Şeyy, haklısın. Kusura bakma.
-Felix: Neyse, iyi dersler.
-Minho: Sana da.

(Hoca da bi gelemedi xd)

Sonunda sınıfa girebildim ve sırama oturup hocayı beklemeye başladım. Aradan biraz zaman geçmişti ve sonunda hoca gelmişti. Hoca masasına oturduktan sonra kapı çalmıştı. İçeri Jisung girmişti.

~My Cool Bully~ / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin