Yabancı gelin | [G×G]

Bölüm 25.

Kapıyı yavaşça açıp, odaya girerken elimden geldiğince sessiz olmaya çalıştım. Katharine hâlâ uyuyordu. Aslında babamlar tatile gittiği için erkenden kalkıp onlarla vedalaşmış, ardından tekrar uyumaya geri dönmüştü. Ben ne kadar çabalasam da, uyuyamamıştım. Artık koca evde ciddi anlamda sadece ikimiz vardık. Annemler Meryem ablayı da kendileriyle alıp götürmüştü.

Banyoya doğru ilerleyecekken gözlerimi yatakta uyuyan, omzunda olan sarı saçları yatağa dağılmış Katharine'ya baktım. Yavaşça ona yaklaşmaya karar verdim. Aslında uyandırmak gibi bir düşüncem yoktu fakat nedense piçlik yapmak istemiştim.

Yanına oturup, nasıl uyandırsam diye bir süre düşünmeye başlamıştım. Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken yatağı sallamaya başlayarak, "Katharine, Katharine kalk deprem oluyor." diye bağırdım.

Katharine ani sarsılmayla uyanırken yataktan yere düşmüştü. Yavaşça gülmeye başladığımda önce kafasını kaldırıp bana baktı. Ardındansa gözlerini devirip, elini yere vurarak, "Bir gün beni öperek uyandıracak mısın?" diye sordu.

Bir şey demeden sadece gülmüştüm. Olivia meselesi hâlâ canımı sıkıyordu. Aralarındaki bu durum, Katharine'nin ona olan nazikliği ve diğer her şey. Bunu tüm onların intikamı olarak saysın.

Yerden kalkıp tekrar yatağa oturdu. Sırtını yatak başlığına yaslarken bana bakmaya başlamıştı. Kafamı çevirerek onun bakışlarından kaçındım. Bunu neden yaptım bilmiyorum.

Onun derin bir nefes alıp, bana doğru eğilmeye başladığını gördüm. Kafasını omzuma yaslarken, "Hâlâ bana kızgın mısın?" diye sordu.

Sakin bir sesle, "Sana kızgın değilim." diye cevap verdim.

Ona kızgın değildim. Sadece canımı sıkıyordu. Katharine kafasını omzuma sürterken, "O zaman neden böyle davranıyorsun?" diye sordu.

Kafamı yavaşça çevirip, yanağımı onun kafasına yaslarken, "Nasıl?" diye karşılık verdim.

Elini uzatıp, kucağımda duran elimi tutarak, "Artık sana baktığımda sürekli kafanı çeviriyorsun. Sana söyledim, Olivia'ya karşı öyle düşüncelerim yok." dedi.

Elimi çevirip, avuçlarımızı birbirine yaslayarak, "Öyle bir şey demedim zaten." dedim.

Katharine kabul etmeyeceğimi anlayarak derin bir nefes aldı. Kafasını omzumdan kaldırıp, "Kahvaltı yaptın mı?" diye sordu.

Doğrusu yapmak istemiştim, fakat sonradan onu beklemek kararına gelmiştim. Kafamı iki yana salladığımda gülümseyerek yataktan kalkıp, "Tamam, ben ikimiz için de bir şeyler hazırlarım." dedi.

Üzerini değişme gereği duymadan odadan çıktığında ben de gülerek peşine takıldım. Annemler evde olmadığı için buna gerek yoktu.

Arkasından ilerlerken, "Elini yüzünü yıka önce." dedim.

Adımlarını durdurdu ve yavaşça bana döndü. Heyecanlandığı için bu kısmı aklına getirmediğini biliyordum zaten. Küçük bir kıkırtı salarak, "Doğru, sen aşağıda beni bekle geliyorum." dedi ve ikinci kattaki banyoya doğru ilerledi.

Kafamı iki yana sallayıp gülerken alt kata indim. Salondaki masanın üzerinden telefonumu alıp, annemlerden bir mesaj var mı diye baktım. Ablamdan oraya vardıklarıyla ilgili bir mesaj vardı. Evin bize kaldığını yazan diğer mesajı görmezden geldim. Okumadan ne ima ettiğini zaten biliyordum.

Merdivenlerden adım sesleri geldiğinde telefonumu kapattım. Katharine hızla yanıma gelip, kolunu omzuma atarak beni kendine çekti ve "Hadi mutfağa gidelim." dedi.