KUTUDAKİ JACK

9. BÖLÜM (ŞEYTANLA ANLAŞMA) ❤‍🔥

"Bok gibi görünüyorsun"

Gözümü kırptım ve o zaman Ken'in önümde durduğumu fark ettim.

"Öyle mi?"

Elini alnıma koymuş, çatık kaşlarıyla ateşimi ölçüyordu.

"Ateşin yok..."

Hatırladığım son şey, mola odasında sabah kahvemi aldığımdı. Jackson'ın yeni odasına doğru koridorda yürüdüğünü bile hatırlamıyordum.

Ben gerçekten sabah insanı değilim.

~~~~~~~~~~

"İyiyim," dedim, elini iterek. "Sadece biraz yorgunum."

"Doğru..."

Ken ikna olmuş görünmüyordu. Kendisi oldukça kötü görünüyordu. Gözlerinin altındaki torbalar, içlerine girip kestirmeme yetecek kadar büyüktü.

"Sen de zorlamamalısın," dedim. "Bu gece klinik rotasyona gideceksin, değil mi? Neden vardiya alıyorsun?"

Kardeşim zoraki bir gülümsemeyle omuz silkti. "Tek bir nedeni var kardeşim."

İç çektim.

Para tabiki

Para kaynaklarımız nasıl kurudu? Bütçeleme ve kişisel finansta iyi olmadığım doğru ama terfimden sonra, her şey daha kolay olmalıydı. Bu kadar mücadele etmemeliydik.

Aylık harcamalarında bakmam gerekiyordu.

Güle güle Netflix...

"Ayrıca," Ken devam etti, Tek yapmam gereken, Jackson'ın kapısının önünde durmak. Kendine yaptıklarından sonra, bir süre çılgınca bir şey yapmayacaktır."

Kapalı kapıya baktım. Jackson diğer odadaydı.

İntihara teşebbüsü çok yakındı.

Çok yakın.

Onu birkaç dakika sonra bulsaydım, şu anda ölmüş olurdu.

"Tamam," dedim. Ken'i geçip giderken. "İşe dönme zamanı."

Ken "Çılgınca bir şey yaparsa bağır," dedi. "Ben hemwn gelirim."

"Kahramanım," diye mırıldandım, kapıyı açarken.

Jackson uyuyordu

Çeşitli makinelere bağlıydı ve kan nakli torbasının sürekli damlama sesi, EKG monitörünün sabit bip sesiyle karışıyordu.

Onu rahatsız etmemek için sessizce hareket ederek, günlük işlerime devam ettim. Kalp atış hızını takip ettim ve kan basıncını kontrol ettim. Tüm hayati değerlerini hasta dosyasına kaydettim.

Gözlerinin üzerine düşmüş olan dalgalı, kuzgun siyahı saçlarını nazikçe kenara ittim.

Jackson zayıf görünüyordu.

Savunmasız

Onun ukala sırıtışına, korkutucu bakışlarına çok alışmıştım.

Şimdiyse, ona yardım edemezdim ama onun için üzülmeden edemedim. Her zaman kendine güvenen ve karanlık alaycı Jackson, kendi canına kıymaya çalışmıştı.