İyi okumalar💜Yavaş yavaş ayılmaya başlıyordum. Gözlerimi hafifçe aralarken gördüğüm yüz beni şaşırtmıştı. Koltukta oturmuş başımı Fatihin omzuna yaslamıştım. Dün gece aklıma yavaş yavaş geldiğinde kaşlarımı çattım.
Korktuğum için gelip yanıma oturmuştu. Ve ben ağlamaktan yorgun düşüp uyumuştum ama başımı omuzuna yasladığımı çok net hatırlamıyordum. Kısa bir süre sadece yüzünü izledim. Her zaman çattığı kaşlarını rahat bırakmıştı. Uzun kirpikleri hafif kirli sakalı ve dolgun dudakları ile çok yakışıklıydı.
Başımı hafifçe kaldırdım. Dün geceden beri bu haldeydim. Boynum ağrımıştı,ama evlendiğim günden beri ilk defa bu kadar huzurlu uyudum.
Koltuktan kalkarken Fatihte yavaşça kıpırdadı.
Ellerini direk boynuna attığında onunda boynunda ağrı olduğunu anladım."Günaydın." Kısık sesle konuşup boynumu döndürdüm.
"Günaydın. Şu koca yatak varken bizi şu kadarcık koltuğa yatırdın ya ben sana ne diyim." Sesi hafif kızgındı. Haklı boynu tutulmuştu kesin.
"Özür dilerim."
Ayağa kalkıp boynunu çıtlattı ve banyoya girdi.
Bende hemen koltuğun üstünü topladım. Bu şekilde görünmesi iyi olmazdı.Acaba Gülcan anneler bu evliliğin gerçek olmadığını biliyor mu,Elçin anlamıştı zaten ki Fatih'te anlatmıştır mutlaka.
Umarım bana bu konu hakkında soru sormazlardı çünkü yalan söylemekten çok yorulmuştum.
Fatih çıktıktan sonra bende banyoya girdim ve üstümü giyindim. Mavi kot pantolon mavi bir gömlek ve saçlarımı da açık bırakmıştım.
Fatih odada kol saatini takarken yine siyahlar içindeydi. Sürekli siyah giyiyordu yakışıyordu ve o da farkındaydı.
Hiç konuşmadan kapıya gidince arkasından gittim bende. Sanırım bu gün geç kalmıştık. Ama Fatih hiç acele etmeden davranıyordu. Normal de şu an şirkette olmalıydı.
Kahvaltı masasında Gülcan anne ve Levent baba gülerek konuşurken Elçin hala ayılamamış gibiydi.
"Günaydın." Gülümseyerek konuştum ve sandalyemi çekip oturdum. Acıkmıştım.
"Günaydın kızım. Dün doğum günündü ben sonradan öğrendim. Geçmiş doğum günün kutlu olsun. Merak etme hediyemle telafi edicem." Levent baba uzunca konuşunca gülümsedim. Keşke oğlunda senin kadar kibar olsaydı.
"Estağfurullah olur mu öyle şey düşünmeniz yeterli." Dedim ve Elçin'e döndüm ama boynumun ağrısı ile yüzümü buruşturdum.
Fatihte sürekli ellerini boynuna atarak ovmaya çalışıyordu.
"Ne oldu size?" Elçinin sorusu ile gözlerimi tabağımdan çekip Fatih'e çevirdim.
"Boynumuz tutuldu Elçin." Sesi kısıktı.
"Niye ki?" Elçin anlamayarak sordu tekrar.
"Seni taşıdım ondandır. Ne dersin?" Fatih konuyu değiştirmek için dün geceye atıfta bulundu.
"Abartma abi. Hem ben zayıfladım ağır değilim. Ve sen beni taşıdın Elva'ya ne oldu?" Şu an ikisi çocuk gibiydi. Atışıp duruyorlardı.
"Elçin kızım sorup durma ayıp." Gülcan annenin dediği ile yerin dibine girmek istedim. Çok yanlış anlaşıldı şu an çok yanlış. Fatih birşey söyler diye bekledim ama cevap bile vermedi.
Herkes sakin sakin yemeğini yerken ben hala utanıyordum.
Elçin ve Fatih şirkete gitmek için ayaklandı. Ben hala oturmuş çay içiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVEN BANA
Teen Fictionhayatı elleri arasında kayarken sadece izleyebilen bir genç kız ve onun kayan hayatını elleriyle tutup ona tekrar sunan genç bir adamın hikayesi