Mira'dan
Demir'i görünce her şey film şeridi gibi geçti gözümün önünden acımasızlıkları,duyguzusuzları,terkedişi... O yüzden takmadım onu.Anıl beni öperken ona karşılık bermedim her şey daha çok yeniydi.Tekrar Demir'in olduğu tarafa baktığımda onun orada olmadığını gördüm.Aslında çok merak ettiğim bir şey vardı beni ne ıpruna terkettiğiydi.Başlamamış olan ilişkimizi ne için bitirmişti.Onu gördüğümde bu kadar sakin kalabileceğimi hiç sanmıyordum.Ama oldu işte bence bunda en önemli etkenin Anıl olduğunu düşünüyorum.Kollarıyla beni sarmıştı ve tek kelime etmeden oturuyorduk.Ben de kafamı geriye doğru boynunun o tarafına doğru yasladım.Unutmam gerekiyordu.Bu süreçte hep Anıl'ı kullanıyırmuş gibi hissettim,yanş Demir'i unutmak için Anıl'a umut verdiğimi düşündüm ama sonradan bunun deli saçması olduğunu farkettim.Ben böyle düşüncelerime dalmışken Anıl konuştu:-Babam kafeye çağırıyor kalkalım mı?
-Olur,yani baban çağırdıysa tabi gidelim dedim.
-Bakıyorumda benim gibi birinin yanında ayrıldığın için üzüldün.
-Ukala.
-Bilmediğim bir şey söyle,dediğimde dondum kaldım diyebilirim.
-önceden-
-Neredeyse beni eziyordun,dedim sinirle.
-Ne güzel işte dünyaya bir iyilik yapmış olurdum.
-Fazla ukalasın.
-Bilmediğim bir şey söyle.
-Şimdi-
OMG!Bu çocuk bilerek falan mı yapıyor? Demir'i bana her fırsatta hatırlatmaktan kaçınmıyor doğrusu.Ben onu unutmaya çalıştıkça o her yerde karşıma çıkıyor.
Kafenin önğne geldiğimizde onu yanağından öperek ayrıldım.Aslında Demir'i deli gibi merak ettiği itiraf etmeliyim.Bu yaptıklarından sonra bu çok saçma ama hangi insan kalbine söz geçirebilir ki?Aldığım kararla Demir'in evine gittim.Ama sebebim vardı.Ondan hesap sorucaktım.Yani ben öyle umuyorum.Eve geldim ama kapıyı çalmaya cesaret edemedim.Belkide en iyisi her şeyi unutmaktı.Havada kalan elimi indirdim ve arkamı döneceğim sırada kapı açıldı.
-Mira.
-Demir?
-Senin ne işin var burda.
-Ben şey için geldim.
-Ney?,dedi ama leş gibi içki içmişti zaten kapıya yaslanarak duruyordu.Demir hemen sarhoş olan biri değildi acaba kaç şişe içti diye düşünmeden edemedim.Eliyle içeriyi gösterdi ve salona doğru yürümeye başladık.Salona geldiğimizde kendini üçlü koltuğa attı ve ben de karşısındakş ikili koltuğa oturdum.Etrafta bir ton şişe vardı.
-Anlat artık.Canımı yakıyorsun.
-Ne??
-Burdan olman canımı yakıyor.
-Demir ne diyorsun sen?
-Anlat artık tamam mı? Başla!!!
-Ta-Tamam.Ben merak ettim yani b-
Konuşmaya devam edicektim ama Demir'in deli gibi titrediğini farkettim.
-Demir iyi misin?
-Git burdan!!
-Sana iyi olup olmadığını sordum!Demir neler oluyor söyler misin?
-Mira derhal buradan çık!!
-Seni bu halde mi bırakıcam saçmalama,diyerek kalktım yanına oturdum bana döndü.
-Ben giderken seni umursamadım sen de beni umursama.
Hakılıydı umursamadı.Bu canımı acıtmıştı işte.Gözlerim doldu ama ona farkettirmeden silmeyi başardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umursamaz Ukala
Ficção Adolescente-Affettin mi beni? -Demir ben bilmiyorum yani olanlardan sonra- -Hepsini unutturucam sana. -Tamam. -Ne tamam? -Baştan başlayalım. Şaşırarak öylece baktı ve: -Seni seviyorum,dedi.Sandalyesinden kalktı ve beni de ayağa kaldırdı ve : -Adını ailen koyab...