"Nedenmiş o? Neden evlenemezmiş?"
"Çünkü ben izin vermem!" Naz histerik bir şekilde gülerek başını iki yana salladı. "İ-izin vermem çünkü o da istemez zaten!"
"Hmm..." Belgin dudaklarını hafifçe büzerken Naz'ı baştan aşağı süzdü. Naz'ın gözlerinde, sözlerinde, titreyen ellerinde genç Filiz'i görmek hiç de zor değildi. Mete'nin yurtdışında başka kızlarla olmasını rahatça sindirebildiğini söyleyen kız, nasıl da deliriyordu şimdi İncila'nın evlenme ihtimaliyle. "Tamam ben de sebebini soruyorum canım. Neden izin vermezsin? Neden? Şimdi sen evleneceksin yakında, ee, o kız sizin yanınızda sizin evliliğinizi mi izleyecek sadece? Ona dair tüm planın bu mu?"
Naz'ın yüzündeki sinirli gülümseme büyürken tek kaşını kaldırdı.
"Kusura bakmayın Belgin teyze de... Ee siz de evlenmediniz?" Elini anlamaya çalışır gibi salladı. "Hani yani nedir şimdi bu evliliğe olan takıntınız anlayamadım. Sanki hayat şartıymış gibi? Herkes evlenmek istemeyebilir! Olamaz mı?"
Belgin oturduğu yerde omuzlarını dikleştirip siyah elbisesinin yakasını düzeltti. Çoğu zaman karşısında kedi gibi olan Naz'ı bugün bu kadar saldırgan görmek bile Belgin'e o kadar çok şey anlatıyordu ki...
"Benim kendi özel sebeplerim vardı canım, tercih etmemek için. Ve bilinçli bir tercihti. Oysa İncila daha genç, dünyayı tanımıyor. Kimseyle tanışmadan, ilişki yaşamadan, evlenmek isteyip istemeyeceğine nasıl karar verebilir? Üstelik sen, 'izin vermem' diyorsun. Sanki kız istese sen engelleyecekmişsin gibi."
Naz, İncila'nın adının yanına evlilik, hatta ilişki kelimesinin gelmesiyle bile baş ağrısı çekmeye başlamıştı. Elini ayağını nereye koyacağını bilemez halde bir ileri bir geri adımlar attı.
"Bakın... İncila'ya geçen senelerde bir görücü gelmişti. Halası bulmuştu yani birini evlensin diye. Ben gördüm, Allah var yakışıklı da bir çocuktu. Ben dedim git bir tanış falan ama İncila zaten kendi istemedi çocuğu. İstemiyor işte kız, istemedi. Ben de halasının zorla evlendirmesine izin vermedim, bunu kast ediyorum."
İki sene önce Naz Müberra'nın ağzından daha görücü lafını duyduğu an ortalığı yıkmıştı. İncila'nın zaten istemeyeceğini biliyordu, ama annesinin ve Müberra'nın bunu düşünmesi bile Naz'ı çıldırtmıştı. Müberra onca dil dökmüştü Naz'a, 'adam çok zengin, İncila büyüdü artık, izin verin bir yuva kursun' diyerek ama bu durum Naz'ın mutfağın ortasında Müberra'nın saçına yapışması ile sonuçlanmıştı.
Hatta Filiz sırf 'çocuk gelsin İncila'yla bir tanışsın hiç değilse, istemezse evlenmez' dedi diye Naz İncila'yla kendisini bir hafta odaya kilitlemişti. Bu olay kapanana kadar odadan dışarı bile çıkmamışlardı. Sadece Emine'ye açıyorlardı kapıyı, o da kapı aralığından onun getirdiği yemek tepsilerini içeri almak içindi. Atıf durumu öğrenince Naz inadından hiç geri dönmemiş, onun çabasına İncila'nın da gönülsüzlüğü eklenince, Atıf Müberra'ya bu konuyu uzatmadan kapattırmıştı. Nihayetinde yine Naz kazanmıştı.
Zamanında annesine hatta dedesine karşı verdiği İncila savaşını kaybetmemişti, Kontes Belgin'e karşı da kaybetmezdi. Gözlerini Belgin'in üzerine dikip tek kaşını kaldırdı.
"Hem belki... Onun da sizin gibi 'özel' sebepleri vardır niye zorluyorsunuz anlamadım?"
Belgin Naz'ın sesindeki imayla gerildi.
"Karşında annen yok, Naz'cım. Seni hoş görüyorum, hassas bir konu alttan alayım diyorum, ama her şeyin bir sınırı var. Eğer sakin olup oturmazsan seninle konuşmayı burada keseceğim. Otur." Ayağını yere vurdu. "Otur dedim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakla beni | naz x incila
Fanfiction''yıllardır kendimden bile sakladığım büyük bir sırrım var.'' * 'sakla beni' dizisindeki naz ve incila karakterlerinin hayran kurgusudur. olay örgüsü temelini diziden alsa da büyük ölçüde bağımsız ilerleyecek. izlemiyorsanız da okuyabilirsiniz bence...