KUTUDAKİ JACK

15. BÖLÜM (ODUN DUMANI VE ÇAM)

İlk fark ettiğim şey kokuydu.

Nazik ve rahatlatıcı bir kokuydu. Odun dumanı ve Çam. Gülümsedim, peluş yastığa sokuldum, etrafımdaki ipek çarşafların yarattığı lüksü hissettim.

Haftalardır olmadığım kadar dinlenmiş hissettim.

Sonsuza kadar burada kalmak istedim. Gözümün altındaki karanlığı boyayan güneşin nazik parıltısı, yumuşak bir altındı.

Ama bir şey beni dürttü.

Rahatlık baloncuğumun üzerine atılmış gölge.

Onu uzaklaştırmaya çalıştım ama her geçen saniye ses çıkarmadan, daha da üzerime geldi. Sonra bana ulaştı.

Nerdeyim ben?

Otururken gözlerim açıldı. Acımasız bir baş dönmesi dengemi kaybetmeme neden oldu.

Maddy ile klüpteydim...

Bir pislikle dans ediyordum ve sonra ...

Jackson!

Çökmüş yeraltı zindanında mıyım? Dağınık uzunlardan ve sıçrayan bağırsaklardan oluşan bir korku evi mi göreceğim?

Parke zeminleri, estik ama modern iç mekanı, bir tavanın yerinde duran sabah güneşinin odaya dökülmesini sağlayan tavan penceresini gördüm.

Duvara monte plazma ekran televizyon bile vardı.

Bir kulübedeydim.

Kral boy yatağın ipek çarşaflarına geri yattım.

Bir psikopat tarafından kaçırıldığımda, uyanmayı beklediğim şey bu değildi...

Yatak odasının kapısı açıldı ce bir şey yürüdü; kesinlikle beklemiyordum.

"Günaydın aşkım, " dedi Jackson.

Orada duruyordu. Duştan yeni çıkmıştı ve dünyanın en doğal şeyi gibi havludan başka bir şey giymiyordu.

"Üzerine bir şeyler giy!" diye feryat edip başka yere baktım.

"Yapmak üzereyim," dedi. "Bütün kıyafetlerim burada."

Bir göz attım. Kendime engel olamadım.

Gerçekten bir süper modelin fiziğine sahipti. Eski Yunan heykeltıraşlarının tanrıların nasıl göründüğünü hayal ettikleri tip.

Saçları boynuna su damlattı. Su damlasının; kaslarından, karın kaslarından, belinden yavaşça akmasını izledim...

"Eğer merak ediyorsan, havluyu çıkarabilirim, Pamuk Şeker."

Bakışlarımı ondan kopardım, yüzüm kızardı.

Vücut jelinin kokusunu alabiliyordum. Odun dumanı ve Çam

Demek oradan geliyordu...

                       ~~~~~~~~~~

Jackson bir gardıroba doğru yol aldı ve havlunun belimden kayarak yere düşmesine izin verdi.

Nefesim kesildi, örtüleri başımın üzerine attım.

Ama kaslı kıçına göz atmadan önce değil...

Gardırobu karıştırırken kıkırdadığını duydum.

Neden utangaç bir genç gibi davranıyordum? Bakire falan değildim. Cinsel kazananlardan payıma düşeni almıştım.

Ama Jackson'ın bir şeyi beni geriyordu. Tehlikeli biriydi. Vahşi.

Bu beni heyecanlandırıyor mu? Kendimi yorganın altına aldım. Muhtemelen bir psikiyatristin beni düzeltmesi için çok geç.