Yabancı gelin | [G×G]

Bölüm 7.

Ayy, koca 11 günün sonunda bu hikayeye geri dönüş yapabildimm

Kitaba çok ilhamım var ama yazmaya üşeniyorum. Fakat merak etmeyinnn, kaldığımız yerden hız kesmeden devam edeceğizz

İyi okumalar, öpüldünüz hepinizz<33

×××××

Günler bir birinin ardından hızla akıp gidiyordu. Artık Katharine iyice buraya yerleşmiş, bizim için resmen aileden birisi haline gelmişti. Dün öğlen evden Ayaz'la birlikte çıkmış, akşam üzeriyse geri geldiğinde saçını biraz daha kestirmişti. Artık omuzlarımda olan sarı saçları, ensesinde duruyordu.

Alt katta oturmuş, bilgisayarımla uğraşırken merdivenlerde koşma sesleri duymuştum. Kafamı kaldırdığımda onun yüzünde geniş gülümsemeyle bana doğru geldiğini gördüm.

Ben de gülümseyerek ona bakıp, "Seni bu kadar mutlu eden şey ne?" diye sordum.

Bacaklarımı uzatıp, sehpaya yaslamıştım, onların üzerinden atlayarak yanıma oturdu ve kafasını omzuma yaslayarak, "Baban aradı beni, yeni yan komşularınız tatilden gelmiş, mangal yapıp, onları da davet edelim diyor." dedi.

Babam artık resmen evde en çok Katharine ile konuşuyordu. Birlikte sürekli yemek yapıyorlardı, babam da hepsini afiyetle gömüyordu. Babam fit bir insandı ama Katharine buraya geldiğinden beri o kadar çok yedi ki, yakında şişmanlayacaktı.

Omzuma koyduğu kafası beni rahatsız etmiyordu artık. Katharine yapışkan olan insanlardandı. Sürekli dip dibe olmak, temas etmek tam ona göre bir şeydi. 5 sene boyunca olmasa bile buraya geldiğinden beri onu daha iyi tanımıştım. Rahatına, eğlencesine ve sevdiği insanlara karşı fazla düşkündü.

Türkçesi de baya gelişmişti. Artık hata yapmıyor da sayılırdı. Bilgisayarımı kucağıma daha rahat bir pozisyonda yerleştirirken, "Neden babam bu komşuları bu kadar merak ediyor bilmiyorum." diye mırıldandım.

Katharine koltuğa yayılırken, "Ben de merak ettim. Baban sürekli umarım iyi insanlardır diyor." dedi.

Kafamı sallayıp, elimi yüzümde gezdirirken, "Meryem ablaya söylerim ben, etleri hazır eder." dedim.

Katharine omzumda olan kafasını kucağıma yerleştirmeden önce bilgisayarımı aldı. Kaşlarımı çatıp ona baktığımda 32 diş sırıtarak bilgisayarı kapattı ve kendi kucağında tuttu. Kafasını kucağıma koyup, gözlerini de kapattı.

Onun bu haline gülüp kafamı iki yana salladım. Bir süre onunla öyle oturmaya karar verdim. Zaten evde annem, ben ve Katharine vardı. Ayaz ve Öykü dışarıda, babam da işteydi.

Bir süre sonra kafasını dürttüğümde oflayarak kafasını kucağımdan kaldırdı. Oturur pozisyona gelirken, "Karına karşı biraz daha nazik olman gerekiyor." dedi yüzünü yüzüme yaklaştırırken.

Elimi onun yüzüne yerleştirerek geriye doğru ittim ve "Karın değilim ben senin." dedim ayağa kalkarken.

Zaten cevabı biliyordum. Daha önce kaç kez bu durumu yaşadık bilmiyorum ama o bıkmadan hep, "Mahkeme öyle demiyor ama." dedi arkamdan.

Gülüp kafamı iki yana sallarken mutfağa doğru ilerledim. Kafamı içeri doğru uzatırken, "Meryem abla, babam akşama mangal yapacakmış, etleri hazırlarsın sen." dedim.

Meryem abla bana kafasını sallayarak, "Tamam kızım, ben hallediyorum şimdi." dedi.

Ona bunu söyledikten sonra mutfaktan çıkıp, tekrardan salona doğru ilerlemeye başladım. Salona geri döndüğümde Katharine koltuğa uzanmış, telefonuyla ilgileniyordu.