✨~ 6 ~✨

906 80 252
                                    

Onları görene kadar.... Evet. Kapıdan içeri Hyunjin ve Jisung girmişti. Bizim masanın çaprazına oturmuşlardı bizi göremiyorlardı iyi ki. Sessizce Felix'e söylemiştim bunu, ikimiz de hiçbir şey demeden donup kalmıştık. Changbin'lerle konuşurken sadece birkaç kelime etmiştik çünkü bizi duysunlar istemiyorduk. Yemeğimizi yedik ve hemen oradan çıktık.

İçimiz biraz rahatlamıştı ama yine de ikimizde de kötü bir his vardı. Changbin yengemizi evine bırakmaya gitmişti bende Felix'le evlerimize doğru yürüyorduk. İkimiz de evimize girmiştik. Ben hızlıca bir duş aldım ve telefonuma baktığımda 💛Felix'imm💛' den 3 yeni mesaj var yazıyordu.

💛Felix'imm💛

Felix
Fotoğrafları atmayı unutmadım :3

Minho
Teşekkürler.

Felix
Rica ederim. Okulda görüşürüz.

Minho
Görüşürüz.



Tatil çok çabuk geçmişti ve bugünün Pazartesi olduğu unutmuşum ve okula geç kalacaktım ki... Canım arkadaşım Changbin sağolsun onun sayesinde erken uyanmıştım. Bu sefer üzerime su dökmemişti ama tokat atarak uyandırmıştı.

-Changbin: Lan hadi kalk hala hayvan gibi uyuyorsun!
-Minho: Yaa bir günde normal uyanamayacak mıyım yeter yaa!
-Changbin: Dün gece sana ben geldiğimde geç oldu yat demiştim sen beni dinlememiştin. İyi oldu sana.
-Minho: Ben gelip sana tokat atıyo muyum hiç.
-Changbin: Öyle bir şey yapamazsın zaten. Hadi ben işe gidiyorum kahvaltıyı hazırladım.
(Hergün yeni bir ekşınla uyanıyor ne güzel elfklcwkskkwmd)

Changbin son sözünü söyleyip evden çıkmıştı. Kahvaltımı yapıp evden çıkmıştım, ve Felix'i görmüştüm.

-Minho: Felix!
-Felix: Minho ne duruyorsun orada! Hadi koş geç kalıcaz.
-Minho: Saat kaç?
-Felix: 08.00! Hadi daha fazla konuşma da koş!

Tek kelime daha etmeden okula doğru koşuyorduk. Okula girmiştik. Neredeyse koridorlarla hiç öğrenci yoktu. Koşarak sınıflarımıza doğru gittik.

Kapıyı sertçe açmıştım. İçeride hoca vardı. Hocayı gördüğüm an, "Özür dilerim, geç kaldım." dedim.
-Hoca: Ne oldu Minho, sen hiç geç kalmazdın.
-Minho: Dün gece geç yattığım için uyuyakalmışım.
-Hoca: Tamam bu seferlik affediyorum, hemen yerine geç ve kitabını aç.
-Minho: Tamam hocam.

Derslerde uyumamak için kendimi zor tutuyordum. Tuvalete gidip yüzümü yıkasam iyi olacaktı. Gidip yüzümü yıkadım ve peçeteyle silip çöpe attım. Tam çıkacakken Jisung'la karşılaştım. Jisung üzerime doğru geliyordu. Ama ondan korkmuyordum ve yerimde sakince duruyordum. Yani biraz olsa da korkuyordum.

-Jisung: Tekrar karşılaştık, güzelim.
-Minho: Jisung rahat bırak artık beni!
Dedikten sonra hızlıca gidecekken beni bileğimden tuttu ve kendine çekmişti. Bu yakınlıktan nefes alış verişini duyabiliyordum.

-Minho: B-bırak beni! C-canım acıyor! (Yazık Minhoma wattpad kızlarına döndü iyice ykglwkwjslk)
-Jisung: Bu sefer öyle kolay kaçamayacaksın.
-Minho: Benden neden bu kadar çok nefret ediyorsun! Ben sana ne yaptım!
Jisung:ÇOK ZORUMA GİDİYORSUN MİNHO! BU KADAR YAKIŞIKLI VE POPÜLER OLMAN ÇOK ZORUMA GİDİYOR!

(En büyük aşklar nefretle başlar hehehe :3)

Jisung yakamdan tutup yüzüme yumruk atmıştı. Bu seferki attığı yumruk daha acı veriyordu. Galiba burnum kırılmıştı. Tekrar... tekrar.... ve yine tekrar yüzlerce hatta binlerce yumruk atıyordu. En son yakamı bırakmıştı ama çok sert bir şekilde karnıma tekme atmıştı. Yere yığılmıştım. Acıdan çok şiddetli bir şekilde bağırıyordum.

Bu sırada tuvalete birisi gelmişti. Bu kişi Chan'dı. Beni yerde kanlar içerisinde gördüğünde, "Minho!" diye bağırarak yanıma gelmişti. Sonra Jisung'a dönüp, "SEN NE YAPTIN OROSPU ÇOCUĞU! BUNU SANA ÖDETİCEM!"

Daha fazla dayanamayıp dizlerimi kendime çekip kulaklarımı kapatıp ağlamaya başladım. Hayatımda hiç bu kadar çok zorbalığa uğramamıştım. Her tarafım korkudan titriyordu ve soğuk şekilde terliyordum. Sonra Chan yanıma gelip bana, "İyi misin? Tamam geçti sakin ol." Daha fazla dayanamayıp Chan'a sıkıca sarılıp ona, "Beni kurtardığın için çok teşekkür ederim."

-Chan: Hadi kalk ağlama artık, revire gidelim.
-Minho: T-t-tamam.

Zar zor ayağa kalkmıştım. Chan bir eliyle kolumdan tutup diğer eliyle de vücudumu tutuyordu. Zor adım atabiliyordum. Ve ikim adım attıktan sonra tekrardan yere yığılmıştım. Gözlerim kararıyordu ve etrafımdan ne dedildiği anlaşılmayan sesler duyuyordum. Ve gözlerim kapanmıştı.

~UwU~

Gözümü tekrar açtığımda ilk önce nerde olduğumu anlayamamıştım. Ama yanımda Changbin, Felix ve Chan vardı. Felix uyandığımı fark edince, "Minho sonunda uyandın!" deyip bana sarılarak ağlamaya başlamıştı.

-Minho: N-neredeyim ben?
-Changbin: Hastanede.
Dedikten sonra ağlamamaya çalışıyordu ama gözleri dolmuş ve birkaç göz yaşı akıyordu.
-Minho: H-hastanede mi?
-Chan: Evet seni revire götürecekken sen bayıldın. Sana kaç kere seslenip uyandırmaya çalışsam da uyanmadın. Koşarak seni revire götürdüm. Burnun kırılmıştı ve birkaç kemiğin daha kırılmıştı. Hemşire hiç bişey yapamazdı. Direkt ambulansı aradı ve ambulansla hastaneye geldik. Geldikten sonra Felix'i aramıştım ve Felix'de Changbin'i aramıştı.

Bunların hepsi bir rüya olmalıydı. Hayatımda bu kadar şey yaşayamazdım. Bunların hepsi o okula gittiğim günden beri olmuştu. Keşke o okula kayıt yaptırtmasaydım. Keşke demek için çok geç biliyorum ama, keşke hayatım böyle olmasaydı.

-Minho: Peki ne zaman ameliyat olucam?
-Chan: Ameliyat çoktan oldun.
-Minho: Gerçekten mi?
-Chan: Evet. 8 hafta hastanede kalacaksın.
-Minho: NE! 8 HAFTA MI!
-Chan: Evet... maalesef.
-Minho: A-ama okul ne olacak sınavlar başlıyor.
-Felix: Ben her gün gelip sana işlediğimiz bütün konuları anlatıcam ve merak etme okulda sınava girmeden önce sana kopya da hazırladım.

Odaya hemşire gelmişti.
-Hemşire: Artık çıkmanız lazım. Hastanın dinlenmesi gerekiyor.
-Chagbin: Tamam şimdi çıkıyoruz.

Hemşire odadan çıktıktan sonra çocuklarla teker teker vedalaşmıştım Felix ne kadar ayrılmak istemese de Chan ve Changbin onu götürmeye çalışmışlardı.

8 hafta... hastanede... geçirecektim...
Bu hayatımdaki en büyük eziyet olabilirdi. Ama bundan daha kötü olabilirdim. Orada ölmüş olabilirdim. Sabırlı olmam lazım, bunu yapabilirim. Hem zaten çocuklar her gün gelicekler bu yüzden sıkılmam.....

~My Cool Bully~ / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin