"Naz, iyi misin?"
Naz dolu dolu gözlerini İncila'dan ayırmadan, yatağa tutunarak ayağa kalkmaya çalıştı. İncila onunla birlikte kalkarken Naz'ın kolunu tutarak destek olmaya çalıştı. Naz sertçe kolunu ondan çekti. İncila bu sefer, Naz'ın sabahlığının düşen kolunu düzelterek açılmış omzunu kapatmak istedi. Naz yine kendini geri çektiğinde İncila'nın ses tonundaki endişeye kırgınlık da karıştı.
"Naz..." Başını hafifçe yalvarır gibi yana eğdi İncila. Başına geleceği sezebiliyordu. Ancak dur, yapma diyemezdi ona. Sadece 'Naz' diyebilirdi o kedi gibi ses tonuyla, onun merhametini umarak.
"Bir de soruyor musun sen ya?" diye tısladı Naz, dişlerinin arasından.
Naz'ın öfkeyle koyulaşan gözleri karşısında İncila yutkunarak başını önüne eğdi. Naz üzerine doğru bir adım attığında İncila'nın titreyen ayakları hemen birkaç adım geriledi. Naz avını kıstırmak ister gibi İncila'nın sırtı kapının yanındaki duvara çarpana kadar durmadı. İncila duvara yapışıp bedenini kastığında, Naz kısık ancak her an bağırmaya döneceği belli olan bir sesle konuşmaya başladı.
"Sen niye erkenden kalkıp defolup gitmiyorsun? Ne diye çakılıp kalıyorsun yatağıma!"
Naz yüzüne yaklaştıkça İncila ona bakmamak için yüzünü yana doğru çeviriyordu.
"Naz... Naz ben uyanamadım, çok derin uyumuşum."
Naz birkaç adım geri çekilip gözlerini sinirden hızla kırpıştırarak konuştu. "Ne demek uyanamadım?! Ne demek uyanamadım, başka işin mi var senin bundan başka! Tek bir işin var senin, tek bir işin o da erken kalkmak İncila!"
Naz bağırdıkça İncila cümlelerini toparlamakta zorlanıp kekeliyordu.
"T-telefonum odada kalmış Naz, sen arayınca ben hemen yanına gelince gece, alarm-..."
"Yaah..." Naz sinirle bir gülme sesi çıkarttı. "Şuna bak ya! Sen bir de beni mi suçluyorsun!"
Naz'ın tüm bedenini titreten öfkesi daha fazla sabit kalamayarak İncila'nın yüzünde bir tokat olarak patladı.
İncila elini yanağına koyarken gözleri hızla dolmuştu. Çoğu zaman daha az etkilenmek için kendini Naz'ın sert tepkilerine hazırlıyordu. Ama bazen kendini Naz'a tamamen teslim etmişken, kollarında kaygısızca uyumuşken hemen ardından gelen bu kontrolsüz öfkesi...
İncila'nın kalbini paramparça ediyordu.
"Annem senin yüzünden bir araba laf saydı bana ya, neler duydum sabah sabah! İyi mi oldu İncila? Dinliyordun sinsi sinsi! Hoşuna mı gitti ha, keyif mi aldın!?"
İncila yanağından süzülen gözyaşlarıyla birlikte öyle susup kalınca Naz sertçe saçlarını tuttu ve onu sarsmaya başladı.
"Cevap ver Allah'ın cezası, cevap ver! Senin derin uykun yüzünden başıma neler geldi, farkında mısın sen? Nasıl vereceksin şimdi bunun hesabını sen ha! Nasıl vereceksin! Ben sana çok mu yüz veriyorum? Bu yüzden mi böylesin sen İncila! Bu yüzden mi böylesin!"
Naz annesinin beyninde çınlayan sözlerini avuçları arasında çaresiz duran kızın yüzüne yüzüne haykırırken, İncila'nın saçını daha sert çekiştirdi. İncila Naz'ın ellerinden kendini kurtarmayı bir an bile denemezken, sonunda dengesini kaybetmemek için Naz'ın koluna tutundu.
"Ah... Naz..." İncila gözlerini sımsıkı yumup acısını bastırmaya çalıştı. "Naz ben sadece senin yanında bu kadar derin uyuyorum...! Özür dilerim!" Naz elini gevşetince İncila acıyla sıktığı gözlerini yavaşça aralayarak Naz'ın gözlerine baktı. "Özür dilerim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakla beni | naz x incila
Fanfiction''yıllardır kendimden bile sakladığım büyük bir sırrım var.'' * 'sakla beni' dizisindeki naz ve incila karakterlerinin hayran kurgusudur. olay örgüsü temelini diziden alsa da büyük ölçüde bağımsız ilerleyecek. izlemiyorsanız da okuyabilirsiniz bence...