6.BÖLÜM

34 9 2
                                    


İyi okumalar💜

Odama geçip kapıyı sertçe kapattım. İcerdekilerden kınayan sesler yükselse de pek umursamadım.
Yarın geleceklermiş gelsinler banane sanki, gelin olmam dışında bir sorunum yoktu. Karnım zil çalıyordu resmen ya sabah yediğim bir kaç lokmadan beri ağzıma tek birşey girmedi.

Odadan çıkıp mutfağa doğru yürüdüm annem yaprak sarma yapmış. En sevdiğim yemek direk bir tabağı doldurup yemeye başladım. Bir anda mutfak kapısında  kuzenim beliriverdi. 15 yaşındaki kuzenim ben otururken yanıma geldi ve oturdu.
Bir süre konuşmadan yüzüme baktı.
"Afiyet olsun." Dediğinde sadece başımı sallamakla yetindim.

"Hiç iyi görünmüyorsun bu kadar mı istemiyorsun evliliği?" Allahım bana sabır ver sabır. Yüzüne bir süre baktım yaşına rağmen olgun duran yüz hatları hafif sarı sacları dolgun dudakları ile çok güzel bir yüzü vardı kesinlikle amcama benzemiyordu.

"İstemiyorum sedef istemiyorum." Dedim net bir ses ile.

"Neden kabul ettin peki?" Sedef benim en yakın kuzenimdi o yüzden babasının söylediği sözleri onunla konuşurken unutmuş gibi yapmak istiyorum.

"Mecburum Sedef babamların zor durumda olduğunu biliyorsun ben kabul etmezdim onlsr zorla ettirdiler." Gözleri dolu dolu baktı yüzüme
Sandalyeden kalkıp sımsıkı sarıldı bana bu hareketini bekliyordum o yüzden pek şaşırmadım. Ama biraz daha belimi sıkarsa kırılabilirdim. "Sedef yeter nefes alamıyorum."
Dediğimde çekildi ve yüzüme baktı. Bunlar neden ölecek mişim gibi bakıyorlar anlamıyorum.

"Adamı gördün mü nasıl bir tip falan seri katillere benziyor mu?" Sorduğu soru ile kahkaha atmaya başladım tek böyle düşünen ben değilmişim.

"Görmedim tek bildiğim 29 yaşında bir iş kolik olduğu." Gözleri şok ile açıldı.
"Ne 29 yaşında mı Elva senden kaç yaş büyük?"

Matematiği mi yok yoksa şok olduğu için mi sordu bilmiyorum ama aramızda 11 yaş var.
2 ay sonra 18 oluyorum adam o da 29 olduğuna göre arada 11 yaş var.

Cevap vermek yerine sadece omuz silktim ve önümdeki sarmaya odaklanmak istedim.
Sedef bir süre daha yanımda sesizce oturup kaldı annesi çağırınca eve gitmek için ayaklandı.

"Hadi Elva kızım hayırlı gecelerin olsun." Amcamın sesi kulaklarımda bir uğultudan farksızdı benim için.

Başımı salladım ve oturma odası geçtim evde annem,babam ve berivandan başka kimse kalmadı abimler evliydi onlarda pek uğramazdı buraya zaten eşlerini bayramdan bayrama görürdük. Fazlasına gerek yoktu bence hepsi birbirini kıskanan saçma sapan tiplerdi.
Televizyonda yabancı bir film vardı. Ses olsun diye açılmış televizyona baktım boş boş film izlemeye bayılırdım hatta çoğu yabancı filmi de izlemiştim. Bunu da izlediğim için pek sarmadı beni.

"Elva kalk biz çay koy dünden beri yerinden kalktığın yok" Annemin sözleri ile sadece gözlerimi devirdim ve ayağa kalktım. Asla böyle bir konu için muhattap olmazdım kimse ile
mutfağa doğru gidip hızla bir tepsi çıkarıp çay bardaklarını hazırladım evimiz çok lüks değildi zaten 3+1ufak bir evdi. Çay hazır olana kadar mutfağıma baktım uzun uzun son kez bakıyor gibi hissediyordum.

Çay hazır olunca aldım ve içeri girdiğimde yine fısır fısır konuşan anne ve babamı gördüm. Yanlarında Berivanın olması sorun değildi ama ben odaya girince sustular. Berivandan öğrenirim sorun yok diye düşünerek çayları doldurup servis ettim.

O kadar boş muhabet ediyorlar ki gerçekten başım ağrıdı. İçime derin bir nefes alırken babamla göz göze geldik.
Her zaman ortama babam ile şakalaşıp gülen ben şimdi gözlerine bakmak bile kalbimi parçalamaya yetiyordu.

Odama gitmek için ayaklandığım sırada "Nereye kızım?" Babamın sorduğu soruya
"Kaçmıyorum korkmayın odama geçicem,iyi geceler." Dedim ve arkama bile bakmadan çıktım oda dan yarın gelecekler bu düşünce beni yeterince strese sokuyordu zaten.
Odanın kapısını kapattığım gibi arkamdan hızla tekrar açıldı içeri annem ve Berivan içeri girdiler.

"Ne bu saygısız tavırlar baban o senin!?" Annemin yüksek sesi ile yüzümü buruşturdum.
Aksini iddia etmedim zaten.

"Azar işitecek durumda değilim. Yarın devam edersin." Annemin söylediklerimle daha çok sinirlendiğini hissetim. Gerçi ben ne zaman konuşacam annem sinir olurdu .Ne derdi hah sesine tahammülüm yok.

"Elva her ne olursa olsun ben senin annenim sana ve saygısızlıklarına tahammülüm yok.!"
Aynen yok annemsin doğru tamam.
"Pesimden gelip bağıran sensin anne." Dedim onun aksine kısık sesle.

"Buraya seni uyarmaya geldim yarında böyle saçma sapan konuşup davranırsan senin dilini koparırım dudun değil mi?" Her ne kadar duymadım demek istesemde tekrar bir bağırtı duymak istemedigim için başımı onaylar anlamda salladım ve arkamı dönüp çıktım odadan.

Tuvallete koştum hızla zaten hayatım odam ve tuvallet arasında geçiyordu.
Bu güne kadar hiç bir zaman yaşıtım kızlar gibi davranamadım izin  vermediler bana dışarı çıkmam mesela AVMye gitmem. Bir cafe de arkadaşlarımla oturamam, gerçi arkadaşım yok ona izin vermezler.

Ama bu defa çok daha farklı evlilik tanımadığım biri ile kaldırabilecek miyim? Yapamam eminim.
Zaten bu günün geleceğini biliyordum ama bu kadar erken beklemiyordum günü geldiğinde benim değil de onların seçeceği kişi ile evleneceğimi bana her fırsata anlatırlardı.
Babam ise 'kızımı kimselere veremem.' Diyip öperdi saçlarımdan hepsi yalanmış hepsi.
Bu sözlerin hükmü bir adama borçlanana kadarmış.

Çok düşünmekten başım ağrımaya başladı.
Bu defa sorunumdan kaçmak için uykum dahi gelmiyordu. Tuvalleten çıkıp elimi yüzümü yıkadım elimi musluğun altında birleştirip kana kana su içtim aynadan son kez yüzüme bakıp içeriye doğru yürüdüm ıslak ağzımı kollarıma silerek yatağa girdim. Yarına kadar neler olurdu bilmiyorum ama umarım Fatih beni beğenmezdi ve çekip giderdi.

GÜVEN BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin