"İncila, söyle hadi... Sen, aşık mısın bana?"
Naz hâlâ İncila'nın çenesini tutarken İncila tutulup kalmış gibiydi. Konuşamıyordu, yutkunamıyordu. Nefes bile alamıyordu. Yeşil gözleri Naz'ın ela gözleri arasında gidip geliyordu.
Naz onun o şaşkın bakışlarına karşı minikçe gülümsedi. "Ne oldu kız dilini mi yuttun?"
"Yok Naz..." İncila zorlanarak gülümsemeye çalıştı. "Yani sen birden ciddileşince, anlayamadım şaka yaptığını."
Naz kaşlarını hafifçe çatıp bu kez alayla güldü. "Ben şaka yapmıyorum?"
İncila iri gözlerini şaşkın şaşkın kırpıştırdı. "Nasıl yani?"
"Ya!" Naz sinirlenip elini çenesinden çekti. "Ne demek nasıl yani? İki saattir karşımda edebiyat kitabı gibi konuşup duruyorsun, sonra benim ne düşünmemi bekliyorsun! Aşık mısın değil misin söyle işte!"
"D-değilim Naz, değilim ki."
"Yok İncila, yok, ben sana bir uyuz oldum. Bence öylesin."
"Yo, yoo." Başını hızlıca iki yana salladı. "Değilim ki. Mümkün mü öyle bir şey Naz? Ben sana... Senle ben... Mümkün değil ki."
Konuştukça daha da dibe batıyor gibiydi, zorlanarak yutkundu.
"Yani zaten aşkı bilen, tanıyan sensin. Ben değilim. Sen demez miydin ne anlarsın aşktan diye... Ben anlamam ki Naz... Aşık olan sensin, Mete'ye aşıksın. Ben nereden bileyim. Değilimdir yani. Senle ben ne alaka hem di mi Naz? Kardeş gibiyiz biz... Di mi?"
Naz dudaklarını sıkkınca yana doğru büzdü. İstediği cevap bu değildi, ama gerçekte istediği cevap neydi ondan da emin değildi. İçinde resmen volkanlar patlıyordu. Niye bu kadar irdelediğini bile bilmiyordu.
"Diyorsun? Ee onca romantik söz ne o zaman? Az önce kardeş mardeş demiyordun?" İncila'nın omzuna eliyle vurup ittirdi. "Kızım niye asılıp duruyorsun bana!"
İncila işaret parmağıyla kendini işaret etti. "B-ben mi asılıyorum?"
"Ya ne yapıyorsun? Seni tanımasam sapıksın ayartmaya çalışıyorsun diyeceğim İncila!"
"Ben mi?"
"Yok eben! Mal taklidi yapma bana, gayet iyi biliyorsun ne yaptığını!"
İncila dudakları ısırıp susup kaldı. Anlattığı tüm duygular böyle mi görünüyordu gerçekten dışarıdan? Gözlerinin ağlama hissiyle acıdığını hissetti. Öğretmeni onu yıllar önce nasıl suçladıysa, şimdi gerçekten Naz da öyle düşünüyordu.
İncila gerçekten Naz'ın aklını mı bulandırıyordu? Kendi duygularına yenildiği için Naz'ı da ateşin içine mi çekiyordu?
Belki Naz'ı nasıl sevmesi gerektiğini öğrenebilmiş, keşfedebilmiş olsa, böyle olmayacaktı. Ne Naz'ın aklını karıştıracaktı, ne de böyle dili dolanacaktı...
"Naz, bana neden böyle konuşuyorsun ki... Yine aynı kelimeyi kullandın."
"Ne? Hangi?"
Dudakları titredi. "Sapık..."
Naz İncila'nın tribe girdiğini görünce yüzünü ekşitti. "Ay alındın mı, bir de ağla istersen İncila? Yalan mı yani? Sapık gibi emmedin mi ağzımı yüzümü?"
İncila gözlerini kırpıştırıp ıslak bir kedi gibi baktı. Naz gözlerini kocaman açarak üfledi.
"Yaa! Bakma öyle yeşil yeşil! Olanı söylüyorum ben, yapmadan önce düşünseydin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakla beni | naz x incila
Fanfiction''yıllardır kendimden bile sakladığım büyük bir sırrım var.'' * 'sakla beni' dizisindeki naz ve incila karakterlerinin hayran kurgusudur. olay örgüsü temelini diziden alsa da büyük ölçüde bağımsız ilerleyecek. izlemiyorsanız da okuyabilirsiniz bence...