50.Bölüm

5.7K 275 23
                                    

Mira'dan

Sabah gözlerimi açtığımda ben  şezlongda uyuyordum ama yanında Demir yoktu.Yavaşça yerimden kalkarak eve doğru yürümeye başladım.Evin kapısı aralıktı ve ben de içeri yavaşça girdim.Demir telefonda konuşuyordu.Ben de çaktırmadan ve ses çıkarmadan onları dinlemeye başladım.

-Bak bu mümkün değil,duydun mu beni?Mira'yı asla bırakamam.

Ne demek bırakmak?Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında kendimi durduramıyordum.

-Biliyorum evet o lanet olası tedaviye ihtiyacım var ama yapamam.

Sinirle yumruğunu duvara geçirdi.Kendinde değildi ve bunu anlamam o kadar da uzun sürmedi.Benim onu izlediğimi farketmemişti.Bu iyiydi.Şu an burada olmasaydım belki bunları hiçbir zaman öğrenemeyecektim.

-Bak ona bunu söyleyemem.

-Ne kadar?

-Üç ay mı?Hayatta olmaz.Bunu sonra konuşuruz.Kapatıyorum.

Ağzımdan hıçkırık kaçtığında bu hemen Demir'in dikkatini çekmişti ve bana dönmüştü.Sesli bir küfür savurarak hızla yanıma geldi ve konuşmaya başladı.

-Ne kadarını duydun?,dedi pes etmiş sesiyle.Gözlerindeki bitmişliği gördüm.Benim tanıdığım Demir asla pes etmezdi.Onu hiçbir güç yenemezdi.Ya ne olmuştu şimdi.Koskoca Demir BARKIN engeli vardı bir kere.

-Hepsini.Benden ayrılma planları mı yapıyorsun?Bundan haberim yoktu?

-Hayır senden ayrılmayacağım.Seni hiçbir güç benden ayıramaz sen benimsin.

Sahiplenici tavrı hoşuma gitsede konumuz bu değildi.

-Ne tedavisi?

-Anlamadım.

-Bana neyin olduğunu söyle Demir!!,diye bağırdığımda Demir'in böyle bir tepki beklemediği ortadaydı.

-Bunu daha sonra konuşuruz.

-Demir!Gidicek misin?

-Seni bırakmayacağım.Evet o tedaviye ihtiyacım olabilir ama bunu yapmayacağım.

-Ne tedavisi.Lütfen söyler misin?

-Unut gitsin.

-Demir!!!

-Ne lan ne!!!Hastayım oldu mu?Sinirlenince kendimi kontrol edemiyorum.Kendimde olmuyorum.Sanki başka biri oluyorum ve çevremdeki insanlara zarar veriyorum.Sikeyim ya!!Ben sana zarar vermek istemiyorum.

-Demir sakin ol.

-Yapamam.Anlamıyorsun, bunları derken beni dinlemiyor gibiydi mantıksız cevaplar veriyordu.Onu anlamaya çalışıyordum ama sürekli yapamayacağından bahsediyordu.

-Tamam o zaman.Git ve tedavi ol hatta ben de yanında olacağım.Bu şeyi beraber yemeceğiz duydun mu?

-3 ay.Üç ay benimle mi uğraşacaksın.

Bu da soru muydu?Ben onu seviyordum elbette onun yanında olacaktım.

-Ben seninle her şeyi göze aldım.

-Güzelim,bu çok başka bir durum,dedi bir eli yanağımı okşarken.

-Tamam eve gidelim sonra en yakın zamanda doktora gidicez ve bu iş biticek.

-Zor olucak.

-Elbette,dedim başımla onaylarken.Hayat böyle değil miydi zaten?

-Zor olucak ama geçicek Demir,diye devam ettim.Yavaşça yaklaştı ve dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu.

-Git ve hazırlan eve dönüyoruz.

Hazırlanıp aşağı indim ve Demir'in yanına gittiğimde o çoktan hazırdı.Arabaya bindik ve yola çıktık.Yol boyunca ikimizde konuşmamıştık.Sessizlik hakimdi atmosfere.Sadece arada sırada göz göze geliyorduk ve gülümsüyorduk.Sonunda sıkıcı araba yolculuğu bittiğimde ikimizde kendimizi banyoya attık.O alt katta bense üst katta duş almıştım.Üzerime eşofmanlarımı giymiştim.Ayrıca saçlarım tam kurumamış nemliy-

-Ahhh.Bu kapıyı kim koydu buraya?

Kafam Demir'le doluydu ve aşırı dalgındım.Elimle kafamı ovuşturdum ve bu sırada gözlerim pencereye kaydığında akşam olduğunu farkettim.Bu sefer önüme bakarak aşağıya indim.Demir televizyon izliyor gbi duruyordu ama izlemediği çok belliydi.Bir yere odaklanmış bakıyordu.Düşünceliydi.Yanına oturduğumda kafasını sallayarak düşüncelerinden kurtuldu ve sıkıntılı bir şekilde iç çekti ve konuşmaya başladı.

-Aras ile konuştum.Yarın için doktordan randevu almış.

-Demir,bunu yapabiriz ne kadar zor olabilir ki?

-Güzelim.......seni seviyorum biliyorsun değil mi?

Ani itirafı karşısında şaşırsamda kafamla onu onayladım.Elbette biliyordum beni sevdiğini.Kollarımı beline sardım.Önümüzde uzun ve sıkıntılı bir yol vardı.Bunu beraber aşacağımıza inanıyordum.Demir'i hiçbir şey yıkamazdı.Bir hastalık bunu başaramazdı.Aslında Demir'in korkusu hastalık değildi onu çok iyi anlıyordum.Öfkesini kontrol edemediğinde çevresine zarar veriyordu.Kendini durdurmak için duvara vurup sakinleşmeye çalışıyordu.Onu iyi tanıyordum.Ve eğer daha iyi tanıyorsam o hastalıktan korkmuyordu.O hiçbir şeyden korkmazdı.Yalnızca bana  zarar vermekten korkuyordu...

Merhaba arkadaşlar.Bölümü uzun yazmaya çalıştım ama özelden bir çok mesaj geldi.Yeni bölüm ile ilgili bu yüzden kısa da olsa hemen bir bölüm yazmak istedim.Sizlerin düşünceleri benim için önemli.Şimdi sizden ufak bir ricam olucak.Hikayeyi devam ettirmek adına bu hastalık mevzusu ortaya çıktı.Korkmayın kısa süreli bir şey olucak.Sadece hikaye hemen final olmasın konularla uzatmak için yazdığım bir şey.Sizden isteğime gelecek olursak bana özelden ya da bu bölüme yorum yaparak hikaye hakkında düşündüklerinizi ve isteklerinizi belirtmenizi istiyorum.Hepinize yapacağınız yorumlar ve destekler için teşekkür ederim.Seviliyorsunuz :))

Umursamaz UkalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin