Bölüm 19.

1.8K 230 65
                                    

Elimde tuttuğum bardakla Katharine'nın tepesinde dikiliyordum. Dudaklarımı birbirine bastırarak gülme isteğimi bastırmaya çalıştım ama olmuyordu.

Bu yüzden boşta olan elimle dudaklarımı kapatıp, küçük bir kıkırdama saldım. Dün yaptığından sonra intikam almayacağımı sanıyorduysa, kesinlikle yanılıyordu. Ben kinci bir insandım ve kesinlikle intikam almam gerekiyordu.

İntikam soğuk yenen bir yemekti, fakat ben yemeğimi sıcak severdim. Şu anda evdeki herkes uyuyordu. Akşam eve geldiğimizde Katharine gaza gelip, annemlere sahuru o hazırlayacağını söylediği için birkaç saat önce onu erken kaldırmam gerekiyordu.

Kendi etti, kendi buldu. Şimdi kalkıp, herkese sahur hazırlamak zorundaydı.

Son kez gülüp, elimdeki suyu onun kafasından aşağı boca etmeden önce, "Kalk babaanne geldik." dedim ve suyu döktüm.

Onun gibi yavaş yavaş değil de, aniden yaptığım için korkarak havaya atıldı. Gözleri kapalı bir şekilde etrafa bakarken, "ебать." demişti.

Ne dediğini anlamasam da, kahkaha atarak kolumu karnıma doladım ve gülmeye devam ettim.

«Sikeyim»

Eliyle yüzünü silip, bana baktığında ben hâlâ gülmeye devam ediyordum. Fakat o gözlerini devirip, "Pöf sana ya." demişti üzgün yüz ifadesi yaparken.

Dün izlediği seksenler dizisinin etkisinde kalmıştı demek ki. Islak saçlarını sağa sola salladığında su damlaları bana da çarpmıştı fakat bu hâlâ gülmemi engellemiyordu.

Elimdeki bardağı yatağın yanındaki komidinin üzerine koyarak, "İntikam böyle alınır." dedim ve yanına oturdum.

Hâlâ uykulu bir şekilde kafasını eğmişti. Dudaklarımda küçük bir gülümsemeyle onun ıslak saçlarını geriye doğru ittim. Yüzümdeki sinirli ifade dağılıp, onun da yüzüne mutlu bir gülümseme kondu.

Bana doğru daha da sokulurken, "Ne ara sabah oldu." diye mırıldandı.

Kıkırdayıp, "Sabah mı? Daha sabah olmadı." dedim ona.

Şaşkınlıkla geri çekildi ve pencereden dışarı baktı. Kaşları anında çatılırken, "Daha tavuklar ötmeden niye kaldırdın beni." diye sitem etti.

Yaptığı yanlış benzetmeye gülüp, "Tavuklar değil, horozlar öter. İkincisi sen dün gece size sahur hazırlayacağım diye millete söz vermedin mi? Kalk artık." dedim koluna vurarak.

İfadesi düzelirken bakışları saate çevrildi. Onu 3 saat erken kaldırmıştım, fakat yemekleri yapması için bu saat çok mu az mı biraz sonra görecektik onu.

Dudaklarını büzüp, "Verdim, değil mi?" diye sordu.

Gülerek kafamı sallayıp, "Evet, o yüzden kalk tembel tavuk." dedim ve yataktan kalktım. Ben üzerimi giymiştim, şimdi onun giymesini bekleyecektim.

Oflayarak kafasını salladı ve yorganı üzerinden çekerek yataktan kalktı. Dolaba yönelip, üzerine bir şeyler giymek için bakındı. Fakat sonrasında bana dönerek, "Böyle insem, sorun olur mu?" diye sordu.

Üzerinde siyah tişört ve siyah eşofman vardı. Kafamı iki yana salladığımda dolabın kapısını kapatıp, banyoya ilerledi. El yüzünü yıkayıp, işlerini bitirdikten sonra banyodan çıkıp bana doğru geldi. Elimden tutup, odadan bizi çıkardı ve mutfağa doğru ilerlemeye başladı.

Onun peşinden giderken, "Ee şefim, bu sahurda bizi neler bekliyor?" diye sordum.

Düşünür bir şekilde kafasını yana yatırırken, "Tabii ki Rus salatası hazırlamam gerek. Onsuz ziyafet olmaz. Sonrasına da bakarız." dedi.

Yabancı gelin | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin