Bu kadar sıcakta bölüm yazdığım için plaket istiyorum ve bir de bol yorum... 💘
Sıcaklar beynimin düşünmesini bile engelliyor bu yüzden sahnelere repliklere karar verme, yazma sürecinde gerçekten çok zorlandım 🧍🏻♀️Ve FilBel annemlerim de İnciNaz kızlarım da çok hot olduğu için sahneleri yazarken iyice sıcakladım bu yüzden tahminimden geç bitti 😿
(Bi tane FilBel sahnesi var, okumak istemeyen hızlıca diğer yıldıza (*) geçebilirkine)
afiyet olsun 🎀
*
İncila Naz'ın yanından ayrıldıktan sonra, odasından eşyalarını alıp banyoya gitti. Kapıyı kilitledi ve derin bir nefes alarak yüzünü yıkamak için ilerledi.
Aynada kendisiyle göz göze geldiğinde birkaç saniye duraksadı ve aynaya yaklaştı. Nemli gözleri, dağılmış saçları, boynunda minik morluk izleri ve dudağında kuruyan kan...
Önce kendine yabancı gözlerle baksa da, birkaç saniye sonra dudaklarını zorlayan gülümseme hissinden kurtulamadı. Aynaya kaçamak bakışlar attı. Kendisine baktıkça daha çok gülesi geliyordu. O an bu halini hem çok aptal, hem de çok sevimli bulmuştu. Kızarmış yanakları, heyecanla renklenmiş yüzü, gözlerinin ışıltısı, mahcubiyeti...
Güzeldi işte. Güzel.
Naz'ın ona gösterdiği ilginin etkisi hâlâ tazeydi ve İncila bugün, ilk kez kendisini bu kadar güzel hissediyordu.
Küvete doğru gözlerini çevirdi. Temizlenmesi gerekiyordu ama bir yandan da Naz'ın öpüşleri ve dokunuşları bedeninden silinsin istemiyordu.
Aynaya iyice yaklaşıp kendi yüzüne dokundu ve gülümsemesi büyüdü. Hâlâ yüzünün ve bedeninin çeşitli noktaları, Naz'ın öpücüğünün hatırasıyla karıncalanıyordu. Yaşadıkları anları, birbirine değen tenlerini tekrar tekrar hatırlamak, tüm kalbini zevk ve huzurla dolduruyordu.
Hayatında yaşadığı en özel geceydi bu. Ve Naz onu, onunla ilk deneyimini yaşayacak kadar önemsemişti.
Naz da istemişti bunu, zevk almıştı. İncila bunu gözleriyle görmüştü. Onun tutkusunu, heyecanını, tenlerinin uyumunu...
O kadar doğalında ilerlemişti ki her şey, aklında Naz'ı memnun edememeye dair bir sorgulama, bir korku bile olmadan birbirlerinin içinde eriyip gitmişlerdi.
Yaşananları hatırladıkça kendi kendine sessizce gülerken garip bir ağlama hissi de onu dürtüyordu, ama emin olduğu tek bir şey vardı.
Gerçekten mutluydu.
Korktuğu gibi olmamıştı. Hatta bu gece korktuğu hiçbir şey olmamıştı. Kullanılmış hissetmemişti, değersiz hissetmemişti, Mete'yle kıyaslanıyor gibi hissetmemişti...
Naz onu biraz umursamaz bir tavırla odadan göndermişti ama bu bile umurunda değildi. Bu ilişki onun için ilkse, Naz için de ilkti. Ve onu anlamaya o kadar hazırdı ki, kırgınlık hissetmesi gerekse bile hissetmemişti.
Onun öpücüklerinden, dokunuşlarından ve tenlerinin temasından ruhuna akan o değer hissi, 'seni seviyorum' sözcüğünün ruhunda etkisi o kadar yoğundu ki içinde olumsuz hiçbir duygu yer etmemişti.
İlk ve son bile olsa hayat ona böyle bir şey yaşama şansı verdiği için mutluydu. Naz ilk deneyimini ona güvenerek onunla paylaştığı için mutluydu, yaşadıkları şeyin her anından çok mutluydu.
Düşünecek çok bir şey yoktu. İnkar edemezdi...
İncila için en güzel geceydi bu yaşanan. Her şeyiyle ait olduğu kadına her şeyini verdiği, özel ve saf bir deneyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakla beni | naz x incila
أدب الهواة''yıllardır kendimden bile sakladığım büyük bir sırrım var.'' * 'sakla beni' dizisindeki naz ve incila karakterlerinin hayran kurgusudur. olay örgüsü temelini diziden alsa da büyük ölçüde bağımsız ilerleyecek. izlemiyorsanız da okuyabilirsiniz bence...