Bᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ 𝟺𝟶

27 6 3
                                    

Maridun Lietli'ye yaklaşıp:

- Artislik yapmak yerine, masa başına geç ve tıkın. Belki o zaman susarsın.

Lietli Maridun'un kolundan tutarak:

- Hadi sende gel, seni çok özledim.

Maridun kolunu kızın avuçları arkasından çıkararak, ilgisiz bir tavırla:

- Bana dokunma, bunu sana kaç kere söylemem gerekir?

- Tamam, tamam....Hadi gel.- dedi yüzsüz kız, Maridun'un kolundan tutup onu çekerek.

Babam Zübea padişahla konuşarak, diğerleri dahil olmakla herkes masa başına geçmişti. Bir ben kırık kalbimle bi'başıma kalmıştım.
Kendimi toparlayarak:

- Kendine gel Hazal! Bi'gecelik ilişkiydi! Bitti gitti. Karşılıklı olarak bir birimizi tatmin ettik ve hepsi bu. Neden kendini bu kadar kötü hissediyorsun!- dedim ve masa başına geçip oturdum.

Hatta farkında olmadan Maridun'un karşısında oturmuştum. Yanımdaysa yemeğe çoktan başlamış Alev vardı. Melez ağzında yemekle:

- Merhaba kanka.

Alev'e dönüp:

- Oha sana Alev! Bari ağzındakini yut! Domuz gibi tıkınıyorsun ha!

Lokmayı su yardımıyla yutarak:

- Ayy, napim! Çok açım!

- Neden?

- Buna inanmazsın ama Zübea ve Deniz beni öldümden kurtardılar! Kaç gündür esir tutuıuyordum haberin var mı?

- Ne? NASIII?!

- Amcam Mihrez! Bilmiyorum nerden öğrenmiş ama Marina'nın kendisinin çocuğunu taşımasından şüpheleniyor! Bu yüzden beni kaçırıp konuşmam için ağzıma sıçtı!

- Peki bir şey söyledin mi?

- Tabikide hayır! Ama sana diyim o piç, vazgeçmez. İşin köküne iner. Bu yüzden bir an önce çözüm bulmamız lazım. Aksi hâlde Mihrez Deccal'i alırsa bu felaket olur!

- Buna bir çare bulmak için de, bu gün herkes toplandı... Değil mi?

- Bingo bebeğim! Buldun.

Önümüzde gerçekten, benim duygularımdan daha önemli olan sorunlarımız vardı. Bir an için tüm bunları düşünmek beni o kadar gerdi ki, boğazımın kuruduğunu hissettim.

Su içmek gerektiği için, bardağı masadan alırken, elimi sürahiye uzattım. Ancak birinin eli elime dokunarak tamamen onu kapladı. Bakışlarımı bardaktan kaldırıp baktığımda, Maridun'un da benim gibi şaşkın yüz ifadesiyle beni izlediğini gördüm.

Bir gözlerime, bir de bana dokunan eline bakarak onunda aynı zamanda su içmek için uzandığını, ama tesadüften bana dokunduğunu farkettim.

O geceden sonra bana ilk kez dokunmuştu. Teni tenime o kadar tanıdıktı ki, sanki her zerresini ezberlemiş gibiydi. Gözlerimin önünde beni öpüşü, belimi kavrayışı, ruhumun derinliklerine kadar ulaşması, inlemeleri, hareketleri...Lanet olsun, her şeyi! Her şeyi gözlerimin önünde canladı ve beni duygularımın yarattığı kargaşaya sürükledi.

Acayip yükseldim ve elimi hızlıca geri çektim. O da gözlerini kaçırarak aynı şeyi yaptı. Önce gerildi ardından göz ucundan bana gizlice baktı. Ben de gözlerimi kaçırarak ona bakmıyormuş gibi yaptım ama ikimizde bir birimizin bakışlarının üstümüzde olduğunu biliyorduk.

Maridun herkesten gizlediğimiz, bir birimize olan bu ilgiyi daha da saklaya bilmek için, boğazını temizleyerek konuştu:

- Kardeşim için burası artık hiç güvenli değil. Benim fikrimi sorarsanız, başka bir eve taşınmamız gerek.- dedi babamlara bakarak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𓆩𝙰𝚜̧𝚔-ı𓆪 𝙻𝚊𝚗𝚎𝚝 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin