3.6

9.3K 623 223
                                    

Selamunaleykümm çiçeklerim🌸

Oy tuşuna yanlışlıkla eliniz basarsa felan kabulüm jdbdjwbxmjs

Balayı kısımları sahne sahne olacak arkadaşlar o yüzden her sahne kısa bir film şeridi gibi olacak.

Bölümde geçen şarkıları yazıyorum bu seferrrr.

Bölüm şarkısı: Jovanotti-Bella, Elvis Presley-Can't Help Falling in Love

○●○●○●○●○●○●○●○

"Kerem." Fısıldarken huysuz huysuz mırıldanması çok hoşuma gitmişti. Elimi burnuna götürdüğümde burnunun kıvrımı üzerinde elimi gezdiriyordum. Bu adamın burnu benim burnumdan daha güzel yanlız hile var...

"Kerem uyan ya." Dirseklerimi yastığa yaslamış Kerem'in kalkmasını bekliyordum ama Kerem inatla kalkmıyordu. Elim saçlarına çıkınca saçları ile oynamaya başladım. Uzayan saçları çok güzeldi ve oynamak aşırı keyifliydi.

Uçaktan indiğimizde bavulları çoktan Kerem'in hallettiğini görmüştüm ve bu otele rezarvasyon yapmıştı. Otel odasıydı sözde ama aşırı güzeldi.

"Kerem uyanmayacak mısın?" Mahmurca mırıldandığında en azından o uyanana kadar banyo ederim diye düşünerek direklerimi kaldırdım. Tam doğrulup yataktan inecektim ki kolumda hissettiğim el beni kendine doğru çekmişti.

Gülerken "Hani uyuyordun sen?" diye sordum. Beni iyice kendine çekip çenesini saçlarıma yasnadığında küçük bir bebeği sarmalar gibi sarmıştı. Bir kolu boynumun altında diğeriyse belimdeydi.

"Uyuyorum ve uyumaya devam etmek istiyorum." Beni daha sıkı sardığında gülümsemiştim. "Ya Kerem, uyumaya mı geldik?" Huysuzca tekrar mırıldanıp "Ben seninle sonsuza kadar uyumak istiyorum yanlız." demişti.

Saçlarıma buse kondurup gözleri kapalıyken kokumu içine çekiyordu. "Şu kokuya ölebilirim cidden." Dün gece saçlarımı gördüğünde bir süre kendine gelememişti. Hatta ciddi ciddi "Bu senin saçın mı şimdi ceylanım?" diye sormuştu.

Bir süre kendine gelmesi zor olmuştu ve kendine gelir gelmez "Güzelim, sen nasıl bu kadar güzelsin?" diye fısıldamış ve saçlarımı öpüp durmuştu. Hatta gece ben uykuya dalana kadar saçlarımla oynamıştı...

"Ya Kerem?" Ben sitem ederken gülüyordu. "Efendim ceylanım." şimdi böyle diyince aşırı utandım ama çaktırmamam lazım...

"Duş alalım mı?" Ben masum masum konuşurken gözlerini aralayıp bana doğru bakmıştı. Ben kafamı kaldırıp yukarı doğru bakarken "Birlikte mi?" diye sordu. Kızarmamam gereken yerdeyiz. Nolur yanağıma kan pompalamayı bırakır mısın kalbim?

"Bilmem." Ben çocuk gibi konuşunca gülüp anlımı öptü. "Çok güzel kaçma taktikleri bunlar." Gülüp "İşe yaradı mı peki komutanım?" dediğimde "Emir büyük yerden geldi. Yapacak bir şey yok." diyerek kollarını çözdü. Gözleri tekrar kapanırken elimle onu dürtüyordum.

"Hadi abdest almamız lazım Kerem." Gözlerini tekrar açıp bana baktığında yeşilleri huzurla bakıyordu. "Alalım güzelim."

Benimle birlikte doğrulduğunda elleri saçlarıma gitmişti ve yavaşça parmakları tutamlarımın arasında geziyordu. "Muazzam bir detaysın, kadın." diye fısıldayınca yanaklarımın kızardığını görmeme gerek bile yoktu, hissediyordum.

"Kitap okurum, çay demlerim, şiir yazarım sana. Bir de, her sabah şükrederim, sonra gözlerine bakarak: Çok şükür bugünde gördüm seni, bugünde güzel geçecek demek ki derim..."

Tenime doğru fısıldadığında utandığım için başımı boynuna gömmüştüm. "Ya Kerem." diye mırıldanırken boyun girintisine girmeye çalışıyordum. Çok utandım ama ya.

Kalbime Hoş Geldin (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin