Selamünaleykümmm ben geldiiim. Hoşgeldim hoş wswnsbskkw sizde hoşgeldiniz güzellerim💗
Ben yine size kıyamadım ya🥺 Benim şu size zaafımı halledebilir miyiz hemen wjsbwkdbsjnw
18 bin olmuşuuuuuuz🥹 Bu kadar kısa sürede beklemediğim birşeydi. Okuyan yorum yapan ve oy veren herkese teşekkür ederim, iyi ki varsınız❤️🩹
Bölüm Şarkısı:İkiye On Kala-Bütün İstanbul Biliyo
○●○●○●○●○●○●○
3 gündür yaptığım gibi yine markete gidip bir browni aldım. Tam 3 gün geçmişti ameliyatın üstünden. Doktor inanılmaz bir şekilde mücadele ettiğini söylemiş fakat gözetim altında tutulması gerektiğini eklemişti. Kerem ise henüz uyanmamıştı. Bu bizi korkutsa da daha kötüsü olmadığı için şükrediyorduk.
Elimdeki browni ile hastahane kapısından içeri girdiğimde artık aşina olduğum odanın kapısına kadar ilerlemiştim. Kapının önündeki sayı ile adımlarımı durdurdum. Oda 307.
Doktor görüşmelerin onun için iyi olacağını çünkü beyni uyku halinde bile olsa dediklerimizi hissedeceği ve onun üzerinde olumlu etki yapacağını söylemişti. Bu yüzden her gün gelip konuşuyordum. Belki hatırlamayacak ama hissedecekti.
Kapının demirinden ittirip içeri girdiğimde yatakta yatan beden ile burnum inceden sızlamaya başlamıştı. Yatağın yanındaki koltuğa otururken elbisemi düzeltmiş ve komidinin üstüne browniyi bırakmıştım.
Gözlerim yataktaki bedene kaydığında boğazımda küçük bir düğüm oluşsa bile ses tonumu sabit ve sakin çıkarmaya çalışarak konuşmaya başladım.
"Şimdi diyeceksin, yine mi sen? Bende diyeceğim, beğenemedin mi?" Kıkırdamamı durdurup konuşmaya devam ettim. "Browni getirdim. Sana söylediğim gibi bundan sonra sen uyanana kadar her gün bir browni getireceğim. Bana iyi geliyor belki sana da iyi gelir. Ama uyandığımda burada olmadığın her gün için bana borçlusun komutan."
Derin bir nefes alıp dışarıya doğru baktım. Nazlı teyze perdeleri açtığı için gün ışığı odaya vuruyordu. Kerem'in üstüne hemde. "Nazlı teyze giderken açık unutmuş olsa gerek. Kapatırdım ama biraz güneşin tadını çıkar. Papatya nerede acaba? Son iki gündür arada durmadan bir yerlere gidiyor sanırım." Aklıma Papatya geldiğinde gülümsedim.
"Sen uyandıktan sonra seni öldürme planları var. İlk sebebi anonim olduğunu nasıl bilmez olduğuymuş. İkincisi ise onu korkutmuş olmanmış. Engellemek isterdim ama ucu her an bana da dokunabilir özür dilerim." Kıkırdayarak komidinin üstündeki çiçekleri elime aldım.
"Berçem davasından fırsat buldukça çiçek istiyor hastahaneye. En son burası çiçek bahçesi olacak diye korkuyorum." Gülümseyerek çiçekleri koklayıp yerine geri kattım.
"Ha birde Demir ve diğer çocuğu merak etme. Senden daha iyiler. En çok yarayı sen almışsın. Onlar da bu hastahanede. Adını unuttuğum o çocuk buraya gelmek için ısrar etti ama ayağına basmaması gerektiği için doktor red etti. Komik biri gibi aslında ama geçen gün Mercan'ı o kadar sinirlendirdi ki, o adamların yapamadığını az kalsın Mercan yapıyordu." Kerem'e baktığımda göz kapakları zayıf bir şekilde kapalı ve tüm vücudu sanki emanetmiş gibi yatakta duruyordu. Kumral saçlarını örten bant onu çirkinleştirmemişti bile.
"Sonra Mercan'ı uzaklaştırdık felan ve Berçem geldi. Mercan'a "Naber ikiz çakması yarması? Mükişimbel kardeşin sana borç getirdi ödesene." diye gelince Mercan çocuğun sinirini Berçem'den çıkaracaktı bir an." Aklıma gelen sahne ile gülünce kafamı iki yana sallamıştım. Berçem dava için herkese hava atarak bir ton masraf yapmıştı ve en sonunda staj parası bitse de masraf bitmemişti. Tabii Mercan Berçem'i bitirme niyetindeydi o ara, orası ayrı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbime Hoş Geldin (Texting)
Dla nastolatków0536****: "Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek." 0536****: Anlamı ise: "Bilmem gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki ...