Bᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ 𝟾

594 58 17
                                    

Şaşkın şaşkın:

- Yasin?

Yasin bir şey demeden yaklaşıp beni kontrol etti:

- İyi misin bir tanem? Bu herif sana zarar vermedi değil mi?

- Hayır da...Sen nerden?

Kolumdan tutup:

- Gidelim hadi!

- Kalkamam....Ayağım yaralandı.

Bunu duyan Maridun yüksek sesle kahkaha attı:

- Hey kuzen kardeşlerini öldürdüm sevgilinde tam 6 gündür esirim.

Yasin sinirle dönüp Maridun'un ağzının üstüne sert bir yumruk attı:

- Kapa o çeneni! Sana bunun hesabını daha sonra soracağım! (dönüp Maridunu tutan ifritlere) Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Zorla ayaklarım üstüne kalkıp, Yasine doğru ilerledim. Ara sıra yürürken odadaki eşyalardan destek alıyordum. Yasin ayaklandığımı görüp hemen kolumdan tutarak beni destekledi:

- Seni kucağıma almamı ister misin?

- Hayır böyle iyiyim.

- Aaaa... ne kötü... beni bırakıyor musun? - Dedi Maridun yüzünde kedi gibi tatlı ifadeyle.

Ona bakmak için durduğumda onu tutan ifrit, karınına çok sert bir dayak attığını gördüm. O an kendimi çok kötü hissetim. Sanki, atılan dayaklar bana değiyordu.

Yasinle odadan çıkıp, şatonun çıkışına kadar yürüdük. Yavaş adımlarla ilerlerken Yasine dönüp:

- Benim burada olduğumu nereden anladın?

- Dolunay gecesi için kendi alemimize gelmiştim ama piç Maridun bana saldırdı ve günlerdir beni zindanda esir tutuyordu. Sonunda zorla kaçtım. Lakin , sonra seni yakaladığını öğrendim.

- Yani günlerdir bana kaba davranan ve inciten sen değil misin?

- İncitmek mi? Hazal ben seni değil incitmek, sana sesimi bile yükseltmem.

- O zaman senin kılığına girmiş bir cinni seni bana kötü göstermeye çalışıyordu.

- Adım kadar eminim ki, bu Maridunun işi.... Neyse boş ver, sen yürümekten galiba yoruldun.- dedi ve beni kucağına aldı.

- Hey! Ne yapıyorsun!?

- Ne var? Kendi sevgilimi şımartamaz
mıyım?

Kahkaha atarak:

- Yaramazlık yapmayı kes!

- Sevgilim değil misin? Tabiki yaparım!- Dedi yanağımdan öpüp, saçlarımı koklayarak.

Acıyla geçen günlerin yerini , sonsuz mutluluk almıştı sanki.... Ama bu mutluluk çok sürmedi. Bir anda şatonun içinden Maridunun korkunç kahkaları yükseldi.

Kahkaların durduğu an, karşımızda Maridun belirdi. Yasin beni dikkatlice yere koyup önüme geçti:

- Korumalar nerde?

- Bunları mı diyorsun?- dedi pelerinin içinden muhafızların kopmuş kafasını çıkararak.

- Hepsini öldürdün mü?

- Ups! Galiba birazcık, minnacık kafalarını koparmış olabilirim.

- Çok güçlü olduğunu bilmeme rağmen, muhafızların sayını artırmadım.

Kahkaha atararak:

- Benden öyle kolay kurtulacağınızı düşünüyorsan yanıldığını söylemekten çok mutluluk duyarım.

𓆩𝙰𝚜̧𝚔-ı𓆪 𝙻𝚊𝚗𝚎𝚝 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin