İkili içeri girdiğinde, kralların ikisinin de olmadığını gördüler. Jungkook annesine seslenerek sordu.
“Anne, babamlar nerede?”
“Onlar yatmaya gittiler, yarın erkenden bir yere gideceklermiş.”
“Tamam, biz benim odamdayız”
“Tamam oğlum”
Yongbin'in bileğini nazikçe tuttu ve merdivenlerden çıktı. Kapısının önüne ulaştığında, kulbu kavradı ve aşağı indirerek açılmasını sağladı.
“Önden buyur”
“Teşekkürler”
Yongbin odaya girdiğinde, o da arkasından girip kapıyı kapattı. Yatağa oturdu ve ayakta bekleyen Yongbin'e bakıp yanını patpatladı.
Yongbin çekingen bir şekilde yanına oturduğunda konuştu:
“Evet, burada biz bizeyiz, kimse ben demeden odama giremez. Başla bakalım anlatmaya.”
“Neyi?”
“Ailenin iğrenç tavırlarının nedeni ne sence?”
“Bende bilmiyorum ki.. Kurdum yüzünden desem, ablam da doğurgan kurda sahip ama ona birşey yapmıyor. Abimlerin dediğine göre annem ben daha altıncı ayıma yeni bastığımda böyle davranmaya başlamış. Ablamla ve abilerimle babalarımız farklıymış, yani ablam Park Jingyu'dan değil, onun ölen en büyük abisi Park Mingyu'dan, abilerim de babamın ortanca abisi Park Shingyu'dan. Ama annem en çok Mingyu'yu severmiş. Belki de bu yüzden ablamı bizden ayrı tutuyor.”
“Oh, şimdi siz Arden, Hyunjin ve Tae'yle öz kardeş değil misiniz yani?”
“Evet öz kardeş değiliz, ana bir kardeşiz. Ama buna karşın ablam ve abilerim bana hep iyi davrandı, beni sürekli anne-babama karşı korudular.”
“Anladım.”
Yongbin'in ne zaman dolduğunu kimsenin bilmediği gözlerinden inci gibi parlak, minik bir tuzlu su tanesi düşmüştü. Jungkook elini hemen Yongbin'in yanağına koyup, akmakta olan yaşı sildi.
“Aslında biliyor musun? Babam bana normalde çok iyi davranırdı. Fakat annem ne zaman onun yanına gelse, anlamadığım bir şekilde iğreniyor gibi konuşuyor benimle..”
“Peki hiç ailenden- yani anne babandan kurtulmak istedin mi ve hâlâ istiyor musun?”
“Evet, çok istiyorum..”
“Peki o zaman, şey”
“Kendini sıkma Jungkook, ne söylemek istiyorsan söyle”
“Benim seni kurtarmaya izin verir misin? Yani.. Benimle evlenir misin?”
Son kelimeyle yaşlar yüzünden parlayan gözleri, olabilirmiş gibi daha da parlamış, ışık saçmaya başlamıştı. Kalbi daha hızlı ve fazladan kan pompalamaya başlamış, fazlalıkları pembe bir allık gibi yanaklarına dolmuştu. Heyecanlanmış ve terlemeye başlanmıştı. Oda ona sıcak geliyordu. Fazlasıyla sıcak.
“Oh! Cidden mi? Hiç sormayacaksın sanmıştım! Evet lütfen kurtar beni lütfen..”
“Ama bir dakika, zorunda gibi hissetme lütfen! Kurdun benim kurdumdan etkileniyor, sen etkilenmiyor ve ısınamıyorsan biraz daha bekleyebiliriz”
“Hayır hayır, eminim sadece kurdum değilmiş..”
Ay sonunda teklif ettirdim!!
O değil de, kadın adamın bütün sülalesine musallat olacak herhalde, en büyük, ortanca, küçük. Sırada kim var kız?Oy:18
Yorum da katalım azıcık, lütfeen?
İyi Okumalar, Lavinia'larım..♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Princess • JJK✔
Fanfictionİki büyük krallık, Lee ve Jeon krallığı. Lee Yongbin psikolojik baskı ve de fiziksel şiddet uygulayan, adını "Lanetli Prenses" olarak lekeleyen bir Anne-Babaya sahipti. Jeon Jungkook ise en iyi şekilde yetiştildi ve de veliaht olarak seçildi. Faka...