Bölüm 14.

2.1K 214 34
                                    

Katherine ile birlikte kısa bir yolculuktan sonra onların restoranının önünde durmuştuk. Katherine arabadan indiğinde ben de inip kapıyı kapattım. Gözlerimi restoranın dışında gezdirmeye başladım.

Restoranın dışarısı gri renkte boyanmıştı. Üzerinde kocaman neon sarı renginde olan ismi ara sıra yanıp sönüyordu. Gerçekten dışarıdan bakıldığında bile ne kadar güzel ve pahalı bir restoran olduğunu anlamak mümkündü. Gerçekten prestijli bir restorandı bu. Katherine ve ailesi oldukça zengin olmalı.

Katharine yanıma gelip, elimden tutarken, "Dış dizaynını beğendin mi?" diye sordu.

Gözlerimi bir süre birleşmiş olan ellerimizde gezdirerek, "Evet, çok güzel hazırlanmış. Kapalı renkler çok hoş duruyor." dedim.

Ellerimize kayan gözlerimi fark edip, gülümsedi ve elimi hafifçe sıkarak, "Babama ben söyledim bu şekilde dizayn etmesini. O yüzden benim eserim sayılır." dedi göğsünü şişirip.

Onun bu haline gülerken hafifçe koluna vurup, "Gerçekten böbürlenmeyi seviyorsun, değil mi?" dedim alayla.

O da hafifçe kıkırdayarak, "Yok canım, bunlar sadece gerçekler. Karın gerçekten mükemmel biri, kabul et bunu." dedi.

Ona gözlerimi devirsem de, gülerek sadece kafamı saklamakla yetmiştim. El ele içeri girdiğimizde bizi gören garsonlardan birisi gözlerini genişletip, şaşkınlıkla bize bakmaya başladı.

Ardından koşarak, "Мисс Кэтрин." dedi onun önünde durup.

/bayan Katharine/

Katherine onun bu haline gülerek, "Türkçe biliyorum Mehmet." dedi.

Adının Mehmet olduğunu öğrendiğim çocuk kafasını kaldırıp ona bakarken, "Türkçeniz çok gelişmiş efendim, lütfen beni takip edin, ağabeyiniz sizi bekliyor." dedi.

Katharine kafa salladığında Mehmet ilerlemeye başladı. Katharine ağabeyinin onu beklediğini duyduğunda gerilmişti. Elimi sıkmış ve avuç içi terlemeye başlamıştı.

İlerlemeye devam ederken kafamı ona çevirip, "Hâlâ mı gerginsin?" diye sordum.

Boşta olan elini yüzünde gezdirip, "Evet, dediğim gibi 3 sene sonra onu ilk kez görüşüm. Hem de böyle bir sebepten dolayı." dedi.

Gergin olması normaldi. Sonuçta ağabeyinin sevgilisi onu kız kardeşiyle aldatmıştı. Fakat Katharine'yi suçlamıyordum. Onun bundan haberi yoktu. Suçsuz yere ağabeyinden böyle bir tavır görmesini beğenmemiştim. Ve masada oturduğumuzda ona herhangi bir laf ederse, onunla kavga etmeye bile hazırdım.

Masaya yaklaştığımızda Katharine'den biraz daha uzun, fazla zayıf olmasa da, zayıf görünümlü, kahverengine yakın sarı saçlı, mavi gözlü bir çocuk gördüm. Yüzü tertemiz, bebek gibiydi. Aslında dikkatli bakmadığınızda pek benzemiyorlar dersiniz.

Bizi gördüğünde anında gülümseyerek ayağa kalktı. Katherine de elimi bırakıp, onun önünde durdu. İkisi de bir birine bakıyordu. Fakat Katharine soğuk ve düz bir ifadeyle bakarken Kevin parlak gülümsemeyle onun bir hareket etmesini bekliyordu.

Ortamdaki gerginlik benim ve Mehmet'in tarafından hissediliyordu kolayca. Fakat Kevin bunu görmezden geliyor gibiydi.

Katharine'den hareket gelmediğini gören Kevin, "Сестра, ağabeyine sarılmayacak mısın?" diye sordu kollarını iki yana açarak.

Katharine onun iki yana açtığı kollarına baktı bir süre. Öylece durdu. O sarılmasa bile, Kevin kollarını indirmemiş, onun sarılmasını beklemişti.

Katharine sonda pes ederek ona yavaşça sarıldı. Onlar sarılırken ben de kenarda durup ikisini izledim sadece. Sarılma en fazla on saniye sürmüştür. Zaten ayrılma sebepleri de Katharine'nin geri çekilmesi olmuştu.

Yabancı gelin | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin