Bölüm şarkısı: Tuğçe Tayfur-Bu Nasıl Sevda
Yazar'ın anlatımıyla:
Türk demek kan demekti. Yeri geldiğinde damarlarındaki tüm kanı akıtacak yiğitler demekti. Yeri geldiğinde binlerce soysuzun kanını akıtacak yiğitler demekti.
Bu bir gururdu. Bu gururun en büyük kanıtı da kendi hayatını hiçe sayan Türk askeriydi. Hepsinin bir ismi, bir hayatı vardı. Onlar isimlerini bile terk ederek giderlerdi çatışmaya.
Yeri geldiğinde tanınmamayı göze alarak künyelerini bırakırlardı göreve gitmeden. Yeri geldiğinde şehit olan cesetleri bu künye ile teşhis edilirdi. Onlar isimlerini terk etmeyi bile göze alan aslanlardı.
Türklerdi onlar. Damarlarında bu asil kan akardı. Bu yüzden hırçınlardı. Asker olmak onlar için para getirecek bir iş değil hayatlarını adayacak bir vatani görevdi.
Anneleri onları uğurlarken onlar şehit olacakmış gibi çıkarlardı o kapıdan. Babaları sırtlarını sıvazlarken bir daha dokunamayacak gibi veda ederlerdi. Eşlerinin alnını öperken şehit olursam bu kokuyu unutmayayım diyerek derin derin nefes alırlardı. Çocuklarına sarılırken bir daha sarılamayacak kadar sıkı sarılırlardı.
Onlar o kapılardan her şeylerini geride bırakıp çıkarlardı. O kapıdan çıktıktan sonra kimsesizlerdi. İsimleri yoktu, hayatları yoktu. Sadece Türk askeriydi hepsi.
"Yemin ediyorum biraz daha beklersek muhtemelen sıkıntıdan öleceğim." Çimenlerin arasında duran Alp kulaklıktan tim ile konuşurken yarım saattir aynı yerde durmanın verdiği can sıkıntısı vardı üzerinde.
Ferit'i ziyaret etmelerinin üstüne birkaç gün içinde tekrar bir görev çıkmıştı ve Gece timi hızla dağlardaki yerini almıştı.
"Biraz daha konuşursan ben seni öldüreceğim Karslı." Kerem dürbünle karargaha bakınırken bir yandan da Alp'e cevap verdiğinde Alp gerilmişti. "Komutanım ellerim kaşınıyor ama ben ne yapayım? Şerefsiz avlamak istiyor ellerimin canı."
Kerem ses çıkarmayacak şekilde gülümsediğinde bu sefer Demir atıldı söze. "Bir kez de şaşırt be Karslı." Cihangir'in gülme sesi kulaklığa geldiğinde bu sefer Cihangir konuştu. "Komutanım iddiaya girdik, kim kaç kişiyi indirecek diye. Karslı 30 tane indiririm dedi, ben indiremezsin dedim. Ondan bu hevesi."
"Komutanım ben bile 30 tane indiririm." Savaş konuşunca bu sefer Cihangir tekrar güldü. "Ben dururken size adam mı kalır lan Korkmaz?"
"Aşk böceğine bak. Sen gidip kitaplarını okusana." Demir'in lafıyla Cihangir bozulmadan güldü. "Öyle demeyin be komutanım. Kitaplar hakkında konuşurken gözlerinin içi gülüyor resmen. Kitap karakterlerini kıskanıyordum en son. Hatta bir kaç replik bile ezberledim."
Tüm tim Cihangir'in bu hâline gülerken Kerem tekrar söze girdi. "Ee evlilik ne zaman bakalım? Sansar ile çifte düğün yapın bari." Cihangir'in sesli bir iç çekişi duyulduğunda herkes onun bu hâline gülmüştü.
"Komutanım siz değil miydiniz 'Seven adam sevdiğini gösterir de söyler de' diyen?" Tarhan'ın konuşması ile Cihangir elindeki silahı göğsünde tutarak yan tarafında duran bir ağacın arkasına geçmişti bu sefer de.
"O da yakındır Kısrak." Cihangir, verdiği cevap ile kulaklıktan timin 'ooo' seslerini işittiğinde gülümsemişti.
Aklına nöbete bırakırken 'Gurur ve Önyargı' kitabına aşık olduğunu anlatan Duru'su geldi. Sırf o seviyor diye bir günde alıp bitirmişti kitabı. Daha sonrasında telefonda mesajlaşırken onunla kitap hakkında konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbime Hoş Geldin (Texting)
Genç Kurgu0536****: "Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek." 0536****: Anlamı ise: "Bilmem gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki ...