O yaşanan olayın üzerinden 1 hafta geçti. Ne ben Belial'i ne de o beni gördü bu süreçte. Evde ruh gibi dolanıyordum. Annemin söylediğine göre Belial daha kötü bir durumdaydı. Tamamen kopmuştu hayattan. Açıkçası onun bu haliyle ilgilenemiyordum bile eskiye dönen zihnimde sıkışıp kalmıştım.
Kanatlarım kopuyordu ve karnıma müthiş bir acı saplanıyordu. Aynı anda hem sırtım yanıyor hem de karnımın krampları artıyordu.
Yüzümü buruşturup yataktan kalktım. Dışarıdan gelen seslerle adımlarım duraksadı. Başımı pencereden uzattığımda konseyden gelen üyeleri görmeyi beklemiyordum. Dışarı çıktığımda bana baktılar.
"Aftiel yasakları çiğneyip birlikte oldunuz bunu oy çokluğu ile görmezden geldik ama siz bir bebeğin varlığını bizden mi gizlendiniz?" Yutkunduğumda gözüm anneme kaydı.
"Öldü o zaten doğmadı bile." Konseyin en genç üyesi gülümsedi.
"Kurallar çok açık Aftiel. Üzgünüm..." Geriye doğru baktı. "Getirin!" Diye seslendi. Diğer konsey üyeleri Belial ile birlikte gelirken bakışlarım üzerinde durdu. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Yüzünün tüm rengi kaybolmuştu. Yutkundum.
"Dünyaya sürgün edileceksiniz ama tarih olarak var olan tarihe değil. Size ceza olarak orada gerçekleştirmeniz için bir görev vereceğiz. Ne kadar kısa sürede biterse o kadar hızlı gelirsiniz." Belial başını kaldırdı.
"Ya dönmek istemezsek?" Üye ona doğru baktı.
"İsteyeceksin Belial." Res'i görmeyi beklemiyordum ama onun da bize doğru geldiğini gördüm.
"Res size göz kulak olacak yani o da sizinle geliyor." Üye sakince açıkladıktan sonra kimseden bir ses çıkmadı.
"Yan yana gelin ve gözlerinizi kapatın." Dediğini yapıp yanıma geldiler.
"Yalnızca 2 kez ünvan ve şekil değiştirme hakkınız var. Birini görevi tamamladıktan sonra buraya dönmek için kullanacaksınız. Diğeri de size kalmış." Orta yaşlı erkek üye elinde tuttuğu üç kolyeyi boyunlarımıza taktı.
"İçindeki sıvı iki kullanımlık unutmayın." Kolyeye baktım.
"Umarım dersinizi almadan dönmezsiniz. Sizin yüzünüzden bir savaş başladı ve bir çok masum öldü. Şimdi kaderi olumlu anlamda değiştirme gücünüz var. Sakın hislerinize yenik düşme gafletinde bulunmayın. Sizi uyarıyorum." Gözlerimi yere indirdim.
"Şimdi gözlerinizi kapatabilirsiniz."
Yoğun bir karanlığın içinden kayıp geçtiğimizde bedenimin uykuya daldığını hissettim.
---
14 Mayıs 1919 Türkiye İzmir
"Ahsen!" Gözlerimi araladığımda karşımda Res'i gördüm. Kaşlarımı çatıp doğruldum.
"Ne oluyor?" Kulağıma doğru geldi. Elindeki kağıdı uzattı.
"Oku." Kağıdı aldığımda görevimizin önce bu işgali ardından da savaşı bitirmek olduğunu gördüm.
"Ahsen ne ya?" Dediğimde Res gülümsedi.
"Yeni adın benimkini duymak ister misin?" Başımı salladım.
"Resul. Haline şükret yani." Gözlerimi kaşıdım. "Sana Res dediğimde kimse garipsemez o zaman." Olumlu bir mırıltı çıkardı.
"Aşağıda bir teyze var görmen lazım babaannemizmiş çok tatlı!" Kaşlarım kalktı.
"Biz kardeş miyiz?" Başını salladı.
"Bana da sürpriz oldu desem yalan olmaz. Abinim bu arada." Bana dönüp alnıma dokundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFTİEL
Fantasy(TAMAMLANDI) Yıl 1919 İzmir işgal altında. Farklı bir dünya ve boyuttan dünyaya, işgali bitirip savaşı sonlandırmakla gönderilen Aftiel ve Belial, Türk ve Yunan kimliklerin içinde karşı karşıya kalır. Bir zamanlar benzer bir savaşın içinde Aftiel'e...