Yabancı gelin | [G×G]

Bölüm 8.

Buna devam etmeye karar verdim hehehe

Çünkü ilhamım fazla ve yazasım geliyor. siz de okuyup, yorum yapın tamam mı 🥺🥹

Ayrıca dün unuttum, geçmiş sevgililer gününüz kutlu olsunn
Sevdiği olup, sevgisine karşılık bulamayanların da sevgililer günü kutlu olsun KDMAKFKKAKF

öpüldünüz<3

×××××

Kaşlarım çatılırken karşımdaki Okan'a bakmaya devam ettim. Yüzüne aptal bir gülümseme kondurmuş, bana bakıyordu. Bir anda arkamda birisini hissettim. Katharine o kadar dibime girmişti ki, sırtım onun göğsüyle temas ediyordu.

Sinirli bir şekilde Okan'a baktı. Elini cebinden çıkarıp, onun bileğinden tutmak için uzandığında hızla elimi Okan'ın tutuşundan çekip, onun elini tuttum ve belime yerleştirdim.

Ardından kafamı ona çevirip, "Memnun oldum tekrardan." dedim. Ses tonumda ağzımdan çıkan kelimelerin aksini iddia eden bir tavır vardı. Fakat o bunu tamamen görmezden gelerek bana gülümsedi ve ardından Katharine'ya baktı.

Ona doğru elini uzatıp, "Memnun oldum ben Okan Katherine." dedi.

İsmini muhtemelen bilerekten yanlış söylemişti. Zaten harlanan öfkesi bununla birlikte resmen tavan yapmıştı. Kafasının üzerinden duman çıkmasına ramak kalmıştı resmen.

Dişlerini sıktıktan sonra, kendini sakinleştirip ona, "İt's Katharine." dedi baskın bir ses tonuyla.

Elinin sıkılmadığını gören Okan dudaklarındaki gülümsemeyi silerek elini indirdi ve ona, "Ah, anladım Katherine." dedi.

Arkasını dönüp gittiğinde Katharine ona atılmak için hareketlendiğinde ellerimi onun göğüs kafesine koyup, "Sakin ol, yanlış bir şey yapma. Onlar misafir." dedim gözlerinin içine bakarak.

Mavi gözleri yüzümde gezinirken hâlâ öfkeli bir şekilde bakıyordu. Burnundan soluyarak, "Gözümün önünde karıma yanaşıyor, nasıl sakin kalabilirim?" diye sordum.

Sesi yüksek çıktığı için avcumu onun dudaklarının üzerine koydum. Parmak uçlarında yükselerek yüzümü onun yüzüne yaklaştırdım ve ona, "Karın olduğumu sadece dördümüz biliyoruz. O yüzden yanlış bir şey yapma." dedim uyarır şekilde.

Gözleri bir süre üzerimde gezindikten sonra dudaklarına yerleştirdiğim avucuna kaydı. Avucumda garip bir ıslaklık hissettiğimde kaşlarımı çatarak hızla avucumu çektim.

Avucuma baktığımda diliyle dokunduğunu görmüştüm. Elimi onun üzerine silerken diğer elime vurup, "Aptal, çocuklaşma." dedim.

Ama sahte kızgınlığım işe yaramıyordu. Çünkü aynı zamanda ben de gülüyordum. O da rahatlayıp, gülmeye başlarken yanıma geldi. Dibime girerek kollarını belime doladı ve beni kendine çekerek göğüslerimizi bir birine bastırdı.

Vücudumdaki bütün kan yüzüme toplanırken, "Ne yapıyorsun?!" diye sordum kısık ama sert bir ses tonuyla.

Omuzunu silkerek, "En azından göz dağı verebilirim." diye mırıldandı kulağıma doğru.

Nefesi kulağıma çarptığında titrek bir nefes alarak ondan uzaklaştım. Gözlerimi devirdiğimde gülümsemesi daha da genişlemişti.

Bu sırada babam da merdivenleri inerek salona geliyordu. Bana ve Katharine'ya gülümsedikten sonra gelen misafirlere doğru yaklaştı. Fakat yüzündeki muhteşem gülümseme İdil hanımın eşi Görkem beyi gördüğünde yok oldu.

Babam önce şaşırdı. Ardından bu şaşkınlık yerini öfkeye bıraktı. Dişlerini bir birine bastırırken resmen parçalamak ister gibi Görkem beye bakıyordu. Babamı gören Görkem bey birkaç adım gerilese de, hemen kendini toparlayıp öne çıktı.