Roxanne'in cesedini nasıl bulduğunu bize yekrar açıkla."
Ajan Flint'e dik dik baktım. Zihinsel ve fiziksel olarak, kendimi tekrar edemeyecek kadar bitkindim.
"İkiniz de kaç defa daha sorarsanız sorun hikaye aynı olacak."
"Lütfen soruya cevap ve Riley."
Alnıma masaj yapmak için küçük metal masaya eğilerek sızlandım.
İkisi bana yerel polis karakoluna kadar eşlik etmiş ve beni sorguya çekebilmek için sorgu odasına aryırmışlardı.
Altımdaki metal sandalye rahatsız ediciydi. Tepedeki parlak ışıklar baş ağrısı arttırıyordu.
Önümdeki bir bardak suya baktım. Ağzım çöl gibi kuru olmasına rağmen ona dokunmamıştım.
İçtikten sonra, eğer ihtiyacım olursa, bu insanlar muhtemelen tuvalete gitmeme bile izin vermezler.
Sorgulamalarının başka bir katmanı.
"Birinin çığlık attığını duyduğumda, hastanenin terk edilmiş kanadındaydım."
"Orada ne yapıyordun?"
Ona baktım. "Ağlıyordum."
"Çünkü?"
"Stresli bir işim var. İyi bir ağlamaya ihtiyacım vardı."
Filt hiçbir şey söylemedi. Defterine birkaç not karaladı. Durdu, devam etmemi bekledi.
"Çığlık sesini takip ettim. İşte o zaman onu gördüm." O korkunç anılar aklıma geldiğinde, kafamı salladım. "Koştum ve Dr Bennet'i buldum, sonra da Dr. Shaw'ı aradım. İşte bu kadar."
Ajan Scott, "Peki, neden olay yerinden ayrıldın?" diye sordu.
Gözümü kırptım. Diğer ajanın orada olduğunu tamamen unutmuştum.
"Suç mahallini terk etmek şüpheli, dedi ve devam etti, " Neden kalmadın?"
"Dr. Shaw, eve gitmemi söyledi, " diye cevapladım. "Ben..." duraksadım, "Uzaklaştırıldım."
Flying defterine karalamaya devam ederken, iki ajan birbirleriyle bir bakış paylaştılar.
"Ve neden uzaklaştırıldın?"
Nasıl cevap vereceğimi çok düşündüm. Jackson'ın kaçmasına yardım ettiğim için uzaklaştırıldığını söyleyemezdim...
Eğer bu FBI ajanları bunu öğrenirse, başım büyük belaya girerdi.
"Yönetimle ilgili sorunlar..." diye mırıldandım.
Scott öne eğildi, cevabımı inceledi.
"Jackson Wolfe, yakınlarda kaçışına yardımcı olmak için seni rehine olarak kullandı," dedi aniden.
"Onun bununla ne ilgisi var?" diye, sesimi sabit tutmaya çalışarak sordum.
Scott omuz silkti. "Roxanne Chung, Jackson'ın önceki bakıcısıydı, değil mi?"
Sessiz kaldım.
Bu adam ne amaçlıyor?
~~~~~~~~~~
"Şimdi de, Roxanne, Jackson'ın şu anki bakıcısı tarafından, kaçmasına yardım ettikten sonra ölü bulundu..."
"Ben yardım etmedim; o kaçtı!"
Yerimden fırladım. Her iki ajan da bana öylece baktı. "Ben bir rehineydim, pislik."
Aklımdaki küçük bir ses dedi ki; Ama sen yaptın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTUDAKİ JACK
General FictionHemşire Riley, psikiyatri koğuşundaki en kötü hastalardan biri olan Jackson Wolfe' a atandı. Wolfe'un çevresindeki herkes aniden ölürken, onun uğruna ölünecek kadar seksi olması da oldukça ironikti. Jakson, cazibesiyle Riley' i kendisine çekerken...