Bᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ 𝟹𝟸

186 24 13
                                    


●●●

Taç merasimini bitirdikten ertesi gün sonra Maridun düğün hazırlıklarına başlamıştı. Şemharuş padişah düğünü ertelemek istemediği için mecbur Maridun da düğünü yapıyordu.

Bütün organizasyon bir kaç saat içinde tamamlandı. Düğün Keskinkaya isimli büyük bir şatosda gerçekleşecekti. Maridun şanına yakışır şekilde giyinip, kendi düğününe sanki ölüme kendi ayaklarıyla gididiyormuş gibi ilerledi.

Şatoda toplanmış olan cinni misafirler davullarla zurnalarla eğlenip düğünün tadını çıkarıyorlardı. Maridun da baş koşede kayadan yapılmış tahta oturup sıkılmış yüz ifadesiyle onları izliyorlardı.

Sonra Şemharuş ve gelinlikte olan kızı geldi. O gelince herkes durup onlara yolverdi ve meraklı gözlerle yerlerini alıp nikahın kıyılmasını beklediler.

Lietli Maridun'un yanındaki tahta oturup müstakbel kocası Maridun'a hayranlıkla baktı. Maridun bu gün her zaman kinden daha yakışıklı ve göz alıcı görünüyordu.

Maridun da Lietlinin bakışlarını üstünde hissetse bile dönüp ona bakmadı. Evet belki Lietli cinler aileminde de dünyada da en güzel dişiydi ama Maridun için dünyasının tek güzeli sevdiği kadın Hazal'dı.

Cinnilerin içinden nikah kıymakla görevli olan ifrit çıkıp Maridun la Lietli'nin birlikteliği için ritualleri başlattı. Sonra ikisininde elini kesip birleştirdi. Ardından ilk kıza:

- Kocan olarak kimi kabul ediyorsun?

Lietli yine Maridun'a bakarak:

- Maridun Vesnan Afarid'i

- Onunla birlikteliğe razı mısın?

- Evet.

- Razı mısın?

- Evet.

- Razı mısın?

- Evet.

Sonra dönüp Maridun'a aynı şeyi sordu:

- Karın olarak, kimi kabul ediyorsun?

Bu ritualde Maridun'un  Lietliy'e dönüp bakması gerekti ama o başını kaldırınca kalabalık içinde ilk Hazal'ı gördü. Başında tacıyla öyle bir öfkeyle durup bakıyordu ki, Maridun istemsizce:

- Hazal?

Nikahı kıyan ifrit:

- Ne? Gelinin ismi Hazal mı?

Hazal salonun ucundan ağır adımlarla ilerleyerek onlara doğru geldi.

Şemharuş padişah Hazal'ı tanıyınca hemen yardımcılarına onu saraydan çıkarmalarını emretti ama yardımcılar Hazal'a yaklaşamadılar bile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şemharuş padişah Hazal'ı tanıyınca hemen yardımcılarına onu saraydan çıkarmalarını emretti ama yardımcılar Hazal'a yaklaşamadılar bile. Anından oldudukları yerde boyunları kırılıp yakılarak külleri havaya savruldu. Ardından Hazal dönüp Şemharuş padişaha baktı ve tek bakışıyla onu sanki içinde patlayıcı bomba varmış gibi dersini kemiğinden ayırarak tüm organlarını patlattı. Telef edilen padişahın kanıyla birlikte parçalanmış vücut parçaları her yere dağıldı.

𓆩𝙰𝚜̧𝚔-ı𓆪 𝙻𝚊𝚗𝚎𝚝 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin