sakla beni | naz x incila

Bölüm 19 - İncila'ya Ait Bir Naz

(oruçluysanız iftardan sonra okuyun uyarmadı demeyin)

*

Dudaklarından ayrılırsam nefesim kesilir...

İkisinin de aklından aynı anda geçen bu düşünce, bu küçük tuvalet kabininde kendilerinden geçercesine öpüşmelerine sebep olan şeydi.

Naz, İncila onu ilk çekip öpmeye başladığında sadece bir saniyeliğine geri çekilip tokat atmayı düşünmüştü.

Sadece bir saniye.

Ama yapabildiği tek şey İncila'nın tutkusuna teslim olmak olmuştu. Ve saklanmak istemişti, yalnızca onu daha fazla öpebilmek için...

Naz İncila'yı kapıya yaslarken elleri yüzünden bedenine doğru kaymaya başlamıştı. Kıvrımlarının güzelliği, bluzunun üstünden hissettiği göğsünün yumuşaklığı ona şu an İncila'nın kabanını çıkartmış olmasına şükrettirecek derecede zevk vericiydi.

İncila nefes nefese Naz'ın üst dudağını emerken zevkten bedeni titriyordu. Naz'ın cüretkâr elleri bedeninde gezerken ateşi iyice yükselmişti. Yüzüne kadar yandığını hissediyordu.

Aklından normalde kendisine ait olup olmadığını sorgulayacağı türden çılgın düşünceler geçiyordu o an.

Naz her şeyiyle benim olmalı...

İncila Naz'ı belinden iyice kavrayıp kendine yapıştırdı. Bütünleşmek... Zihninde dönüp duran kelime buydu.

Naz İncila'nın dudaklarından ayrıldığında İncila'nın gözleri kararmıştı. Yeşil gözleri ona çok yabancı arzularla doluydu. Naz ağzından güçlükle nefes alırken İncila'nın küpesine takılan saçlarını ayırmaya çalıştı.

İkisi de hâlâ nefes nefese, birbirinin dudaklarına hayat oradaymış gibi bakıyordu. İncila Naz'ın o dağılmış dalgalı saçlarının, dolgun dudaklarının güzelliğine karşı koyamıyordu, tekrar öpme arzusuyla yüzünü ona yaklaştırdı.

Naz ise yüzüne yaklaşan İncila'nın çenesinden sertçe kavrayıp başını kapıya yapıştırdı. Eliyle İncila'nın yüzünü yana doğru çevirdi, saçlarını arkasına attı ve aç bir aslan gibi İncila'nın boynuna gömülüp emmeye başladı.

İncila'nın bacakları hazdan titrerken Naz'ın bedenini kavrayıp ona tutunmaya çalışıyordu. Hassas boynu Naz'ın bu hoyrat tavrına dayanmakta zorlanıyordu. Hayatında yeni tanıştığı zevkler ve bunları yaşatanın Naz olduğu gerçeği birleşince, başı dönüyordu.

"Imh, ımh, yavaş nolur..."

Naz o an o iniltilerini boğuk boğuk duyuyordu İncila'nın. Boynunu emmek, öpmek ona o kadar lezzetli geliyordu ki nasıl yavaşlayacağını ya da duracağını bilmiyordu. Kontrolünü yitirmiş gibiydi.

İncila Naz'ın saçlarına elini attı ve parmak uçlarıyla başına masaj yapar gibi okşamaya başladı. Sanki koynundaki vahşi aslanını sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Imh, Naz... Nolur dudağımı öp-..."

Aniden dışarıdan ayak sesleri gelmeye başladı.

"İşte ondan sonra ben de Selim'e dedim ki istemiyorsan niye arıyorsun..."

"Doğru diyorsun."

Konuşarak lavaboya giren yabancı iki kadının seslerini duyunca Naz hemen geri çekilip İncila'nın ağzına elini bastırdı. İncila kapıyla Naz'ın arasında sıkışmış halde kalakaldı. Naz'ın bedeninden ayrılan elleri havada kalmış, adeta nefesini tutarak Naz'a bakıyordu.

Naz gözlerini kısıp dışarıdaki seslere kulak kesilirken elini İncila'nın ağzına, kızın hiç de sesi çıkmadığı halde daha çok bastırdı. İncila'nın kalbi ağzında atarken Naz da ondan farksızdı. İki kadının dedikodu sesleri kulaklarına geldikçe Naz göz devirip, sinirden dudaklarını birbirine bastırıp duruyordu. Yüz ifadesi, İncila'nın boynunu emme işlemini yarıda kesenlere lanet okuyor gibiydi.