Bölüm 26.

1.7K 219 61
                                    

Rahat bir şekilde uyumaya devam ederken birisinin üzerime abanır şekilde çökmesiyle uykumdan uyanmıştım. Kaşlarım çatılırken arkamı dönüp, Katharine'ya baktım. Kollarını sıkıca belime sarmış, kafasını da sırtıma gömmüştü.

Fazla sıktığı için rahat nefes alamadığımda, "Katharine, biraz daha sıkmaya devam edersen sarılabileceğin bir karın olmayacak." dedim ona.

Bunu duyduğunda kollarını anında belimden çözerken, "Ah, özür dilerim. Sadece aklıma öpüşmemiz geldikçe fazla mutlu oluyorum." demişti.

Ona gözlerimi devirsem de, benim de dudaklarıma bir gülümseme kondu. Katharine bir dirseğini yatağa dayayıp, yanağını avucuna yerleştirirken, "Ee, kalkmayı düşünmüyor musun? Çoktan öğlen oldu." dedi.

Pencereden dışarı baktım bununla. Güneş çoktan tepeye çıkmıştı bile. Fazla uyuduğumu biliyorum, ama onunla yatakta olmak gerçekten rahatlatıcı ve güzeldi. Yüzümü onun boyuna gömerken, "Biraz kalkarız." dedim.

Zaten annemler evde yoktu. Sadece ikimiz olduğumuz için de erkenden kalkmaya gerek duymuyorduk. Katharine'ya diyordum, fakat annemlerin tatile gitmesini fırsata çeviren en çokta bendim. Galiba yere bakan, yürek yakan sadece Katharine değil, bendim aynı zamanda.

Katharine kollarını belime dolayıp, saçımı okşamaya başlarken, "bugün bir şeyler yapalım mı? En azından dışarı çıkalım." dedi.

Kafamı sallayarak, "Olur, evde durmaktan ben de sıkıldım. Ama dışarıda çok gezmeyelim, bir mekanda oturalım." dedim.

Çünkü havalar fazla sıcaktı. Dışarıda durmak sizin şeker gibi erimenize sebep oluyordu. Serin bir mekanda oturmak daha iyi bir seçenek olacaktır.

Katharine benim dediğime uyarak, "Olur, sadece evden çıkalım biraz." dedi ve sırt üstü yattı. Şimdi kafam omzunda değil, göğüs kafesindeydi. Mutlu bir şekilde ona sarılarak öylece durmaya devam ettim.

Ortamdaki sessizliği bozmak istemesem de, aklımdaki kararı ona söylemek istiyordum. Bu yüzden, "Ben İsviçre'ye geri dönmekte kararlıyım Katharine. Ayrıca burada kalmamız bir şey değiştirmiyor. Hayatımızda kim varsa gelip burnumuzun dibinde bitiyor." diye mırıldandım.

Yattığı yerde kıpırdansa da, sakin bir sesle, "Peki, olur gidelim." dedi.

Kalmak istediğini biliyorum ama Olivia, Kevin derken artık bu iş çok can sıkmaya başlamıştı. Katharine'nin hayatında arası bozuk olduğu kim varsa kuyruk gibi peşinde dolanıyordu. Onunla öpüşmüş olabilirim, fakat bu Olivia konusunda dediklerini unuttuğum anlamına gelmiyordu.

Ben salak değilim. Aralarındaki bu durumun ne kadar hassas olduğunun da gayet farkındaydım. Katharine her ne kadar ona arkadaşım dese de, Olivia için öyle olmadığı net bir şekilde ortadaydı.

Bunun bir eğlencesine komedi kitabı olması gerekiyordu. Burada neden tüm dramı çeken kişi ben ölüyorum?!

Oflayarak Katharine'ya sırtımı döndüğümde, "Ne oldu?" diye sordu şaşkın bir ses tonuyla.

Ona bakmadan ince yorganıma sarılıp, "Hiçbir şey." dedim ters bir şekilde.

Bakışlarının sırtımı delip geçtiğini hissetmem de, ona dönmedim. Katharine yatakta biraz daha kayıp, kollarını belime dolayarak yanağını üstten yanağıma bastırdı. Boynuma küçük bir öpücük de bırakıp, "Yine neler çeviriyorsun kafanda? Bir şey mi yaptım haberim yok?" diye sordu.

Çocuk gibi omuz silkip öyle durmaya devam ettim. Katharine benden cevap almadığında iç çekse de geri çekilmemişti. Boynuma küçük öpücükler bırakmaya devam etmişti. Başta hoşuma gitse de, yavaş yavaş bunun farklı bir hal almaya başladığını hissediyordum.

Yabancı gelin | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin