VII.

323 36 27
                                    

Jungkook'un bu anlamsız telaşını kimse anlamıyordu. Kral Jeon oğlunun yanına usulca geldi ve herkesin merak ettiği o soruyu sordu.

“Oğlum, ne bu telaş? Kral Lee için desem, neden bu kadar telaş olasın. Kim için bu kadar hazırlık?”

“Zaten Kral Lee için değil baba. Kızı için”

Dedi ve hülyalı hülyalı baktı babasına. Kral ise şaşırmış bir şekilde devam etti.

“Nasıl yani? Arden'e mi aşıksın?”

“Hayır Arden değil. Yongbin için”

“Ah, lanetli prensea dedikleri kızı diyorsun”

“Evet! Baba, ona neden lanetli diyorlar?”

“Çünkü iki göz rengine sahipmiş sanırım”

“Nasıl yani?“

“Bir gözün içinde iki renk düşün”

“Oh, anladım. Ama çok güzeldir ki”

“Evet çok güzel. Ama Lee halkı ve anne-babası onu sevmiyor..”

“Ne!? Çok saçma!”

“Biliyorum, gerçekten saçma. Hey, sen görmeden nasıl sevdin Yongbin'i?”

“Lakabı ilgimi çekti, bende halktan birine sordum. Ama neden lanetli dediklerini söylemediler. Şimdi senden öğrendim.”

“Anladım. Bence bu kadar hazırlık yeter.”

“Ama daha şurası bitmed-”

“Jeon Jungkook?”

“Tamam ya”

Oğlunu kolunun altına aldı ve birlikte bahçeye çıktılar. Hava kararmış, ay ve yıldızlar ait oldukları yere geçmişlerdi.

“Birazdan gelirler.”

“Onu görmeye can atıyorum.”

Lee sarayı

Herkes bir çantaya kıyafetlerini toplamış, at arabalarına yerleşmişlerdi. Bir arabada Abileri ve ikizler, diğer arabada Kral ve kraliçe park, Büyükanne ve büyükbaba Park ve en büyük çocuk Arden vardı.

Hyunjin abisi ve Felix, Yongbin'in sakinliğini koruması için onunla sohbet ediyorlardı. Taehyung ise, çoktan ortamdan kopmuş, içinden şarkı mırıldanırken yolu izliyordu.

“Jeon kralının oğlu Prens Jungkook çok yakışıklıymış duyduğuma göre. Büyükbabam onun kurdunun Delta olduğunu söyledi. Of umarım eniştem olur!”

“Felix!”

“Yongbok!”

“Tamam be, sustum!”

Kollarını birbirine bağladı ve arkasına yaslanıp, çatık kaşları ve büzülü dudaklarıyla yola döndü.

“Hyunjin Oppa?”

“Efendim Binie?”

“Siz niye Felix'e Yongbok diyorsunuz?”

“Çünkü aile arasındaki adı Yongbok.”

“Ama Felix bundan rahatsız olduğunu söylüyor..”

“Yongbok?”

“...”

“Oppa, bir kez daha ona ‘Yongbok’ diye seslenirsen, ağır trip yiyeceksin gibi duruyor.”

“Peki, Felix? Cidden rahatsız mısın?”

“Fazlasıyla.”

“Ama neden?”

“Kral ve Kraliçe hazretleri(!) bana sürekli Yongbok dediği için olabilir mi?”

“Peki, bundan sonra sana hepimiz Felix diyeceğiz. Ama böyle baş başayken. Anlaştık?”

“Söz mü?”

“Söz”

Gülümseyip abisinin kollarına atlayan minik beden herkesi güldürmeyi başarmıştı.

Evet biraz beklettim ama olsun, işte yeni bölüm!

İyi okumalar.

Cursed Princess • JJK✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin