Bölüm 5.

2.4K 230 49
                                    

Babam sonunda sabah kahvaltısından sonra Katharine ile konuşarak akşam gelecek misafirler için geçen yaptığı mezeyi yapmasını istedi. Tabii ki düşündüğüm gibi Katharine babamın bu isteğine balıklama atlamıştı.

Şimdi kendisi rus yemekleri yaparken Meryem abla da akşam için zeytinyağlı yaprak sarması yapıyordu. Meryem abla birkaç malzeme almak için mutfaktan çıktığında yavaşça Katharine'ye yaklaştım. Salata için domates doğrarken yakınlaştığımı görüp gülümsedi.

Popomu tezgaha yaslayıp, yandan ona bakarken, "Yemek yapmayı neden bu kadar çok seviyorsun?" diye sordum.

Doğradığı domatesi kaba boşaltırken, "Bilmem, yaptığım yemeği, tatlıyı birisi yediği ve beğendiği zaman mutlu oluyorum." dedi bana.

Gözlerim onun yan profilinde gezindi. Katharine kesinlikle insanların güzel dediği profile uyuyordu. Sarı saçları ve mavi gözleri de bunu daha çok destekliyordu.

Salataya biraz limon sıkıp, karıştırdı ve kenara yerleştirdi. Masanın üzerinde etli, mantarlı bir şey vardı. Gözlerimi onun üzerinde gezdirirken, "Bu ne peki?" diye sordum.

Tam dönmeden, sadece kafasını çevirerek masaya baktı. Ardından tekrar işine dönerek, "Stroganoff, dana antrikot, kültür mantarı ve smetana var içinde." dedi.

Kaşlarım kalkarken 'haa' diyip kafamı salladım. Onun yanında öylece boş gezenin boş kalfası gibi dururken bana, "Dolaptan yumurta çıkarır mısın?" diye sordu.

Kafamı sallayarak kendimi tezgahtan ittim ve dolaba ilerledim. Dolaptaki yumurtalara bakarken, "Kaç tane?" diye sordum.

"Büyük boysa 4 küçükse 6 tane." dediğinde kaşlarım çatıldı.

Yumurtalara bakarak, "Ya orta boysa?" dedim. Durup bana dönerken güldü.

Kafasını sallayarak, "4 tane çıkar sadece." dedi. Onun dediğini yaparak 4 tane yumurta çıkarıp tezgahın üzerine, kabın yanına koydum.

Ardından, "Tamam yaptım." dedim. Tam dönüp, onun yanına gidecektim ki, "Şimdi onları kır." dedi.

Adımlarım dururken, "Ben mi?" dedim işaret parmağımla kendimi göstererek.

Bana bakmadan sadece kafasını sallayarak, "Hı hm." dedi.

Dudaklarımı büzerek yumurtalara baktım. Hayatımda hiç yumurta kırmadım ki ben. Nasıl yapıldığını nereden bilebilirim. Böylece yumurtaya bakmaya devam ettiğim için arkamda adım sesleri duydum.

Arkama geçen Katharine, "Neyi bekliyorsun?" diye sordu. Kafamı kaldırıp ona baktım. Fazla yakınımda duruyordu.

Kafamı iki yana sallayarak, "Hiçbir şeyi." dedim ve yumurtalardan birini elime aldım. Dizilerde gördüğüm gibi kabın kenarına vurarak kırmaya çalıştım, fakat o kadar sert vurmuştum ki, yumurta direkt tamamen ortadan ikiye bölünüp, tezgaha dağılmıştı.

Katharine hemen peteçeyle tezgahı silerken, "Bunu nasıl becerdin?" diye soruyordu gülerek.

Ben de ona yardım ederek tezgahı temizledim. Katharine tezgahı temizledikten sonra yumurtanın birini alıp, avucuma bırakırken, "Tut bunu." dedi.

Ardından elimden tutarak kaldırıp, yavaşça kabın kenarına vurdu. Benim az önce yaptığımın aksine o biraz göcük yarattıktan sonra diğer elimi de kaldırıp göçüğe koydu.

Elini elimden çekerek, "Şimdi iki tarafı da uzaklaştırır şekilde çek." dedi. Kafamı sallayarak onun dediğini yaptım. Olduğunda gülümseyerek yumurtanın kabuğunu iç içe koyup, tezgahın kenarına yerleştirdim.

Yabancı gelin | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin