~My Cool Bully~ / Minsung

✨~ 41 ~✨

-Hyunjin: Ey, hayalet ya da cin bey burada mısınız? Parmağınızı şunun üstüne koyun ve bekleyin.
-Minho: Ne kadar efendi bir şekilde konuştun ya.
-Hyunjin: Ya sus şimdi çarpılırız falan.

Hepimiz bir süre sessizce beklemiştik ve parmağımızı koyduğumuz şu küçük tahta "evet"e doğru gitmişti. Felix çığlık atmıştı ve sandalyeden düşmüştü.

-Felix: Kim oynattı lan?! Bakın hiç komik değil!
-Minho: Kimse oynatmadı ve oynatsa onu öldürürüz.
-Kai: Şey...

*Kai, elindeki mıknatısı gösterir*
(Sövme seansı başlasın)

-Felix: Allah belanı versin gerizekalı.
-Minho:Yapacağın şakayı sikim.
-Kai: Tamam ya, özür dilerim.

*Minho, Felix'le birlikte aynı anda Kai'ye vurur*

-Kai: Ağağağağağaaa.
-Minho: İyi oldu gerizekalı.
(Anlık jis: that's my boy 💅🏻💅🏻)
-Kai: Size şaka yapan aklımı sikim.

*Mıknatısı çantasına koyar*

-Jisung: Tekrar sor Hyunjin.
-Hyunjin: Sabır yaa, cin bey... yok böyle olmadı... hmm... casper burda mısın?
(SKZKSKZKSKZKSKZKS)

Ben kendimi tutamayıp kahkaha patlatmıştım ama bu kısa süre sürmüştü çünkü korkuyordum.

-Jisung: Casper ne lan?
-Hyunjin: Ne bilim ya.
Felix-Minho: HAAHAHHAHAHAHAHAHAH.

Parmağımızı koyduğumuz küçük tahta yine "evet"e doğru gitmişti ve hepimiz Kai'ye bakmıştık ama Kai'de tepki vermiyordu.

-Kai: Bu sefer yemin ederim ben yapmadım.
(İnanmıyorum)

-Hyunjin: Hahaha...hahah...hah... korkmayın ya... hiç mi bir ruhla konuşmadınız?
-Minho: Hayır.
-Jisung: Şizofren olduğunu kabullen.
-Hyunjin: Galiba öyleyim. Küçükken sıkıldığımda hep bununla oynardım.

-Felix: Küçükken?
-Hyunjin: Evet. Aileme de bundan aldırtmıştım. Ama... bir olaydan sonra bir daha oynamamıştım.
-Minho: Hangi o-
-Hyunjin: Boşverin beni, hadi devam edelim.

-Hyunjin: Bize zarar verecek misin Casper Bey?
-Minho: Şöyle deme ya çarpılcan şimdi.

Hyunjin sorusunu sorduktan sonra parmağımızı koyduğumuz tahta yavaş yavaş harfler üzerinde gitmeye başlamıştı ve cevap olarak bu harfleri göstermişti: B-E-L-K-İ. Yani kısaca, sıçtık.

-Kai: Hayalet efendim, ilk başta sadece şaka olsun diye bir şey yapmıştım valla şaka olsun diye.
-Hyunjin: Başka ne sorabiliriz?
-Minho: İsmini, yaşını, ne zaman öldüğünü sorabiliriz.
-Hyunjin: Tamam sor.
-Minho: Ben sormam nasıl yapacağımı bilmiyorum.
-Hyunjin: Hepiniz korkaksınız.
-Minho: Dedi, drama queen.

-Hyunjin: Ruh bey ya da hanımefendi isminiz nedir acaba?
-Felix: İsmini neden soruyorsun Hyunjin?
-Hyunjin: Tanışmak için, kendilerini çok beğendim. Ya aşkım sorduğun soruya bak.

-Jisung: Hyunjin ilk defa bu kadar nazik konuşuyor lan.
Felix-Minho-Kai: Hahahahahah.
(#kaigülmesin la- sizin yüzünüzden bende kaiden soğudum)

Cevap olarak şu harfleri harfleri gösterdi: B-E-O-M-G-Y-U.
(Hadiii bakiiimmm)

-Hyunjin: O zaman erkek.
-Minho: Hadi ya, şaka yapıyorsun.
-Hyunjin: Sence burda şaka yapabilir miyim Minho?!?
-Minho: Bağırma lan it.
-Felix: Lütfen kavga etmeyin.
(Minho ve huncin kavgalarını seven bir tek ben miyim?)

Biz konuşurken ben Kai'ye bakmıştım ve korku dolu gözlerle tahtaya bakıyordu ve sesi çıkmıyordu. Aynı zamanda da ten rengi de solmuştu. Daha sonra Kai'nin omzuna dokunmuştum daha sonra irkilerek bana bakmıştı.