13'★

1.1K 113 100
                                    

Yorum yapmayı unutmayınn!!!

İyi okumalarr ✨


Çenesini sert parmaklarının arasına almışken başını hafifçe kaldırmıştı, jungkook'un. Bakışları boynunda gezinirken boşta kalan elini uzatmış, parmaklarını bedenindeki silik lekelerde gezdirmişti hafifçe. "Daha iyi görünüyorsun."

Bakışları taehyung'un yüzündeyken parmağını bastırdığı yer yüzünden yüzünü ekşitmişti. Ufak bir inleme sesi yayılmıştı dudaklarından. Bu taehyung'un bakışlarını jungkook'un yüzüne çıkarmasını sağlarken parmağını çekmişti. "Acıyor mu?" diye sormuştu.

Ellerinin arasında başını hafifçe sallayarak onaylamıştı onu. Çenesindeki elini çekmişken masanın üstünde duran kreme uzatmıştı elini. Jungkook'un çenesindeki sıcaklık yerini boşluğa bırakmışken saniyelerdir alamadığı nefesi almıştı, hızlı ve derince. Tekrar bakışları kendine döndüğü sırada nefesini tutmaya hazırlanmıştı.

"Kendim koyabilirim aslında..." demişti kısık bir sesle fakat taehyung izin vermediğini belli edercesine kremden parmağının ucuna sıkmıştı nohut tanesi kadar. Jungkook'un boynuna değdiği an bedeni ürpermiş, bakışlarını kaçırmıştı. "Hayır, ben yapıyorum."

Daha fazla inkar etmiyorken taehyung'un boynunda gezinen parmakları ile huylanmıştı. Yutkunmamak için kendini tutmasına rağmen dayanamamış ve büyükçe yutkunmuştu. Gözleri taehyung'un gözlerindeyken birden bakışlarını kaldırmış ve dudaklarına bakmıştı. Jungkook'un bedeni alev almışken bacakları uyuşmuştu.

Bakışların dudaklarından ayrılabilmesi için saçma da olsa bir şey söylemesi gerekiyordu. Dudakları kurumuş olmasına rağmen ıslatmaya çekinmiş ben hızla titreyen sesiyle, "bu kadarı yeterli." demişti. 

Amacına ulaşmışken taehyung bakışlarını gözlerine çıkarmıştı. Boynundaki eli olduğu yeri terk ederken jungkook rahatlamıştı. Omuz silkmiş ve arkasını dönmüştü, taehyung. Gece yarısı olmaya yakınken uyku bastırmıştı. Dolabın önünde durmuş ve tereddüt etmeden üstündeki formayı çıkarmıştı. Sırtı açıkta kalırken jungkook bakışlarını çekmemişti. 

Kaşları çatılmıştı birden. Yan duran bedeninde görünen küçük morlukların neden olduğunu anlamayacak kadar salak değildi. Sadece bakakalmıştı çatık kaşlarıyla. "Neye bakıyorsun öyle?" diyen taehyung'u duyduğunda ise olduğu yerde hareketlenmiş ve bakışlarını hızla kaçırmıştı. 

Taehyung ise sanki inat yapar gibi çıplak bedeniyle tamamen önüne dönmüştü. Buna rağmen jungkook kenarda duran tabakları bahane ederek sırtını dönmüştü. Tek bir kelam dahi etmek istemiyor, aklında dönen sahneler yüzünden fena halde iğreniyordu. Midesi karıncalanıyorken taehyung'a bakmak istemiyordu.

O an anlamıştı, taehyung. Jungkook'un gördüğü izlerin ne olduğunu tahmin edebildiğini anlamıştı. Yüzünde sinsi bir gülüş olmuş, keyiflenmişti. "Baksana!" demişti sırf jungkook arkasını dönsün diye. Onunla uğraşmak hoşuna gidiyordu.

Yine de arkasını dönmemişti. "Hm?" diye yanıtlamıştı, olduğu yerden. Tek kaşını kaldırdığı sırada dilini yanağının içinde gezdirmişti iki tur kadar, taehyung. "Bana dön!" diye emrivaki konuştuğunda kendine karşı çıkamayacağını biliyordu.

El mahkûm arkasını dönmüş, bakışlarını sadece yüzünde tutmaya çalışarak söyleyeceği şeyi hızla söylemesini beklemişti. "Buraya gel." diye söylediğinde ise kaşları çatılmıştı, jungkook'un. İtiraz edecek gibi olmuşken bunu yapamayacağını da biliyordu fakat hareket etmemişti.

this is my last call to you  •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin