28.BÖLÜM

40 9 30
                                    


İyi okumalar💜

Gözlerimi yavaşça açtığımda yataktaki boş tarafa baktım. Fatih yoktu. Hiçbirşey yapmadan boş yastığa baktım bir süre.

Daha sonra banyodan gelen takırtı sesleri ile Fatih'in evde olduğunu anladım. O an içime tarifi imkansız bir rahatlama geldi. Yataktan kalktım ve dolaba yöneldim. Kendime kıyafet seçmek için. Banyo kapısının sesi geldiğinde arkamı döndüm. Tabi ki çıplak Fatih görmeyi beklemiyordum.

Belinde siyah lacivert karışık bir havlu vardı. Gözlerim şokla açılınca hemen arkamı döndüm.

"Uyandığını bilmiyordum." Dedi sakin bir sesle. Bu adamdaki umursamazlık beni kahrediyor.

"Yeni uyandım." Dedim ona hiç bakmadan. Arkamdaki varlığını hissedince nefesimi tuttum resmen.

"Kıyafetlerimi almamıştım. Uyandığını bilmiyordum." Dedi ve hemen yan tarafıma geçip kendine lacivert bir gömlek ve pantolon çıkardı. Çok rahattı sanki çıplak olan bendim ya.

Tekrar banyoya görünce derin bir nefes. Resmen nefesimi tutmuştum. Biraz daha gitmeseydi ölecektim yaa.

Elime krem triko bir elbise aldım ve üstümü giyindim.  Fatih de banyodan cıktı ve çekmeceden bir saat çıkardı. Kravat takmamıştı ve gömleğinin ilk iki düğmesini açık bırakmıştı.

Bende makyaj masasının önüne geçtim. Güzel bir saat seçerek taktım. Zarif altın bir kolye, alyansımı ve baget bir tektaş taktım.
Saçlarımı hafif dalgalı şekilde yaptım ve evet sonunda hazırdım. Fatih aşağa inmek için kapıya doğru yürüdü. Arkasından topuklu botlarımla yavaş yavaş gittim.

Fatih masaya oturmadan kapıya doğru yürüdü. Sanırım kahvaltı yapmadan gidecekti.
"Kahvaltı yapmayacak mısın?" Diye sordum.

"Hayır şirkette atıştırırım." Dedi. Sıkıntılı bir nefes verdim ve başımı salladım.

Birşey demeden gitti. Bende masaya geçip oturdum. Elçin uykulu gözlerle elindeki dosyaya bakıyordu. Sadece çayından bir yudum alarak dosyayı incelemeye devam etti.

Bir süre sonra o da şirkete gitmek için ayaklandı.

Bende odama geçtim. Berivanı arayıp biraz konuşmak istiyordum. Bu gün teyzem geelcekti. Aklıma son anda gelen şeyle aramaktan vazgeçtim. Oflayarak yatağa doğru gidip oturdum.

Masanın üzerindeki dosyaları öylece bakıp durdum. Daha sonra aklıma gelen fikirle gülümsedim. Neden şirkete girmiyordum ki?

Hemen ayaklanıp kabanımı dolaptan aldım çantamı da koluma takarak aşağa indim.
Gülcan annenin yanına giderek ona haber verdim.

Kapıda duran Hakan abinin yanına gittim ve şirkete gitmek istediğimi söyledim.

Biraz uzun süren yolculuktan sonra sonra kocaman bir şirketin önünde durduk. Kapısında kocaman harflerle 'KARA' şirketi yazıyordu. Hakan abiye teşekkür edip indim arabadan beklememesi konusunda da uyardım çünkü ben Fatihle dönmek istiyordum.

Arabadan inerek çantamı koluma taktım hafif dalgalı saçlarımı geriye doğru atarak şirkete doğru adımladım. İçeri girdiğimde her tarafta ellerinde dosyalarla gezen insanlar vardı.

Karşıda 'Danışman' yazan masaya doğru gittim.
Fatihin odasını soracaktım.

"Aa Elva?" Arkamdan gelen sesle hızla o yöne döndüm. Merve şirketin avukatı.

Yapmacık şekilde gülümsedim. Ben neden bu kızı sevemiyordum.
"Ne işin var burda?" Diye sordu hesap sorar gibi.

"Bir işim yok Fatihi görmeye geldim." Dedim. Tek kaşımı kaldırarak hesap veriyordum resmen.

GÜVEN BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin