Yabancı gelin | [G×G]

Bölüm 9.

Sabah ailecek kahvaltıdan sonra ben bilgisayarımı da alıp, bahçedeki çardağa oturmuştum. Hava soğuktu ve yağmur yağıyordu. Kapalı havaları kesinlikle çok seviyordum. Yaz ayları favorim olabilirim ama bu mevsimde böyle günler daha güzeldi.

Mutlu bir şekilde bilgisayarımda işimi hallederken bahçe kapısı açılmıştı. Katharine beni gördüğünde geniş bir şekilde gülümseyerek koşarak yanıma geldi ve kendini koltuğa fırlattı. Onun bu haline gülerken, "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

O da oturur bir hal alıp, kafasını omzuma yaslarken, "Sen ne yapıyorsun?" diye sordu.

Bilgisayarı ona doğru çevirerek, "İzleyecek bir şeyler arıyorum. Evde boş durmaktan sıkıldım." dedim.

'hmm' diye mırıldanıp, o da gözlerini bilgisayarda gezdirmeye başladı. Ara sıra aşağı doğru indirerek filmlere bakıyordu o da. Fakat benim gibi hiçbirini beğenmiyor, üzerinde çok fazla durmuyordu.

Kafamı ona doğru çevirerek, "izlemek istediğin bir tür var mı?" diye sordum.

Kafasını sallayarak, "Hayır, genel olarak aşk dizilerini sevmiyorum. Sürekli kadın erkek arasında geçiyor çok sıkıcı." dedim.

Kaşlarım çatılırken, "Çifti mi beğenmiyorsun?" diye sordum ona.

Fakat o başını iki tarafa sallarken, "Hayır, ben daha çok kadınlar arasında olan aşk filmlerini ve dizilerini izlemeyi tercih ediyorum. Ama onların da hepsini izledim." dedi.

Durumu anlayarak kafa salladım ve güldüm. Benimle birlikte birkaç saniye daha oturduktan sonra kalkıp, "Yiyecek ve içecek bir şeyler getireceğim." dedi ve yanağıma hızlı bir öpücük kondurup içeri geçti.

Onun arkasından şaşkınca bakarken gülüp kafamı iki yana salladım. Resmen bir çocuk gibiydi. Küçük, daha büyümemiş birisi. Ama onu farklı yapan da bu değil miydi? Etrafında kim olduğunu veya nerede olduğunu umursamadan her zaman kendisi gibi davranıyordu. Doğruyu söylemek gerekirse, bu kıskandığım bir şeydi. Hatta ben evliliği gizlemek istemesem herkese söyleyecek bir tip vardı onda. Muhtemelen söylerdi de.

Ben film aramaya devam ederken adım sesleri gelmişti. Katharine geldi diye düşünüp gülümseyerek kafamı kaldırdığımda Okan'ı görmemle gülümsemem geri silinmişti. Fakat o bana geniş bir gülümsemeyle bakarken yanıma oturdu.

Kaşlarımı çatarak, "Merhaba?" dedim. Sorar bir tonda söylemiştim bunu. Çünkü buraya gelmesini istemiyordum. Ondan hiç hoşlanmadım.

Fakat o umursamaz bir şekilde arkasına yaslanırken, "Merhaba, film mi arıyorsun?" diye sordu.

Bilgisayarımdaki filmlere baktıktan sonra, "Yok, yo hayır." dedim hızlıca. Umarım mesajı almıştır.

Ama unuttuğum bir şey vardı. O bunu anlasa bile gidecek birisi değildi bilgisayara doğru eğilip, "Güzel bir film önerebilirim, eğer birlikte izlersek tabii." dedi bilgisayara filmin ismini yazarken.

Gözlerimi devirerek sessiz kaldım. Bu çocuk beni deli ediyor. Tam dayaklık birisi. Evlat olsa eldivenle seversin. Ekranda 'tatlım tatlım' yazdıktan sonra tıkladı ve filmi açtı.

Bu sırada Katharine büyük bir gülümsemeyle Katharine geri gelmişti. Fakat onun da gülümsemesi Okan'ı gördüğü anda silindi. Kaşlarını çatarak, "Senin burada ne işin var?" diye sordu kaba bir şekilde.

Okan ona gülümseyip, "Film izliyormuşsunuz. Ben de katılayım dedim." dedi ona.

Katharine hâlâ öfkeli bir şekilde ona bakarken, "Yok biz yalnız, baş başa film izleyeceğiz." dedi her kelimesine özenle vurgu yaparak.