Bᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ 𝟸𝟹

179 31 24
                                    

Hazal bunu görüp çığlık atacaktı ama Efraim eliyle ağzını tuttu ve onu geri çekti.

Hazal zaten güçsüzdü ama buna rağmen çırpınarak Efraimden kurtulmaya çalışıyordu. Efraim kulağına :

- Hazal sakin ol....Sakın bağırma...Ağzını açacağım ama yavaş konuşacaksın. Ne gördüğünü söyle...

Efraim Hazal'ın ağzını açınca Hazal ağlayarak:

- Hepsini öldürmüş...Yetişemedim...

Kızın başını göğsüne yaslayarak:

- Şşş...Senin suçun değil...O itin amacı ilk günden buydu...

- Onu mahv edeceğim...

- Ama şimdi değil. İyi değilsin...Biliyorum zor ama sabredip ona saldırmalısın... hadi gidelim dinlenmen gerek...

- Hayır! Bırak! Ailemi burada bırakıp gidemem!

- Yapacağım şey için özür dilerim...- dedi ve kızı bayılttı. Ardından onu şatodan çıkarıp götürdü.

Kaan'la Efraim'in pilanı tam olarak istedikleri gibi gitmişti. Efraim'in istediği gibi artık Maridun Hazal'ın ailesinin katili olmuş, Kaan'ın da umduğu gibi oğlu sözünü tutarak düşmanlarını öldürmüştü.

Maridun kanlı kılıcı elinden yere düşürerek, babasına baktı. Kaan gülümseyerek oğluna sarılıp:

- Seninle gurur duyuyorum oğlum.

- Hazal'ı göre bilir miyim?

- Hayır. Sana yaşayacak dedim ama göreceksin demedim...

- Yaşayacağından nasıl emin olacağım?

- Onun her kalp atışını hissettiğini biliyorum. Bence hisslerine güvenmelsin.(Elini omzuna koyarak) 7 dünya saati ya da bizim aleme uygun diyim 3 gün sonra Dolunay için dünyaya gideceğiz. Gidip dinlenmen gerek. Çünkü, şu anllık tahtta ben varım ama benim burada kalabilmem için tüm kuzenlerini Dolunay gecesi duelloda yenmeli ve öldürmelisin.

Maridun iç çekerek:

- Haklısın baba...

- Odana cariye yollayacağım.

- Gerek yok, sadece uyuyacağım gidip.

●●●

Gözlerimi açtığımda bir büyük bir odadaydım. İçi gül bahcesi gibi zarif ve doğaldı. Yanıbaşımda Efraim kollarını birleştirip beni izliyordu.

Yataktan kalkıp:

- Sen var ya!- dedim, ama ardından başım döndü ve tam düşecektim Efraim beni tuttu.

- İyi misin?

- İ-iyiyim...

Beni yatağa oturtup:

- Beni dinle, Maridun çok güçlü. Ha bi'de üst 4 padişahlardan biri olan Mazerin'in, torunu olması ayrı. Bu da o demek oluyor ki, benden bile üstün. Çok güçlü bir rakip. Hele padişah olursa  onu durdurmak imkansız olacak. O yüzden çok rica ederim iyleş sonra harekete geçelim.

Ağlayarak:

- Canım yanıyor Efraim...Ne yapabilirim? Kalbimin acısını nasıl dindireyim? Nereye gideyim?

Kollarıyla beni sararak:

- Anlıyorum... Ben de anne ve babamı kaybettim... Sadece Büyük babam Mihrez var...

- Ben ne yapayım peki? En azından senin sığınacak kimi kimsen var. Ya ben? Kimim kaldı benim?

Yanaklarımı avcuna alıp gözlerime baktı:

𓆩𝙰𝚜̧𝚔-ı𓆪 𝙻𝚊𝚗𝚎𝚝 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin