Ben uyumaya devam ederken birilerinin patisinin yüzümde gezdiğini hissediyordum. Gözlerimi açtığımda Soonie Bey üstümde uzanmış bir şekilde duruyordu. Daha sonra kucaklayıp tuttuğumda kafasını öpmüştüm.
-Minho: Sana da günaydın, Soonie.
Soonie'yi yavaşça yatağa koyup kalktım ve giyinmeye başladım. Masama baktığımdaysa küre olduğu yerde duruyordu. Şimdi daha çok rahatlamıştım. Aşağıya inmeden önce Soonie'mi sevip öyle gitmiştim, aşağıya indiğim zaman Changbin' de vardı.
-Minho: Günaydın.
Narae-Minjun-Changbin: Günaydın.
-Narae: Hadi tatlım otur bir an önce ye, okula geç kalma.
-Minho: Tamam.Kahvaltımı yaparken biraz tedirgindim, umarım kapıyı tam kapatmışımdır. Neyse, bende hızlıca kahvaltımı yapayım da gidiyim. Birkaç dakika sonra ayaklarımın yanından geçen yumuşak bir şey hissetim ve baktığımdaysa Soonie ayağımın hemen yanında uzanıyordu. Nasıl olabilirdi!?!? Kapıyı kapattığıma yemin edebilirim! Olamaz!! Ne yapacağım ben şimdi?
Changbin'e çaktırmadan, Narae ablama aşağıya bakmasını işaret etmiştim ve o da endişelenmişti. Daha sonra biz bakışırken Changbin eline peçete alıp hapşırmaya başlamıştı.
-Narae: Oğlum, iyi misin?
-Changbin: Evet, iyiyi-*Hapşırmaya başlar*
-Narae: Balkona çık biraz hava al.
-Changbin: Tamam.Changbin balkona çıkınca bende hızlı bir şekilde Soonie'yi alıp odama götürmüştüm. Yatağımın üstüne koyup onunla konuşmaya başlamıştım.
-Minho: Soonie, ben sana demedim mi odadan çıkmamalısın diye?
*Soonie miyavlar*
-Minho; Az kalsın Changbin seni fark edecekti.
*Soonie tekrar miyavlar*
-Minho: En iyisi artık odadan çıkarken kapıyı kilitlemekti.
Ben Soonie'yle konuşurken odamın kapısı açılmıştı ve ablamın girdiğini sanmıştım ama daha sonra kafamı kaldırıp baktığımda Changbin'i görmüştüm ve hemen Soonie'yi kucağıma almıştım ve Changbin daha fazla yaklaşmadan konuşmuştu.
-Changbin: Minho? O kedinin evde ne işi var?
-Minho: Ş-şey... Changbin açıklayabilirim.*Changbin tekrar hapşırmaya başlar*
-Changbin: Sonra açıklarsın. Ben işe gidiyorum şimdi, sende okul çıkışı geç kalma. O zaman konuşuruz ve odanın camını aç, içerisi çok havasız, nasıl nefes alabiliyorsun?
*Changbin odadan çıkar*
Off, umarım konuşacağımız zaman bana kızmaz. Ama zaten eninde sonunda ona açıklayacaktım. Bende odamın camını açıp Soonie'yi salona yolladım. Bende çantamı alıp odamdan çıkıp kapıyı kapatacaktım ki, küreyi fark edene kadar. Az kalsın unutuyordum, Soonie'yi düşünmekten akıl mı kaldı?
(Sen Soonie'yi düşüneceğin kadar biraz da jisi düşünsen keşke skzkskkzkszkzskz)Küreyi almadan önce içine sığabilecek şirin bir kutuya koymuştum ve daha sonra poşete geçirip öyle almıştım. Çıkarken kapıyı kilitledim ve anahtarı salondaki sehpanın üzerine koymuştum. Salonda da Minjun abimle Soonie beraber televizyon izliyordu.
-Minho: Ben çıkıyorum, görüşürüz.
-Minjun: Görüşürüz, evlat.
-Narae: Görüşürüz, tatlım. Kendine dikkat et.
-Minho; Tamamm.Evden çıkıp okula doğru yürüyordum ve arkamdan Felix'le Chan'ın sesini duyup onları beklemiştim. Felix bana doğru koşuyordu ve sıkıca sarılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~My Cool Bully~ / Minsung
Teen FictionOkulda herkesin korktuğu popüler zorba olan Han Jisung, ve okula yeni gelen asosyal öğrenci olan Lee Minho. Bu iki yabancı birbirlerinin kaderi olabilir miydi?... Yan shipler: Jeongbin Hyunlix Chanmin !! UkeMin !! !! SemeSung !! (Hikayede biraz mant...