İncila o an dizleri üzerinde yükselmiş, Naz'ın aniden gelen öpücüğünü algılamaya çalışıyordu. Naz, iki bacağı arasında kalmış İncila'yı bacaklarını sıkarak kaçmasın diye iyice sıkıştırdı. Boğazını daha sıkı kavrayıp, başından kendine doğru bastırdı ve alt dudağını hafifçe ısırdı.
O an İncila Naz onu daha çok sıkıştırdığı halde, kastığı bedenini serbest bırakıp kendini tamamen onun dudaklarını öpmeye adadı.
Naz benden bir şey istiyor, öyleyse her şeyimle bunu ona vermeliyim...
İncila gibi hayatını Naz'ı memnun etmeye adamış biri için bu hiç de zor değildi. Ama bu, diğer yorucu, zorlu istekler gibi değildi. Çünkü şu an İncila kendini hiç olmadığı kadar iyi hissediyordu. Naz'ın onu herhangi bir şekilde öpmesi ona zaten keyif verirdi, iyi hissettirirdi ama Naz'ı öpmek... Bambaşka bir şeydi.
Üstelik şimdi dudağından... Tamamen karşılıklı bir eylem. Aynı anda aynı öpücükte varolmaları, kaybolmaları... Büyüleyici bir şeydi
Senelerdir ihtiyacı olan şey buydu da İncila bilmiyordu sanki... Naz'a o gözle bakmaya hiç cesaret edememişti ki. İncila'nın kafasındaki kod sadece sevgililer birbiriyle dudaktan öpüşür şeklindeydi. Aslında Naz da kendisine o gözle bakıyor olamazdı. Öpüşmek onun için önemsiz ve sıradan bir şey olmasa, İncila'yı öpmezdi...
Ama Naz'ın o an İncila'yı öpmeyi en eşsiz şey olarak gördüğünden habersizdi.
Naz duyguları o kadar zirvede hissediyordu ki dudakları ayrılsa nefessiz kalacak gibi geliyordu. Mete'yle asla böyle hissetmediğini hatırladıkça çıldırıyor, ama o farkındalığı unutmak için de İncila'nın dudaklarında daha çok kaybolmak istiyordu.
İncila... Basit bir kızdı sonuçta. Onda nasıl bu kadar büyük bir arzu uyandırabilirdi?
Naz elini İncila'nın saçlarına atıp dişli tokasını onun canını yakarak çıkardı. Saçlarını iyice dağıtıp serbest bıraktı. İncila Naz'ın ağzının içine doğru inleyince Naz gülme hissini durdurmaya çalışıp alt dudağını esir alır gibi emdi. İncila'nın dağınık dalgalı saçlarına avuçlarını sürttü, okşadı, dokundu. Ne istediğini bilmiyordu ama bilmedikçe de onu daha çok istiyordu.
Aniden öpüşmelerindeki o tatlı, sakin hava kayboldu. Sesleri, iniltileri yükselirken İncila ellerini Naz'ın boynuna doladı, Naz ise İncila'yı belinden çekip daha çok bastırdı.
İncila bedenini ona tamamen yapıştırmak, tamamen onun olmak hissiyle öyle bir kendinden geçmişti ki bütünleşmek istiyordu onunla. Hiçbir şey düşünemiyordu, arzudan başka hiçbir şey yoktu. Kendini fena kaptırmış haldeydi.
Ama İncila'nın bu hali Naz'ı korkutuyordu. Sadece bir kereliğine demişti, prova demişti, on beş yaşında yaptığı yanlışı unutmak için demişti ama şimdi niye tekrar İncila'yı öpmüştü, hiçbir fikri yoktu. Daha kötüsü de şu an İncila bu kadar istekliyken Naz onu asla bırakamıyordu.
Şimdi onları ne durduracaktı?
Kapının kilitli olmaması...
Naz o an bu düşünceyle iliklerine kadar buz kesti. Bu riski asla alamazdı. İncila'yı omuzlarından tutup itmeye çalıştı ama yok, tek bir hareketiyle hazır ola geçen kızın şu anda kendinden geçesi tutmuştu. Naz öpüşmelerinin yüzüne bastığı sıcaklık hissiyle konuşmaya çalışırken İncila hâlâ muck muck diye alt dudağını emip duruyordu.
"Ahm, İnc... Imh... İncila... Lan-..."
İncila dudağını öpmeyi bırakınca Naz'ın çenesini öpmeye başladı. Islaklıklarını iyice yüzüne bulaştırmıştı. Naz sonunda İncila'nın saçlarına sertçe asılarak çekti ve kendini onun dudaklarından kurtarabildi. Naz'ın çekiştirmesiyle İncila tekrar dizlerinin üzerine çöktü ve başı yukarı doğru kalktı. Can acısıyla inledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakla beni | naz x incila
Fanfic''yıllardır kendimden bile sakladığım büyük bir sırrım var.'' * 'sakla beni' dizisindeki naz ve incila karakterlerinin hayran kurgusudur. olay örgüsü temelini diziden alsa da büyük ölçüde bağımsız ilerleyecek. izlemiyorsanız da okuyabilirsiniz bence...