"Siz ne saçmalıyorsunuz!!?" Diye gürledim karşımda oturan 3 yaşlı adama karşı. Annemin amcanlar gelsin konuşursunuz dediği konu meğersem borçları olan bir adamın oğlu ile evlendirilmemmiş. "Buna mecburuz Elva adama yüklü miktarda borcumuz var eğer kızınız oğlum ile evlenirse o parayı başlık parası olarak sayar borcunuzu silerim dedi " diyen 50 yaşlarının başında olan amcama ters ters bakmaya başladım. "Kendi kızını ver o zaman amca!" Diye bağırmaya devam ettim." Benim daha kızım 15 yaşında Elva saçmalama" dediğinde gerçekten çıldırmamak için kendimi zor tuturyordum. Kuzenlerin arasında en büyük bekar kız bendim en büyük dediğime bakmayın hala 18 olmama 2 ay var.
" Baba ben yapamam reşit bile değilim ben lütfen" dediğim sırada büyük amcamın sabrı taşmışçasına bana gürlemeye başladı." Yüklü miktarda borcumuz var diyoruz karşılaya bilsek sana yalvarır mıydık? Bizde zor durumdayız anlasana." Dediğinde ağlamam şiddetlendi." Bana mı sordunuz bu kadar borç yaparken hem baksanıza adam oğlunu evlendirmek için ne kadar parayı hiçe sayıyor kim bilir oğlu nasıl bir ruh hastası!" Diye bağırdığımda babamın gözleri dolu dolu bakıyordu. Kapıda beliren dört abim ile bir umut ışığı yandı gözlerimde belki bana arka çıkarlar diye düşündüm. Konuştuğumuzdan beri saçlarımı yolmaktan başımda saç kalmadı. Siyah saç tutamlarımı gözümden kulağımın arkasına alıp abilerime doğru yürüdüm." Abi duydunuz değil mi lütfen birşey söyleyin." Diye umutla onlara baktım taki en büyük abim Ali'nin" babamlar ne durumda görmüyor musun ne derlerse yap ve bağırmayı kes" diyene kadar. Şokla acılan gözlerimden bir damla daha yaş aktı hepsi Ali abime destek çıktılar. Ve ben bir kez daha yıkıldım. "Saçmalamayın bu kız daha 17 yaşında ne evliliği" diyen Kerim abime umutla baktım en küçük abim ve biz onunla her zaman arkadaş gibi olmuşuzdur. "Asıl saçmalayan sensin Kerim görmüyor musun koca adamlar ne kadar zor durumda" bu defa gözlerimi yavuz abime çevirdim.
Biz zaten onunla hiç abi kardeş olamadık. Beni şaşırtmadı. Amcamın sesi kesti tüm ortamı "Konu tartışmaya kapalıdır" Bu defa sinirden kahkaha atmaya başladım hadi ama bu kadar kolay mı?
Herkesin gözü bana dönerken ben sadece gülüyordum. Bu güne kadar hayatım hakkında verdikleri her karara sustum ama bu sefer değil.
"Herşeyim hakkında karar verebileceğinizi mi düşünüyorsunuz. Eğitim hayatımı yaktınız, bu yaşta sizin hizmetinizi etmek zorunda bıraktınız ama yeter artı-" sözümü kesen Ali abimden yediğim tokat oldu.
Zaten hep öyle oldu ne zaman susmasam o tokat susturdu beni. Gözümden yaşlar akarken öylece baktım yüzüne. Çünkü bu tokat sadece yüzüme değil,ruhuma atıldı. Asla unutmayacağım bir an daha psikolojime bir tokat daha. Tüm hayatım bir film şeriti gibi gözümün önünden geçerken daha ne olduğunu anlamadan ikinci tokatı atmak için kaldırdı elini abim. Ama bu sefer onu durduran bir el vardı. Babam, dolu dolu gözlerle yaklaştı bana dağ gibi her zaman dimdik duran babam bu gün yıkılmış gibiydi." Kızım lütfen biz yapamayız bu işin içinden çıkamayız" ve bir damla göz yaşı ile devam etti sözlerine"bu durumu kabullenmek kolay mı sanıyorsun ama mecburuz kızım mecburuz". Babamın o halinden sonra beynime bir şimşek yemişim gibi hissetim nefes alış verişlerim düzensizleşti."Bu duruma babamın hatrı için tamam diyorum" hepsinin yüzüne baka baka söylediğim sözlerimi"hepinizin burda açlıktan öleceğine bilsem dahi böyle bir durumu kabul etmezdim." Diye bitirdim.
Herkesin gözünde o umut ışığını gördüm dönüp abilerime baktım." Açtığınız ilk yara değil ama buna da eyvallah unutacak mıyım asla ama eyvallah." Dedim ve çıktım oda dan.
Mutfağa geçtim ve dolaptan bir su bardağı alıp içine musluk suyu doldurarak içtim." Bırak baba ya bu yaşa kadar büyüttük onu mecbur yapacak." Diyen abimin sözleri ile su boğazımda kaldı. Ne yani beni bu yaşıma borçları karşılığında satmak için mi büyüttüler.Kendimi direk banyoya attım üstümdeki pijamalardan kurtulup sıcak suyun altına bıraktım bedenimi. Şu vicudumdan akarken her zaman yaptığımı yaptım. Benim hakkımda her karar verdiklerinde yaptığımı suya bakarak yaşadığım herşeyin bu su ile beraber akıp gittiğini düşünerek kaldım o suyun altında.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama vicudumun iyice gevşediğini hissetim. Suyu kapattım bornozumu kollarımdan geçirerek giydim. Banyodan çıkarken kapının önündeki aynadan kendime baktım siyah saçlarımdan akan su yüzüme akarken gözlerimin ne kadar şiştiğini fark ettim. Adeta kan çanağına dönmüşlerdi. Yüzüme her zamanki zoraki gülüşümü yerleştirdim ve çıktım banyodan. Odama geçip bir pijama takımımı giydim. Uyumak için yatağıma geçecektim ki Berivanın yerinde olmadığını fark ettim. Normalde benden önce uyuyan kardeşim şu an yatakta yoktu. Merak ettiğim yatağıma geçmeden mutfağa doğru ilerledim annem oturmuş ağladıklarını görmek bekledigim en son şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVEN BANA
Teen Fictionhayatı elleri arasında kayarken sadece izleyebilen bir genç kız ve onun kayan hayatını elleriyle tutup ona tekrar sunan genç bir adamın hikayesi