Wolfsbane

Bad Liar

Botlarımı ayağına geçirip evden çıktım. Gittiğimi fark etmemeleri için dua etmeliyim yoksa bu sefer Scott beni parçalayacak. Ciddi anlamda bunu yapacak. Elimde ki kağıdın buruşmamasına özen göstererek yolun karşında bekleyen arabaya doğru yürüdüm. Etrafta her hangi biri var mı diye kontrol ettikten sonra hızla arabaya bindim.

"Scott ve diğerleri beni öldürecek."

"Sen iyi bir yalancısın. Öğreneceklerini sanmıyorum."

Kağıdı ona doğru uzatıp almasını bekledim. Eline aldığı bir süre inceledikten sonra memnun olmuş bir şekilde gülümsedi.

"Kemerini taksan iyi olacak."

"Bana canlı lazımsın Amy."

Tanrım! Ne demek bana canlı lazımsın? Devamı da mı var? Sanırım kusacağım!

*

Kot ceketimin yakasını düzeltip son bir kez daha aynaya baktım. Scott beni öldürmedi. Ölmeyeceğim. Dudaklarımı bir birine bastırıp gülümsedim ve koridora geri döndüm. Şimdi gelelim Ellie'ye. Arkamdan ne işler karıştırdığını çok merak ediyorum doğrusu. Tabi ondan önce halletmem gereken daha önemli işler var. Örneğin Tristan... Bu kadar sorun yetmiyormuş gibi birde sürüsüyle okula geliyor. Ve eminim ki Scott'ın önünde bana yaklaşmaya çalışacak. Scott bunu görecek ve büyük darbe! Bundan daha başka sorunlarda var. Örnek; Scott'ın Beta'sı. Tam bir baş belası. O sivri dişlerini saplayacak başka birini bulamadı mı acaba.

"Liam beni takip etmeyi bırak!"

"Scott seni takip etmemi istedi. Bende seni takip ediyorum."

"Aslında bunu söylememem gerekiyordu. Duymamış gibi yapsan?"

Elimi alnıma koyup göz ucuyla ona baktım. Ne Beta ama! Sanırım sahaya gidip ortalığın nasıl karıştığını izlesem iyi olacak. Sonuçta arada bende kaynayacağım. Olayları takip edip kendimi güvence altına alabilirim.

"Nereye?"

"Seçmeleri izleyeceğim Liam."

Ya Tristan'da seçmelere katılırsa? Hemde sürüsü ile. Kesinlikle ortalık karışacak! Tristan ve Scott. İkisi de eşit durumda sayılırlar. Yani biri Alfa diğeri de Gerçek Alfa. Evet durumlar eşit. Tristan'ın birden fazla Beta'sı var. Scott'ın bir tane Beta'sı var. Ondan da pek iş çıkmaz gibi. Durum 1-0. Scott'ın kurt adam avcısı sevgili var, beyzbol sopalı birde arkadaşı var. Lydia bir Ölüm Perisi. Eski Alfa'lar dan Derek var, Derek'in Beta'sı Isaac var. Hani şu bizim evde kalan. Stiles'ın sevgilisi Malia var. Çakal gibi bir şeydi sanırım. Birde Kira var. Tristan 1, Scott 1. Eşit sayılırlar. Ve işte Tristan ve sürüsü seçmelerde!

"Bende sahaya gitsem iyi olacak."

Liam'ın kolundan çekiştirip yanıma oturttum.

"Yanımda kalsan daha iyi olur."

Sahada iki sinirli Alfa varken acemi bir Beta olarak oraya gitmesi onun için kötü olabilir. Tamam bende bu konularda yeniyim ama iki Alfa'nın arasına girilmemesi gerektiğinide biliyorum. İyi ve saf kız rolünü oynuyorum ama Scott'ı satıp Tristan'a yardım edecek kadarda kötü bir kızım. Böyle söyleyince pişman oldum. Ciddi bir şekilde Scott'ı sattım.

"Neden?"

"Scott sana beni takip etmeni söylemiş. Otur şuraya işte."

Scott, Stiles ve Isaac'in ölümcül bakışlarını buradan ben bile görebiliyorum. Tristan'ın arsız gülümsemesini de görebiliyorum. Aslında o bunu direk benim görmem için yapıyordu ki Scott'ın fark etmesi uzun sürmedi. Tabi Liam'ın da.

"Şu yeni gelen çocuk sana bakıyor."

"O bir Alfa."

"Ne?! Neden sana bakıyor?"

"Ne bileyim ben!"

Bu kadar çok soru sorması beni çıldırtıyor. Gerçi bende çok fazla soru soruyorum.ama konumuz şuan Tristan. O yüzden konuya geri dönelim. Tristan , Scott'ı kızdırmaya çalışıyorsa kesinlikle başardı ama bunun sonu hiç iyi olmayacak.

*

Derin bir nefes alıp Liam'a baktım. Bana göz kulak olacağına söz verdikten bir saat sonra uyuya kaldı ve hala uyuyor. Aynı yaştayız ve onun benden üstünlüğü kurt adam olması. O yüzden bana göz kulak oluyor. Scott, Stiles ve Isaac ortalarda yok. Annem ise hastanede. Yani evde Liam ile yalnız kaldım. Sıkıntıyla yerimde kıpırdandım.

"Liam?"

Koltuğun ucuna oturup Liam'ı dürttüm. Ben uyuyamıyorsam o da bana eşlik etsin bari. Koskoca kurt adam iki saat uykusuz kalsa ölmez her halde. Tamam koskoca biraz abartılı oldu. Yani o küçücük sevimli bir kurt adam ama sonuçta bir kurt adam.

"Seni küçük baş belası uyansana!"

*

"O huysuz arkadaşınızın yanına gitmek zorunda mıyız?"

Kimseden ses çıkmayınca sinirle gözlerimi devirdim. Acaba Tristan'a konuştukları her şeyi söylediğimi mi öğrendiler? Kesin öldüm ben.

"Hadi buraya geldik diyelim. Niye gardiyan gibi etrafıma topandınız?"

Kimse sana cevap vermeyecek Amy. Gecenin bu saatinde gelmek zorunda mıydık. Uykum gelmeye başladı. Masanın başında dikilen huysuzlar ailesini görmezden gelip koltuğa oturdum. Elimi cebime attığımda kulaklığımın yerinde olmadığını fark ettim. Nerede benim kulaklığım? Cebime koyduğuma eminim. Telefonumda yok!

"Telefonum ve kulaklığım çalınmış!"

"Hayır çalınmadı." diyerek telefonumu ve kulaklığımı elinde salladı.

"Stiles!"

Hepsi kollarını göğsünde birleştirmiş sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Korkmaya başladım.

"Alfa'nın yerini Tristan'a sen mi söyledin?"

İşte şimdi bittim ben!