25'★

967 78 134
                                    

Yorum yapmayı unutmayınn!!!

İyi okumalarr

(Bölüm +18 sahneler içerir!)

(Eğer bu bölüm en az 50 yorum gelmezse fici kaldırırım, çok ciddiyim.)


""Böyle gitme n'olur!
Böyle gitme n'olur!
Biraz yanımda otur." diyemedim...
Başını yaslasaydım omzuna, ağlasaydım,
öpüp koklasaydım,
Yapamadım, yapmadım, utandım..."

Tamamen çıplak bir halde önümde uzanıyorken bundan sonrasını durdurmak imkansız olacaktı. Kolunu kaldırmış ve gözlerinin üstünü kapatmıştı. Utancını saklamaya çalışıyordu. Birbirine temas eden bedenlerimiz bile tahrik olmama yetiyordu.

Elimi beline koyup eğilmiştim onun üstüne. Gözlerimi, sakladığı yüzüne çıkarmıştım. Tek bir an bile çekmiyorken, göğüs kafesinin üstüne, göğsüne bir buse kondurmuştum. Tutkulu kısa bir öpücük olmuştu.

Yerimde doğruldum ve hızla inip kalkan göğsüne odaklandım bir kaç saniye. Nefesi kesiliyordu adeta. Belinde olan elimi, belini kaldırabilmek için kullandım. Kasıklarımın üstünde duruyorken kalçası, bacaklarının da omuzlarıma asılı kalmasını sağlamıştım. Sesi dahi çıkmıyor, bana izin verdikten sonra gerisini bana bırakıyordu.

Bu yüzden devam ettim. Elimi kalçasına götürüp yokladım. Elimin altında sürekli kasılıyor oluşu kanımın çekilmesine neden oluyordu. Parmaklarım sabırsızca deliğini bulduğunda etrafında bir kaç kez daireler çizmiştim. Bundan tahrik olduğunu belli edercesine bir hırıltı çıkarmış ve belini yükseltmişti.

Bastırdım içine doğru parmağımla. Gerilmişti iyice. "Ahh~" diye inledi kısıkça. Parmağımı tamamen içine aldığında deliği kasılıyor, nefesleri hızlanıyordu. İçine iyice bastırıp çekiyordum parmağımı. Hızlanıyordum. Bedeni tam hareket halindeyken bende zevkten dört köşe olmaya yakındım. Öteki parmağımı da soktum bir anlığına.

Ağzı açılıyorken dudağını ısırmıştı sertçe. Kolum seri bir şekilde hareket etmeye başlamış, gelgitlerim onu kıvama getirmişti. Parmaklarımı çektim içinden. Rahatlamış gibi beli gevşediğinde kendiminki tutmuştum. Aletimi kavrayıp onun sıvısına bulamıştım. Bir kaç kez kendimi çekmiş, hazırlamıştım.

Bu çok uzun sürmezken bakışlarımı kendimden çekip ona çevirmiştim. Kolunu hafifçe gözlerinin üstünden çekip bana baktığını görünce hırslanmıştım. Daha da hızlanmış, aldığım zevk ile başımı geriye atmıştım.

Nefeslerim oldukça sesliyken bedenim zıvanadan çıkmıştı. Kendimi bıraktım birden. Başım dikleşirken gözlerine bakmıştım. "Daha fazla dayanamıyorum!" demiştim. Bir elim kalçasında iken öteki elim de aletimi kavramış, deliğine hizalıyordu.

Kendimi ona ittirdiğimde keskin bir acı hissettim. Jungkook'un gözleri seğirmiş, ağzı açılmıştı. Boşta olan elini de belindeki elimin üzerinde koyup bastırmıştı. Beli havalanmış, aletim onun içinde daha derine girmişti. Acıyla tekrar, "lanet olsun!" diye inlemişti.

Yavaş bir kaç gelgit yapmış, yüzümde yer edinen çatıklığa mani olamamıştım. Onun durmadan dudağını ısırışı, karnını içine çekişi beni mest ediyordu. Daha da hızlanmamı sağlıyordu. Elimin üstündeki eli beni parçalamak istercesine sıkı tutuyor, tırnaklarını an be an geçirmek için hazırlanıyordu.

Bedenlerimiz birbirine uyum içinde çarpıyor iken çıkan ses kulağıma tam bir şölendi. İnleyişleri eklendikçe benim de inleyesim geliyor, belini sıktıkça elimi sıkıyordu. Arka arkaya onun içine çarpıyor, zevk noktasını bulmak için daha da hızlanıyordum.

this is my last call to you  •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin