"Burada ne yapıyorsun?" Hala nefeslerini düzene sokmamışken Felix oturduğu yerden kalkarak sordu.
"Odaya geri dönmek için uyandım ama sen çoktan gitmiştin. Burada olacağını düşünmüştüm o yüzden.." Hyunjin omuz silkti. Elleri ceplerindeyken odanın ortasına, Felix'e doğru ilerlemeye başladı.
"Yatağına geri dönmeliydin..." dedi Felix endişeli bir şekilde kaşlarını çatarak.
Hyunjin'i gördüğüne sevinmişti, aslında belli etmese de tüm vücudu ona sarılmak, ona dokunmak, sadece ona yakın olmak için can çekişiyordu. Ne kadar istekli, ne kadar çaresiz olduğunu göstermek istemiyordu, mesafelerinin onu ne kadar etkilediğini göstermek istemiyordu. Çünkü tepkisinin orantısız olduğunu biliyordu. Birbirlerine temas etmeden sadece bir hafta geçirmişlerdi. Hiç iletişime geçmemiş de sayılmazlardı. Ama Felix bağımlıydı, ona çoktan bağlanmıştı. O bunu biliyordu. Hyunjin'in de bunu bilmesini istemiyordu. Çünkü bu, bu gibi durumlarda insanları çok kolay korkutup kaçırabilecek türden bir şeydi. Ve elbette Hyunjin için de endişeleniyordu. Çocuk neredeyse hiç uyumamıştı ve bütün gece çalışmıştı. Onu gördüğüne ne kadar sevinse de Hyunjin gerçekten yatağına dönmeliydi.
"Ben istemedim." Hyunjin hafifçe somurtarak karşılık verdi, hâlâ ona doğru yürüyordu.
"Neden?" Felix tek kaşını kaldırdı.
"Çünkü seni görmek istedim." Dedi Hyunjin. Felix'ten sadece birkaç santimetre uzakta durmuş ona bakıyordu. Felix'in parmaklarını yakalamak için elini uzattı. "Son zamanlarda sensiz pek iyi uyuyamadım..." Başını eğerek biraz daha somurttuğunda Felix'in kalbi anında eridi.
"Biliyorum.." Felix içini çekti, parmaklarını birbirine geçirip ayaklarına baktı. "Ben de.." diye itiraf etti.
Hyunjin ileri bir adım daha attı, ayakları Felix'in açısına girdi. Parmakları Felix'in çenesinin altından tutarak yüzünü yukarı doğru kaldırdı. Küçük çocuğu, başını kaldırıp onun güzel ama yorgun yüzüne bakmaya zorladı.
"Beni özledin mi?" diye sordu.
Sesi alaycıydı ama Felix gözlerinde bir çeşit çaresizlik okuyabiliyordu. Felix'in onu gerçekten özlemiş olmasını umuyordu. Sanki Hyunjin cevaptan korkmuş gibiydi. Bu yüzden Felix anladı ki Hyunjin'i özleyen tek kişi o değildi, onu kucaklayamadığı, öpemediği ya da sadece onunla yatakta saatler geçiremediği için günlük hayatında boşluk hisseden tek kişi o değildi. Hyunjin de bunu hissediyordu. İşte bu yüzden, uykusuz olmasına rağmen Felix'in artık evde olmadığını fark ettiğinde yatağına dönmek yerine nefesi burada almıştı. Bu Felix'e ihtiyaç duyduğu güveni sağladı. Elini kaldırdı, Hyunjin'in yüzünden gelen dağınık saçlarını geriye doğru ittiğinde Hyunjin bu dokunuşla sadece bir saniyeliğine gözlerini kapattı.
"Elbette özledim.." Felix sakin bir nefes nefes aldı. Eli Hyunjin'in saçından aşağı kayarak omzunu okşadı, diğer eli Hyunjin'in eline uzanmıştı. "Yorgun görünüyorsun, otur." Dedi nazikçe onu bir saniye önce oturduğu sandalyeye götürken. Şimdi Hyunjin'in arkasında olacak şekilde kendini döndürdü ve onu bir bakışla oturmaya zorladı.
Hyunjin ona uydu ve oturdu ama içgüdüsel olarak Felix'in ellerini çekerek onu yakına getirdi. Felix, Hyunjin'in açık bacaklarının arasında duruyordu. Hyunjin'in bir eli Felix'in ödünç aldığı gömleğin kenarıyla oynamak için kendi elini bırakmıştı. Yukarı bakarken dudaklarının kenarında küçük bir gülümseme vardı, başını yana eğmişti.
"Bu benim, değil mi..?" dedi şakacı bir tavırla, kumaşı yavaşça çekiştirerek.
Felix kendine baktı. Sonunda gömleğinin düğmelerinin yarısının zaten açık olduğunu, teninin gereğinden fazla ortaya çıktığını fark etti. Başka zaman olsa utanır ve kendini gizlemeye çalışırdı. Fakat şimdi değil. Bütün sabah boyunca dans etmenin adrenalininden mi, Hyunjin'in onu özlediğini bilmenin ona verdiği güvenden mi, yoksa sadece ilgiye aç olduğu için daha cesur olmak istemesinden mi kaynaklandığını bilmiyordu. Ama kesin olan bir şey vardı ki, şu anda aklında olan şey kendini gizlemek değildi, aksine Hyunjin'in her zaman onunla uğraştığı gibi Hyunjin'le uğraşmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In Need Of Sunshine | Hyunlix
Genç KurguOkulu bıraktıktan ve ailesi tarafından evinden kovulduktan sonra Felix, eski arkadaşı Chan'a ulaşmak dışında ne yapacağını bilemez. Birdenbire Chan'ın kapısında beliren Felix sadece çocukluk arkadaşıyla değil altı oda arkadaşı ve grup üyeleriyle tan...