Bölüm 7 - Cam Kırıkları

2K 160 606
                                    

İki saat önce...

İncila kendisine ikram edilen suyu titreyen elleriyle içerken karşısında ona gözünü bile kırpmadan bakan kadınla gözlerini buluşturdu. 

"Biraz sakinleştin umarım. Kapıdakilerin kusuruna bakma, onlar işleri gereği biraz serttir. Seni ürkütmelerini istememiştim."

İncila hâlâ kalbini boğazında attıran bir korku hissetse de başını salladı. "İyiyim, efendim."

Belgin başını hafifçe yana yatırdı. "Adın İncila, değil mi? Naz'ın yardımcısı..."

"Evet."

"Beni tanıyorsun öyle değil mi İncila?"

İncila başını sallayıp gözlerini yere çevirerek parmaklarıyla oynadı. Aile yemeklerinde onu uzaktan görmüştü. Gerçi Filiz onun bahsini o kadar çok açıyordu ki aile içinde, sürekli Belgin'in kardeşi Füsun'a laf atmak için bile olsa, tanımamak imkansızdı.

"Tanıyorum Belgin Hanım."

"Bak İncila, konuyu uzatmak gibi bir niyetim yok. Biliyorsun, Naz yakında yeğenimle evlenecek ve ailemizin bir parçası olacak. Sen, Naz'ın yardımcısıymışsın. Ve öğrendiğime göre Naz sana çok düşkünmüş ve seni yanından ayrılmaman için zorluyormuş?"

Böyle keskin bir cümleyle başlamak istemezdi. Ama Filiz ona yarım saat sadece kızının duygularını anlatıp İncila'yı da geçiştirdiği için Belgin, İncila'nın zor durumda olmadığından emin olmak istemişti.

Belgin yemi attıktan sonra İncila'nın vereceği tepkiyi dikkatle izlemeye başladı. İncila'nın gösterdiği ilk duygu şaşkınlık oldu. Hemen ardından bir korku sardı bedenini. Daha Filiz Hanım'la baş edemezken, şimdi karşısında onu Naz'dan ayırmaya çalışan biri daha mı vardı?

"Yok, Belgin Hanım... Öyle... Öyle bir durum yok, kim söyledi, neden söyledi size bunu bilmiyorum." Omuzları havaya kalktı. "Naz beni zorlamıyor, hem gerek de yok ki, ben ondan beni bırakmasını hiç istemedim."

Belgin kırmızı rujlu dudaklarını hafifçe büzerken ellerini masasının üzerinde birleştirdi.

"Gidecek başka bir yerin olmadığı için mi istemedin?"

"Efendim, ben..."

"İncila, burada benim yanımdayken hiçbir şeyden korkmana gerek yok. Naz'dan da..."

Bu çok klişe bir cümleydi, ama karşısındaki kadının ses tonuyla birleşince İncila bu sözün boş olduğunu söyleyemiyordu.

"Ben sana yardım edebilirim. İstemediğin hiçbir şeyi yapmaya mecbur değilsin. Öncelikle bunu anlamanı istiyorum. Sonrasında da..."

Derin bir nefes alıp kararlı gözlerini kızın ürkek yeşil gözlerine kenetledi.

"Okumamışsın İncila, ben senin okumanı istiyorum. Eğitimin için güzel bir miktarda burs vermek istiyorum. Endişem, kendini o evde kalmaya mecbur hissediyor olman. Böyle hissetme. Gerekirse kalacak bir yer, yarı zamanlı bir iş... Neye ihtiyacın varsa sağlayabilirim. Kendi ayakların üzerinde durabilmen için gereken tüm desteği vermeye gönüllüyüm."

İncila bir an onun da Filiz Hanım gibi tehditler savurmaya başlayacağını zannederken bu duydukları karşısında bedeni gevşedi. Normalde bu söylenenlere asla inanamazdı. Birisi ona yardım elini uzatacak ha? Hayal bile edemezdi. Ama Belgin Hanım'ın ses tonunda insanı tuhaf bir şekilde saran bir şefkat ve güven vardı. Tam da bu yüzden İncila karşısındaki kadının söylediklerine inanmamak gibi bir seçim yapamadı.

"Efendim ben... Ne diyeceğimi bilemiyorum şu an. Öncelikle size teşekkür ederim bu ince düşünceniz, yardımseverliğiniz için her şey için. Ben bunu hayal dahi edemezdim."

sakla beni | naz x incilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin