15'★

1.1K 100 83
                                    

Yorum yapmayı unutmayınn!!!

İyi okumalarr ✨


İçeriye doğru adım atmış, çattığı kaşlarıyla oldukça kasvetli bir hava yaratıyordu. Bütün bakışlar ona dönerken tekrar etmişti. "Size sordum!"

Jin young jungkook'dan tamamen ilgisini çekmişken, "bizim olanı alıyoruz." demişti imayla. Jungkook ise bir adam geriye giderek kendini onlardan uzak tutmuştu. Bakışları yumuşamış, sert ifadesi kulağına ilişen taehyung'un sesiyle hüzne boğulmuştu.

"Sizin olan?" diye sorgulamış ve attığı adımlarla tam olarak jungkook'un önünde durmuştu. Kollarını göğsünde birleştirmişken tam olarak Jin young'un gözlerine bakıyordu. Yoo na oğlunun yanında durmuş, olacaklara karşı kendini hazırlıyordu.

O sırada diğerleri kapıda durmuş, olan biteni izlemeye koyulmuştular."onu uyardım ama izinsiz girmiş anlaşılan." diye ortaya atlamıştı, min ah. Kendini kapıya yaslamış, zerre kadar hoşlanmadığı kadının uğrayacağı gazabı dört gözle bekliyordu.

"Hayır. Kapıyı bize o açtı!" demişti jin young, jungkook'u işaret ederken. Herkesin bakışı o tarafa dönerken uğradığı iftira karşısında gözleri irileşmişti. Hiçbiri umurunda değilken asıl korktuğu koyulukların da kendisine dönmüş olmasıyla yüzü ağlar bir ifadeye bürünmüştü tamamen. Başını hızla iki yana sallarken itiraz etmişti, taehyung'un gözlerindeydi.

"Yapmadım! Yemin ederim ben açmadım kapıyı!" diye konuştuğunda yalvarırcasına çıkıyordu sesi. Taehyung yüzünde mimik kıpırdamazken gözlerini onunkilere kilitlemişti. Bunun aksine jin young tamamen kaldırmış olduğu kaşlarıyla bakmıştı. Jungkook'un az önceki atarlı tavrı birden topuklamıştı. Aralarında olan soğukluğu hissetmişti.

Bakışları jin young'a dönerken ağzını açmamak istercesine birbirine tutkallamıştı. Fakat bardağı taşıran damlalardan biri de ağzına aldığı iğrenç kelimelerdi. "Ha anladım," demişken jungkook'a doğru adımlamıştı, jin young. "Zengin olduğunu öğrenince kapına gelen fahişelerden bu!" diye eklemişti.

"Çık dışarı!" diye kalın sesi odayı doldurmuştu, taehyung'un. Görmese bile jungkook'un suratının aldığı hal gözünde canlanıyordu. Boğazında oluşan düğümü kendinde de hissediyordu anlamadığı şekilde. 

Jungkook dolan gözünden akan yaşla gözlerini sıkıca yummuş, başını eğmişken kim olduklarını dahi bilmediği şu insanların arasında yok olmayı dilemişti. 

Karşısında duran jungkook'un bu ifadesiyle sırıtırken bakışlarını diğerlerine çevirmişti. Bakışları yoo jung'a değdiği sırada yeni kurbanına farklı bir sırıtış bahşetmişti. "Yoo jung," diye seslenmişken kızın kaşları çatılmış, kurbanın kendisi olduğunu anlamıştı. "Eğer geceyi geçirecek birini arıyorsan-"

Cümlesinin yarıda kalma sebebi yakasından tutulup dengesini kaybetmesiydi. Bakışları korkuyla taehyung'a dönmüştü. Kasırga nefesleri suratında hissediyor, öfkeyle alevlenen gözlerinin üstünde gezinmesiyle tir tir titriyordu.

"Haddini bil! Karşında duran bir kızken bu şekilde konuşmana izin vermem! Fahişe diye senin dışarıda sürttüklerine denir, adi köpek!" Öfke dolu kalın sesi odada yankı yapmaya yüz tutmuşken, jin young'un yakasında duran ellerini sıkıyor olduğundan sarımsı bir renk almıştı. Gözleri hiç olmadığı kadar öfkeyle açılmıştı ve burun delikleri aldığı kasırgalar yüzünden genişlemişti.

Uzun tırnaklarını taehyung'un kollarına geçirirken, "bırak oğlumu! Bir hayvandan farkın yok!" diye zırvalarken hakaret ettiğini düşünmüştü. Fakat taehyung her zaman çok daha kötüsünü duymuştu. Ne olduğu bilinmeyen insanlar ağzına geleni söylerdi.

this is my last call to you  •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin